Ödeme sistemlerinin ölçeklendirmesi

Ferhat Ünlükal
3 min readOct 8, 2022

--

Bugünün ödeme sistemleri dünyasına bakıldığında, kartı kabul edenler (acquiring) ve kart çıkartan kuruluşlar (issuing) olarak iki farklı şapkaları bulunur.

Geçmişte kart çıkartma fikri ile başlayan süreç, kabul noktalarını da düşünmek zorunda kalınması ile bu iki iş alanı ölçeklemek için tek bir alan gibi senkronize yürütülmek zorunda kalındı.

Pazara ilk girme avantajını kullanan, öncül pazar oyuncuları, teknolojiyi geliştirerek, yeni bir alan icat edebilirler. Apple akıllı telefon kategorisini yarattığı gibi bir yenilikçi alan yaratabilirsiniz. Bunu sürekli iyileştirerek, sürdürülebilir şekilde yenilikçiliğinizi devam ettirebilirsiniz. Ancak bu durumu modülerleştiren bir oyun planı düşük pazar bozulması yıkabilir. Bunu da Mediatek destekli, Xiaomi, Samsung gibi oyuncuların yaptıkları bunlara örnek verilebilir.

Clayton Christensen’ın persfektifinden bakıldığında, bankalar hem kart kabul etme hem de kartları çıkartmak gibi bir oyun planları olmuş, uçtan uça bir yeniliği inşa etmek durumunda kalmışlardır. Türkiye pazarında, Garanti, Yapı Kredi bu konudaki lider oyuncular olmayı başarmıştır. Çok güçlü bir kart iş modeli ortaya çıkartmayı başarmışlardır ve uzun yıllardır bu oyun alanı büyüyerek devam etmektedir.

Ödeme Dünyası, sürdürülebilir bir yenilik alanı haline dönüştüğünde ise, kart programları ile bankalar ölçeklemeyi başarmışlardır. POS ve yazılım pazarının da gelişmesi ile kart pazarı, perakendecilere değer yaratacak şekilde genişlemiştir.

Bugün bankacılık ve ödemeler pazarında, modülerleşme evresindeyiz ve yeni yıkıcı dalga modülerleşmeden geliyor. Açık ve servis bankacılık modelleri ve ekosistemi ile gelmesi beklenen dalganın da, zaman içerisinde teknolojik çözümler ile yorgulması gerekecektir.

Öncelikle mevcut kart kabul işi, fiziki pos cihazları ve ödeme işlemleri olarak ikiye ayrıştı. Ödeme işinin yeni pazarlarda yaygınlaşması için ikisinin birlikte düşünülmesi gerekiyor. Gelişmiş pazarlarda ise, uzmanlaşma ve verimlilik nedeniyle bu iş modelini ikiye ayırmak daha doğru bir yaklaşım oluyor. Özellikle regülasyon ile şekillenen pazarlarda da, artık ödeme ve mali platformlar uzman firmalar tarafından yürütülmek zorunda oluyor. Çünkü uygulamalar ve regülasyonlar çok karmaşık hale dönüşmüş ve odak noktalarından sapmaların azaltılması için bu alanlarda uzmanlaşan firmaların olmasını gerektiriyor. Altyapıya yönelik oluşan finansal teknoloji firmaları da bu ihtiyacı gidermeye çalışıyor.

Pazar yeni oluşmuş ise, Fiziki POS ve EMV bazlı kart modellerini bütünleşik düşünülmesi gerekiyor.

Özellikle akıllı telefonların yayılması, internet maliyetlerinin düşmesi ve kapsama alanlarının artması, Fintek oyuncularının artması, hükümetlerin dijitalleşmesi, dijital ödeme pazarında yeni fırsatların oluşmasını sağlıyor.

Devletlerde, dijital paralarını basabilmek, dijital olarak yarattıkları değeri koruyabilmek için, bazı kurumları stratejik olarak değerlendirerek, bunları kendi kontrolleri altına alabiliyorlar. Geçmişte bankaların yaptığı işlemleri, rekabet alanı olmaktan çıkartarak, standart alanlar haline dönüştürebiliyorlar. Bu da ticari ölçeklendirme ötesinde, regülasyonlar ile kontrol etmeyi gerektiriyor. Paranın kontrolü, ülkelerin ulusal egemenliklerini etkiledikleri için, bu çok olağan bir süreç.

Dünya’da hala ticari olarak gelişime açık pazarlar olduğu kadar, regülasyon ile yönlendirilen pazarları da görmek mümkün. Bu noktada ödeme sistemlerinin ölçekleme modelleri ve iş modelleri değişiklik gösterebiliyor. Tek bir modelin her yere uyması mümkün gözükmüyor.

Özellikle gelişen uluslararası mikro ticaret, dijital ödemelerin payını ve standartlaştırmasını arttırıyor. Bu noktada, Facebook, Google, Instagram’ın yaratmış olduğu, dijital servis kavramları da, Stripe gibi firmalar tarafından global dijital ödemeler kavramını ve iş modellerini de ortaya koyuyor.

Ölçeklemeye, regülasyona ve ticari modellere göre, global dijital ödeme pazarı, lokalleşebiliyor ve hibrit bir glokal yaklaşım ile büyüme sağlamaya çalışılıyor.

Tüm bunları kart kabul çerçevesinden okuduğumuzda önümüze gelen tabloya karşı bir de kart çıkarma persfektifinden, bu değer dijital cüzdanlara ve süper uygulamalara kayıyor.

Dijital ödemelerin genişlemesi ise, ekosistemdeki mevcut oyuncular ile hibrit çözümlerden geçiyor ve bu da açık bankacılık ve servis bankacılığının büyümesi ile alakalı olacak.

Açık bankacılıkta İngiltere’nin en gelişmiş pazar olduğunu görüyoruz. Geçmişte 5000 para birimi varken, poundu geçer para yapıldığı gibi bir dönemden geçiyor. Bu artık paranın dijital hale dönüştürülmesi serüveni.

Açık bankacılık alanında, İngiltere’de 400'e yakın dijital para ile ilgilenen kurum var ancak bizim tartışmalarımız sadece tek bir firma Revolut üzerine oluyor. Bunun arkasındaki başarıyı, ürün geliştirme konusunda yapmış oldukları başarılı işbirlikleri ve ekosistem yaklaşımı kadar, iş ortaklıkları ve değer yaratma konusundaki ekosistem oluşturma ve hızlı şekilde para, fon bulma ve bunun ölçeklendirilmesinden geçiyor. İşte stratejik iş ortaklıklarından bir tanesi Modulr.

Ödemenin ölçeklendirilmesi, altyapılarının standartlaştırılması, ürün geliştirme ve değer yaratma stratejik iş ortaklıkları ve girişim fonlarını çok hızlı platforma çekilmesinden geçiyor.

--

--