Öz Farkındalık ve Strateji

Ferhat Ünlükal
4 min readNov 25, 2022

--

Ne olduğunu ne olmadığını bilmek, kişinin öz farkındalık, gelecek yolunu çizmesi açısından çok değerlidir.

Organizasyonların da ne olup ne olmadıklarnı tarif etmeleri, öz farkındalıklarını artırırken, nereye gitmek veya dönüşmek istediklerini belirlemeleri stratejidir.

Öncelikle nerede olduğunu, ne yaptığını ve konumunu belirlemek, navigasyonda olduğu gibi, nereye gideceğinin ve nasıl gideceğini belirlemek için kritiktir.

Ne olduğu, neden olduğu, niçin olduğu gibi, 5N1K’sı sebebi bilinmez bir noktada, geleceğini anlamak ve şekillendirmek zorlaşır.

Bazen durum ne olmadığını bilmediği için, ne olacağını da bilemez noktaya gelir.

Bireysel olarak baktığınızda, narsizmde de benzer bir bozukluk vardır. Kişinin kendisini taparcasına sevmesi ve kendisine aşık olması durumu, öz farkındalığın ortadan kaybolduğu bir noktadır.

Aşırı derece önemli görme, sürekli bir hayranlık isteği, diğerlerinden üstün görme, kimsenin kendisini eleştiremez duruma getirme, ayrıcalıklı insan olduklarına inanma, hoşlanmadıkları tarzda davranıldığında agresifleşme, karşısındakini aşağılayıcı tutum içerisine girme, daima kendini pohpohlatmak ve alkışlayan kişilerle birlikte olma, her ortamda en güzel, en başarılı ve en gözde olma isteği, kendilerini ancak bu şekilde güvende hissetme, üstünlüklerini ispat etme çabası, çok iyi olduklarını onaylatma, empati yoksunluğu narsizm göstergeleridir.

Öz farkındalık geleceği şekillendirmek içinde seçimlerin ve stratejilerin doğru yapılmasına ve zamanın doğru kullanılmasına olanak tanır.

Kime değer yarattığınızı, Müşterinizi, ne için çalıştığınızı, anlamı doğru tarif etmediğinizde, herkes sizin müşteriniz ise, her şey için çalışmak anlamına gelecektir. Her şey için çalışmak, hiç bir şey için çalışmamak anlamına gelir.

İşte seçimler, hatalar, farkındalıklar sizin kendinizi doğru şekilde tanımlamanıza anlamanıza ve doğru yere gitmenizi sağlar.

Kendinizi at sanan bir tavşan iseniz, sürekli kendinizi at sanmaya devam edersiniz. Bu durum öz farkındalık ile ilgili bir durum olacağı gibi, narsizm ile de alakalı olabilir.

Dönüşüm ve değişik hikayeleri güzeldir. Bu öz farkındalık ile yapılan bir hikaye ise, pusuladan sapılmadan yapılan, meşekatli bir yolculuktur.

Ancak yenilik hikayeleri, kendi öz farkındalık, neden ve niçini bilinmeden yapılan, pusulası olmayan hikayeler ise, tam bir felaket hikayesine dönüşebilir.

Kişisel yetenekler ve başarılar abartılıyor ise, temel motivasyonlar onaylanma ve beğenilmeyse, hiyerarşik olarak öncüllenmişler ise, o zaman pusula sapabilir.

Övgü ve beğenilme hissetmeniz, yoğun bir öfke ile karşılaşırsınız. Kendini beğenen ve övgü veren, pohpohlayan insanlar öncüllenir. İyi gelen budur.

Ölçünün olmaması aşırı yüceltme ve aşırı yerme ile sonuçlanır. Temel konu kişilerin birbirinden öğrenmesi ve onları değerli bulması değil, kendi beğenirliğinin artması inancıdır. Ancak onaylandığını düşünürse de, yüceltilen kişi tam bir böceğe dönüşür. Dolayısıyla dikkat edilmelidir.

Ehil kişi olduklarına inanırlar. Her şeyi en iyi bilenlerdir. Her konuda fikir yürütme ve etkileme gücüne sahiptirler.

İnsanları etkilemiyorlarsa, orada işleri yoktur. O ortamda çok fazla kalmazlar.

Empati kurmaları zordur. Kendisini değerli, üstün, mükemmel hissetmenin yanında, hiç kimsenin hiçbir duygusunun da önemi yoktur. Başkalarını üzmek, ezmek, acı çekmeleri ve aşağılanmaları onların umurlarında olmaz.

Değişim maleesef çok mümkün değildir. Temel güçsüz, eksik, ezik hissetme kaynaklı oluşur.

Organizasyonlarda benzer şekilde, ne olduklarını ve ne olmadıklarını bilmek, nereye gidebileceklerini, nereye gidemeyeceklerini, nerede evet nerede hayır demelerini bilmek durumundadır.

Öz farkındalık düşük ve sürekli olarak, hiyerarşik ve HIPPO ile yönlendirilen organizasyon, anne babası tarafından ne yapılacağı söylenen ve kendi hayatını yaşamayan insanlara benzer.

İşte dönüşüm hikayeleri öz farkındalık ile başlar. Merak, öğrenme ile tetiklenir ancak hayır demeyi bilebildikleri ölçüde, yollarını çizebilen yapılardır.

Öz farkındalıkları olmadığında, kendilerini sürekli hiyerarşiye göre öncülleyenler, müşteriyi ve değer yaratmayı unutarak, yapıların içerisinde güç zehirlenmesine, egoların yükselmesine ve narsizmin oluşmasına sebep olur. Bu anlamda da konuyu anlayabilmek çok kıymetlidir.

Şeyh uçmaz, mürit uçurur. Şeyh güç zehirlenmesi yaşar ise, freni patlamış bir kamyona dönüşür.

Aynayı kendine çevirmek zordur. Çeviremediğinde de suçlama başlar. Bir ortamda suçlama kültürü artmış ise, öz farkındalık azalıyor demektir.

Başkası olma kendin ol. Böyle çok daha güzelsin.

Akılda tutmak, problem çözerken, düşünsel efor sarf etmesinin gerekli olduğunda öz farkındalık düğmesini kapatıyor.

Savaş, kaç tepkisi vermeye çalışan limbik sistem, öz farkındalığı ortadan kaldırıyor.

Hayatınızda ne kadar sık ve zor sorun çıkarsa, anlık tepkiler hızlanıyor, öz farkındalık düşüyor. Öz farkındalık azalınca, insancıllıkta azalıyor.

HIPPO’dan kurtulmanın yolu, takımlara güç vermekten geçer.

HIPPO ölüm getirir.

İşte, VUCA dünyasında insan, öz farkındalık olmadan, ego, HIPPO, güç zehirlenmesi, narsizm ile yoğrulmuş karmaşık hikayeler yaratır.

--

--

Ferhat Ünlükal
Ferhat Ünlükal

Written by Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.

No responses yet