Amaç, vizyon ve sağlıklı yaşam

Ferhat Ünlükal
6 min readJun 26, 2022

Lider olmak, başkalarına karşı sorumluluk getirir. Ekibi siz kurmak ve onlar ile birlikte iyi işler yapmalısınız. Ekibin çalışma önceliklerinin belirlenmesi, onların kendi gelişimlerine katkı sağlamak onları daha etkin insanlar haline getirecektir.

Öğrenmek ve değişmek cesaret istiyor. Dinlemekten, farklı düşünmeye, bunları uygulamaya geçmek zorlu bir süreçtir. Dinlemek, hak vermek kolaydır ancak bunu alışkanlık haline dönüştürebilmek en zorudur. Bir şey yapmak istiyorsanız, şimdiden deneyimleme başlayabilirsiniz.

Etkin ve verimli olmak dışında, sağlık ve esenlik duygularına da sabit olmanız gerekiyor.

İnsanoğlunun tek amacı vardı. O da hayatta kalmak. Beynimiz buna göre programlandı. Ancak teknolojik gelişim, insanın temel ihtiyaçları yanında, onun anlam duygusunu arayışında bir adım yukarı çıkmasını sağlamak için çalışıyor.

MÖ 3500'lü yıllarda keşfedilen tekerler, ilk arabaya takılması 5000 yıl aldı. İnsanın beyni ve ürettiği teknolojiler ile artık otonom elektrikli araçlarımız var.

İlk uçuş denemesi 1900 yılının başında yapıldı. Bundan 120 sene sonra ilk ticari uzay yolculuğuna çıkıldı.

İnternet 1983 yılında doğdu o gün çok rağbet görmese de, bugün ise vazgeçilmezimiz.

2007 yılında tanıştığımız akıllı telefonlar, kapasite olarak dizüstü bilgisayarları geçti. Artık her şeyi akıllı telefonlarımız üzerinden yapıyoruz. Öğrenmemiz ve bilmemiz gerekenler artı. Teknolojiyi nasıl kullanacağımız önem kazandı.

Refahımız ve bolluğumuz arkası ile birlikte, sigara ve bağımlılıklar ile uğraştır. Akciğer kanseri ile uğraşıyoruz. Arabaların ve mobilitenin artması ile artık obezite ile uğraşır duruma geldik. Akıllı telefonlar ile birlikte tükenmişlik, uyku bozuklukları ve depresyonlar ile uğraşır duruma geldik.

Toplumlar daha da bireyselleşti ve kendi çıkarını koruyan ve bunun için her şeyi yapabilir insan toplulukları ve politikacıları oluştu.

Bu özellikle pandemi ile birlikte zihin ve ruh sağlığının koruması daha zor hale dönüştü. Toplumda bolluk artarken, refah hastalıkları yükselişe geçti. Artık insanlar daha bencil ve sürekli ister durumdalar. Çok daha açgözlü hareket ediyorlar.

Artık refah ve mutluluk arama çağındayız.

Sağlıklı bir yaşam sürebilmek için ruhsal olarak, nereye varmak istediğimiz ve bunun sizin için önemli olduğunu bilmek istiyor insan. O nedenle amaç ve vizyon duyguları çok daha ön plana çıkmaktadır. Liderlerinde insanlara o amaç ve vizyonu hissettirmeleri bu nedenle önemlidir.

İkinci olarak duygusal boyutta sağlıklı yaşanmalıdır. Hayatta karşımıza çıkan stres ve kaygıları nasıl yönetiyoruz?

Üçüncü olarak zihinsel sağlık. Hayatımızda iş yükü ve baskılar ile nasıl başa çıkıyoruz.

Dördüncü, sağlıklı yaşamın fiziksel boyutu. İnsanın kendini iyi hissetmesi ve içinde harekete geçebilme enerjisinin olmadı.

Beşincisi, sağlıklı yaşamın sosyal boyutu. Kendimizi nasıl hissediyoruz, bunun farkında mıyız? İş arkadaşlarımız, dostlarımı, ailemiz kendilerini nasıl hissediyor. Onlar iyi değilse, siz nasıl iyi olacaksınız.

Amaçlarınız net ise, ona bağlandıysanız, sizin için önemini kavradıysanız, ona uygun davranıyorsanız, sağlıklı bir iç dünyanız olur. Bu durum, zihinsel ve düşünce yapınızı çok etkiler. Eğer hedefiniz varsa, yaşamaya devam etmek istersiniz. Şükreder ve yeni bir yaşamı hayal ettiğiniz sürece yaşam size onları getirecektir. Düşünce yapınızı değiştirirseniz, hedefleriniz, umutlarınız buna göre şekillenecektir. Sonrasında hayatınız buna göre şekillenecek ve iyileşeceksiniz.

Düşünce şeklini değiştirince öncelik değişir. Bu düşüncenin gücüdür.

Sağlıklı yaşam, amacınızı belirlemek, amacınızın sizin için önemini bildiğiniz doğru iç düşünce yapısına sahip olmak ile başlar.

Sağlıklı yaşamın en önemli yönlerinden birisi duygusal dayanıklılıktır. Stresli dönemler, insanların sağlığına ve performansına negatif etki eder. Bunun yanında stres aslında performansı arttırdığı da bilinir. Stres hata sayısını arttırır ancak bunu öğrenme ve performans ile birleştirirsek de sonuçlar olumlu hale dönüşür.

Stres konusunda farklı bir düşünce yapısına sahip olursanız, zihin gücünün arttığını görebilirsiniz. Stres ile başa çıkma biçiminiz performansınızı değiştirir. Duygusal dayanıklılık arttırıldığında, zorluklarla, kaygılarla, iş yükü ve stres ile daha kolay başa çıkabiliriz.

Duygusal dayanıklılık, hayattaki anlam arayışından başlar. Sizin için ne önemli? ne kadar iyimsersiniz. Hayata olumlu yönlerinden bakabiliyor musunuz? Sosyal olan insanların duygusal dayanımları çok daha yüksektir. Duygusal dayanımın bir diğer unsuru başa çıkma. Hayatın size yükledikleriyle başa çıkabiliyor musunuz? Zihninizde tüm o zorlukların üstesinden gelebiliyor musunuz? Duygusal dayanıklılık sağlık yaşamın fiziki boyutu. Atatürk’ün de söylediği gibi, sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.

Beynimiz iki kısmı vardır. İlk kısmı ilkel beyindir. Sürüngen ve limbik beynimizi barındırır. Hayata yolumuzu bulabilmemizi bu kısım sağlar. Burada yapılan işlerin farkına varmayız. Nefes almamız, bağışıklık sistemi bu beyin ile alakalıdır. Burada meydana gelenler ile ilgili bir farkındalığımız yoktur. Bu sistemde, duygularımız, sevinçlerimiz, zevklerimiz bulunur. Eğlenmeyi sever. Zorlukları ve heyecanı sever. Bu kısma maymun beyinde denir. Bu işlevlerin %95'ini kontrol eder, düşünmek ve enerji harcamak zorunda kalmayız.

İkinci olarak, hayvanlardan bizi ayıran, frontal lobumuz, neokorteksimiz, dil öğrenme, dijital araçları kullanma, amaç ve hedeflerimizi düşünmemize olanak sağlar. Beynin bu kısmına da profesör beyin denir. Profesör beyin %5'den sorumludur.

İşte olaylar esnasında hangi beyin çalıştığına dikkat edip, olay tepkisel mi? ve maymun beyni ile mi veriliyor sorgulaması yapabilirsiniz. Bir olay karşısında, geri çekilip, hemen yanıt vermeyin. Bu kişi çekilmez biri mi yoksa zor zamandan mı geçiyor diye düşünebilirsiniz. Beynin iki kısmı da birlikte çalışıyorsa, sağlıklı düşünebilir, gelişebilir, öğrenebilir ve belirli şeylere odaklanabilirsiniz.

Zihninizi meşgul eden her şey profesör beyninizin çok fazla enerji harcamasına neden olur. Uykunuzu almadıysanızi çok çabuk sinirlenebilirsiniz. İletişiminiz daha az verimli olur. Bu durumda, maymun beyniniz kontrolü ele almış olabilir.

Stres yaşıyor, sağlıklı düşünemiyor, büyük resmi görmek için balkona çıkmıyorsanız, duygularınız ile hareket edersiniz. Maymun beynini sürücü koltuğuna oturmuş, fevri çıkışlar yapıyordur ve duygusal tepkiler veriyordur.

Profesör beyin olaylara daha geniş bir perspektiften bakma ve geriye çekilip düşünebiliyordur.

Stres düzeyi yukarı çıkartıldığında, profesör beyni, maymun beyni tarafından ele geçirilir. Hayatta da bazen maymun beyin, profesör beyni ele alır.

Profesör beyninizi eğitmek için, kendinizin farkında olmanız ve kendinize şefkatli olmanız gerekiyor. İnsanın kendisinin farkında olması, durup düşünmesi, bir adım geriye çekilmesi ve neler oluyor sorusunun cevabını vermesi gerekiyor.

Etki ve tepki birbirinden farklıdır. Etki ne olursa, olsun sizin kontrolünüzde değildir. Tepki ise sizin kontrolünüzdedir. Profesör beyin veya maymun beyin ile tepki vermeniz size kalmış.

Yapmanız gereken, ilk soru, ne hissediyorum, vücudumda ne oluyor, zihnim nasıl tepki veriyor. Neler hissediyorum.

İkinci soru da neye ihtiyacım var. Stresliyseniz kendinize karşı şefkatli olun.

Duygularınızı dize getirmenin ve sakinleşmenin ilk adımı farkında olmaktır.

İkinci adım daha fazla şükretmelisiniz. Size neşe, enerji veren ve sizi daha iyi hissettiren durumları düşünün. Benimde şükür ve farkındalık günlüğüm Medium yazılarım. Şükrettiğiniz şeyleri, sevdiğiniz ve dostlarınız ile paylaşın.

Üçüncü adım, stresin türüne bağlı olarak, arkadaşınızdan, dostlarınızdan, ailenizden destek isteyebilirsiniz. Zorluklar ile baş edemiyorsanız, profesyonel yardım da alabilirsiniz. Derdini söylemeyen, derman bulamaz der atalarımız.

Quadranlar bazen olayları daha iyi anlamıza yardımcı olur.

İyi bir uyku ardından enerji seviyesi yüksek, düşünceler olumludur ve performans bölgesindesinizdir. En iyi performans ve akış evresine girebilirsiniz.

Akış haline geçtiğinizde, işinizi severek, zevkle ve hatasız olarak yaparsınız. Odaklanma modundaysanız, o zaman çok daha büyük keyif alırsınız. Amacınız da sizi besliyorsa, neredeyse İkigai’nizi bulmuşunuz demektir.

Performans bölgesinde olmak çok iyidir ancak orada enerjiniz azalır. 60 ile 90 dakika bu bölgede kalabilirsiniz. Tek başına hedefe ulaşmaya çalışıyorsanız, son turda kendinizi motive etmekte zorlanabilirsiniz. Enerji seviyeniz kadar pozitif düşüncenizde olumsuza dönüyordur.

Yanınızda sizi motive edebilecek birisi varsa, o zaman motive ederek, düşüncelerinizin yeniden olumlu yöne kaymasını sağlar. Daha fazlasını yapabilirsiniz. Liderler bu noktada devreye girerler.

Düşünceleriniz olumsuza dönünde, enerjinizde azalınca, performans bölgesinden gerginlik bölgesine geçersiniz. Olumlu düşünceleriniz ve enerji düzeyiniz azalır. Öğrenilmiş çaresizlikleriniz artar veya güven duygunuz ortadan kalkmıştır. Liderler güven ve psikolojik güveni bu alanda kaybederler. Bu bölgede fazla kalmamaya dikkat edin.

Gerginlik bölgesindeyseniz, bunun üzerine düşünün, kendi durumunuzu gözden geçirin, fazla çalışıyor, uykunuzu almıyor, stresliyseniz, bu durumda maymun beyin kaç ya da savaş evresindedir. Gerginlik bölgesinde hata yapmaya başlarsınız. Huysuz ve sinirli olursunuz.

Gerginlik bölgesinde çok daha uzun süre kalırsanız, dibe vurursunuz. Enerki düzeyiniz düşer, düşünceleriniz olumsuzlaşır ve tükenme bölgesine gelirsiniz.

Tükenme bölgesinde durduğunuz için daha iyi bir durumda olabilirsiniz. Tükenme bölgesinde, kişilerin akıllıca çalışmadıklarını fark edersiniz. Çok çalışıyor ancak sonuç elde edemiyorlardır.

Uzaktan çalışırken, gerginlik bölgesinde çok kalınırsa, tükenme riski artar. Sağlığınız ciddi anlamda zarar görür.

Gerginlik ve tükenmişlik bölgesinden çıkmanın tek yolu pozitif düşünce ile şarj bölgesine adım atmaktır. Bu nedenle dinlenme ve molalar sizi şarj bölgesine geçirir. Önceliklendirmeleriniz ve etkinliğiniz yoksa, gerginlik ve tükenmişlik bölgesinde kalma olasılığınız artar.

İşte bu süreçte liderler, ekiplerin sağlığını koruyarak, sürdürülebilir bir yapı kurabilirler.

--

--

Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.