Antik Yunan’da problem çözmek

Ferhat Ünlükal
3 min readJan 17, 2024

--

İnsanoğlu sonuç odaklı düşünmeyi ve hap halinde bilgileri almayı seviyor. Sabırsız hayatlarımızda, hızlıca problemlerimizi çözmek ve çok derin düşünmemek istiyoruz. Hap bilgiler üzerinden ilerlemek istiyoruz.

Zaman zamanda bilginin lanetine kapılarak, ürün ve hizmetler üzerinden düşünmeyi, onlara aşık olmayı, çıktıları birbirine çarptırmayı seçiyoruz. Hemen çözümler buluyoruz.

Bazen problemlerini derin anlamanız gerekirken, hızlıca çözümleri bulmaya çalışmak büyük bir yanılsama yaratır. Sistem analist derslerinin birinci kuralı problemin tanımlanmasıdır.

Probleme çözüm bulmadan, öncelikle problemleri tanımlayın. Antik Yunan’da hamamda oturmuş, felsefe yapıyor gibi durun ve problemleri tanımlamaya çalışın.

Modern insan, problemleri tanımlamadan, eldeki teknolojik imkanlar ile problemlere çözüm bulmayı seçtiğinde, ürün ve fikre aşık ancak çözümün neden bu şekilde olduğunu bilmediği çözümler oluşturuyor.

Yeni teknolojiler dilimiz ve düşüncelerimizde, bir platform ve teknoloji ile problemi çözerim diyerek, öznesi olmayan, anlamlandırılmamış yüklemler ile bilinmeyen çözüm bulmaya gider. Bu olayların derininin anlaşılmadığı durumlarda ortaya çıkar. Bu durumda 5 Why kuralını işletirseniz, çözümlerdeki tutarsızlıkları daha kolay yakalayabilirsiniz. Antik Yunan’da filozof gibi düşünüp, iç görüler ile problemleri tanımlayın.

İnovasyondaki asansör konuşmalarını öğrendiğimiz sırada Ken Morse bize platform, teknoloji sözlerini kullanmamızı yasaklamıştı. Bir asansör konuşması, problemin özünü derin kavrayarak, merak uyandıracak şekilde soru ile başkasının dikkatini çekmeyi içerir.

Teknolojik dünyalarımızda, ilk öğrendiğimiz kelimeleri arka arkaya koyarak çözüm bulmak çok kolaydır ancak bir problemi tanımlamadığı gibi, araçları amaç haline dönüştürür. Düşünce methodolojisinde kaçınılması gereken bir noktadır. Bir teknolojinin her şeyi çözeceğini düşünmek, bir aracın herşey olacağını düşünmek bunlara örnek verilebilir. Derin olarak o araçları öğrendiğinde, problemleri derinini tanımladığında, araçlardan bağımsız olarak temel problemler olarak çözdüğünüzde, olayları somutlaştırırsınız.

İnternet, mobil telefon, blockchain gibi kavramları kullanmadan bir problemi Antik Yunan’daki gibi tanımlamak, bu problemin derinine inmeyi ve temel duyguyu, temel ihtiyacı yakalamanızı sağlar. En temelinde partilerin birbirileri arasındaki güven ilişkisi mesela birçok ticareti anlatabilir. Soyutlanmış çözümlerin, daha fazla kullanım alanı bulunmaktadır ve iş geliştirme açısından da bu soyutlaştırmanın büyük önemi vardır.

Olayları süslü kelimeler ve kavramlar ile birleştirmeyin. Basit düşünün, derinine inin, modern insanın gereksiz ego ve kaygılarından uzaklaşın.

Sonuç itibarıyla, problemlerin en basit duyguları dikkate alınarak, en basit hali ile ifade edilebilmesi, problemlerin derin anlaşılmasını sağladığı gibi, daha geniş bir çözüm uzayı oluşturur. Bu şekilde seri bir girişimci yaratmak ihtimali artar.

Aristo ve Sokrat gibi düşünün, olayları soyutlaştırın ve anlatımda aracıları ve araçları kullanmayın.

Bu sayede daha derin bir iç görüye sahip olacaksınız. Bu şekilde derinleşecek ve soruları daha derininde yanıt bulacaksınız. Örneğin bir ödeme sisteminde, sorun güvendir ve bu güven problemini çözdüğünüzde ticaret oluşur.

Hızlıca çözüm bulmak ve çözümü doğrulatmak için, araçlar üzerinde konuşmalar sadece insanların egolarını besler ancak temel problemleri çözmez.

Problemlerin felsefesine inerek çözmek, daha derin ve geniş bir problemin çözümüne yardımcı olur. Bu nedenle, problemleri tanımlarken, antik Yunandaymış gibi düşünün ve modern insanın yarattığı hiçbir şeyi düşünmeyin.

--

--

Ferhat Ünlükal
Ferhat Ünlükal

Written by Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.

No responses yet