Ava giden avlanır

Ferhat Ünlükal
4 min readJul 8, 2024

--

İnsanoğlu egosu, hırsları ve istekleri ile bir sınavda. Çıkarları, manipülasyonları, arzuları ile yönetiyor ve yönetiliyor. Aslında hak ettikleri şekilde yönetiliyor. Kendisinin ve çevresinin farkında olma konusunda, bakış açısı ve okuma şekillerine göre değişiklik gösterebiliyor.

Bir noktadan okumaya başladıysa, okuma şekline bağlı olarak tercihleri değişiyor.

İyilik, kötülüğü çözemiyor. Kötü onun iyi olduğunu anlıyor olsa da, iyilik onun kötü olduğunu anlamakta güçlük çekebiliyor. Zaman zaman bakış açıları, akıllı olduğunu düşünme hali, manipüle edebileceği düşünme hali olarak ta ortaya çıkıyor. İyi ve kötü şeklinde okuyamayacağımız bir şey, anlaşılması, analiz edilebilmesi için bu şekilde kategori edilmek zorunda kalınabiliyor.

Dünya bu nedenle lineer bir şekilde okunamıyor, zamanın izafi olması, evrenin bükülmesi, iyileri kötü, kötüleri iyi yapabiliyor. Zaman ve mekanın şahitleri olarak, sorgulamadan, yargılamadan, olduğu gibi kabul etmek kalıyor. Uyarılar, düşünce zihniyetleri karşısında anlamsız kalıyor. Bir tarafı kontrol odağında güç zehirlenmesine, diğer tarafı ise serbestlik odağında, kavanoz çocuklarına dönebiliyor.

Kavanoz çocukları da, risk algısının olmadığı, açık ve iyi bir dünyada yaşıyor zannediyor. Ancak farklı dünyaların gelip, onların ellerinden oyuncaklarını alasıya kadar. Sonrasında iyilik ve kötülük üzerinden okunan bir dünya yaratılıyor.

‘İyiler, kötüler kadar cesur olursa o zaman bu dünya değişir.’ diyor Deliormanlı. İnsanın ve hayatın yüzü.

Bugünün sosyal medyaları büyümüş çocukları, manipülasyonları bir oyun aracı olarak kullanabiliyor. Aslında kötülükleri bir anda yayabilecekleri bir nükleer silahtan tehlikeli bir oyuncak ile oynuyorlar. Okuma şekli doğru olmamak ile birlikte, anlatılabilirliği açısından bunu kullanmak analiz ve anlama kabiliyetini arttırıyor.

Aslında büyük bir tuzak. İnsanın kendisi ile olan savaşı. Ayna tuttularak, oynanan bir sosyal medya savaşı. 3. Dünya Savaşı belki büyük güçlerin nükleer savaşlar ile yapabileceği bir oyun gibi gözükürken, sosyal medyalarda bunların katil fareleri her geçen gün yaratılıyor. Narsizm, Makyavelizm ve psikopati her geçen gün yayılıyor.

Oluşan karanlık üçgenler, dünyayı daha iyi bir yer haline dönüştürmeye çalışarak başlanan yolda, dünyayı daha kötü bir yer haline dönüştürerek bitiyor.

Tüm bunların içerisinde, yukarıdan bakmak, kalbini temiz tutmak ve mesafe önem kazanıyor. Olayların, entrikaların içerisine girmemek, sakin düşünmek için, kalbinizi temiz tutun.

Mesafe koymayı unutmayın. Trafikteki takip mesafesi gibi. Çok hızlı şekilde ve yakın takip yapanlar, kazalara davetiye çıkartıyor. Bunun psikolojik sebebi ise, hakkını almaya çalışan veya hakkını yemeye çalışan katil farelerin kendi içsel ruhsal kavgaları.

Bir şey avlanmak isteniyorsa, bir yem ve bir de olta düzeneği hazırlanır. Mutlaka bir sazan takılır ancak takılan sazan kendinin de sazan olduğunu bilmiyordur. O da onu kullanmak için gelir ancak yemi yer. Yani ava giderken avlanır. İnsanın, egosu, çıkarları, karanlık yüzü ile olan imtihanıdır. Kötü, kötüyü çeker. Birbirlerinin dersleri haline dönüşürler. Öncelikle manipülasyonla kötüler iyileri çekerler. Farkında olmayan iyiler veya kötü yüzlerini hırsları ile zenginleştirenler bu tuzağa düzerler ve toksik ilişkiler doğabilir.

Temelinde, narsist ilişkilerde toksik bir ortam oluşur. Ancak narsist en fazla manipüle edilenebilendir. Sonunda kurtlar sofrasında üzüm yenir.

Hayat seçimler bütünüdür.

Zihniyet meselesi olduğu için, zihinlerinizi ve kalplerinizi temiz tutmaya çalışın.

Farkındalıklarımız, öğrenme tutkumuz hayatınıza pusula olur.

Öğrenme tutkunuzu, pusulanızı kaybetmemek dileğiyle.

--

--

Ferhat Ünlükal
Ferhat Ünlükal

Written by Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.

No responses yet