Bak Geç, Dur Geç
Hayat çok kısa ve bir o kadarda uzun ve derin. Hayat kısa eğlenmene bak. Bak ve geç daha fazla şeyi gör.
Hayat uzun ve derin, dur, anla, yap ve geç. Kısaca formül bak geç, dur geç.
Hayat bir trafik ışığı gibidir. Bazen kırmızı yanar durursun. Durduğunda fırsatın anlamaktır. Bazen ışık yeşil olur. Yeşildeki fırsatın yol kat etmektir.
Yol, hız ve zamanın çarpımıdır. Dolayısıyla hızını arttırırsan yol artar ancak hızını arttırırsan kaza yapma ve ölme riski artar. Riske duyarlı yapılar hızını sabit tutarak, yolu maksimum yapmaya çalışır. Yenilik ise, aracın değiştirilerek hızın değişmesidir. Risk duyarlı ve tanımlanmış hiyerarşiler hızı sabitler, zamanı arttırır, yolu arttırmış olur. Kendi yönünde ve hızında gitmeyenlerde en büyük rakibi olur ve birbirlerini yerler.
Bugünün çevik dünyası hızı lineer olarak arttırmaya ve mevcut yapılarda bunu arttırmayı denediği için, hız iki katına çıktığında risk 4 katına çıkar. Risk yapıları hemen buna bir el freni koyarlar.
Bugünün çevik yönetim, gig ve paylaşım ekonomisinde, mevcut araçlarınız ile bunu yapmaya kalkarsanız, 300- 900 km hızla bir otomobilde gidemeyeceğiniz için bunun için uçağı, organizasyon içerisinde de yeni bir kültürü inşa etmek durumundasınızdır.
Bu hızlarda aracınız bilye dağıtacak, gaz freni teli kopacak ve frenleriniz artık işlemeyecek ve gördüğünüz ilk duvara çarpacaksınız.
İşte değişimi yönetmek, onların parametrelerini anlamak bu kadar kritik. Eski yönetim anlayışlarınız, iş yapışlarınız, ödüllendirmeleriniz, mevcut çıkarlarınız yapıları değiştirmez ama sizi istediğiniz yere götürür. İşte buna yönetimde kısa vadenin uzun vadeyi yemesi diyoruz. Bu nedenle silikon vadisinde hisse opsiyonları 5 yıl vadeli veriliyor. Uzun vadeyi organizasyonların çıkarlarını kendi çıkarları ile bir olsun ve organizasyonlar insan ve meslek yaşamları ile sınırlı olmasın diye.
Bugünün yanılgılarından biri de, insanların çok kolay şekilde yerinin doldurulabileceği inancı. O tecrübenin içerisinden geçilmesi, organizasyonlar için milyon dolar değerinde. İnsanlar içinde bir ömür ve odak verme meselesi.
Onun için ömür tüketmiş insanları bulmak her zaman kolay değil. Bu nedenle oltanın ucuna rütbeyi de taksanız, avladığınız balık rütbeyi alıp, kafaya takmayacaktır. İşte sebat etme, sabır etme her zaman bulunacak bir şey olmuyor. İnsanlar, bu konuda akıllarını çok severler ancak sevdikleri akılları ile gerçek dünya arasındaki farkı ancak tecrübe ile anlarlar.
Tecrübe ettiklerinde de anlamıyor ve egolarına yine yedik düşerlerse de, aynı çemberi defalarca yaşarlar. Bu onların kısa vadede hedef ve çıkarlarına uyuyorsa, bunu yapmaktan imtina etmezler.
İşte risk algısındaki organizasyonlar, finansal riskleri adreslemeye çalışırlarken, en büyük kaçırdıkları risk budur.
Hayat kimi zaman kimilerine bak geçtir. Onların yaşamları eğlencelidir. Kimi zaman dur ve anladır. Onların daha zor bir hayatları olur. Ancak hayat dur, anla zamanı geldiğinde de geçtir. Bazen vazgeçmek te yeni bir başlangıçtır.