CES 2022

Ferhat Ünlükal
2 min readJan 11, 2022

Bu yıl yapılan Tüketici Elektroniği fuarında öne çıkan iki trend, araçların elektronik hale dönüşmesi ve insanın elektronik hale dönüşmesiydi.

Aracın elektronik hale dönülmesinde, sadece araba, kamyon gibi araçların değil, tüm mobilite araçlarının elektronikleşmesinden bahsediyorum. Özellikle Hyundai Motor’un Boston Dynamics’i satın alması ile birlikte konunun sadece araç olmadığı, mobilite ihtiyacı olan tüm platformların elektronik hale dönüştüğünü görmek mümkün.

Mobilite ihtiyacı olan her noktada çözümler üretmeye başlamışlar. Bu bir elektrikli scooter olabileceği gibi, fabrika içerisinde gezinen bir AGV, teslimat sırasında kullanılan bir araç, insan taşımadığında kullanılan bir otomobil, paylaşımlı şekilde kullanılabilecek bir araç, deniz aracı da aklınıza gelebilir.

Araç dünyası, elektronik, bilgi işlem, bilgi -eğlence, otonom sürüş, robotik, yapay zekanın hepsini kapsadığı ve bu konuda hem uygulama alanı bulabilmesi, hem de bu alana para verilebilen müşterilerin olması araç dünyasının teknoloji ile bütünleşmesini hızlandırmış gözüküyor.

Gelecekte paylaşımlı araçların, otomatik teslimat robotların, scotter gibi mikro mobilite araçların, Endüstri 4.0 fabrika içi araçların yayıldığı bir Dünya’da artık daha fazla lidar, daha fazla sensör, daha fazla yapay zekalı sistemler görebileceğiz. Özellikle otonom sürüş, yapay zeka ihtiyacını giderek arttırıyor.

Pandemi döneminde oluşan büyük istifa (great resignation) söylemleri, oluşan kaynak kısıtları yapay zeka yatırımlarına daha fazla ihtiyaç duyurabilir. Kamyon şöförleri krizi, tedarik zincirini vurduğu bir çağda bu problemler otonom kamyonlar ile çözülebilecek mi?

Tüketici Elektroniği’nde donanım endüstrisini, yazılım endüstrisi alt üst etmiş. Yazılım endüstrisi her şeyi çok hızlı yemiş. Çok fazla uyarlama ve uygulama alanı bulması için artık işin yapay zeka’ya doğru geçmesi şart gözüküyor.

Yapay Zeka endüstrisi de acaba yazılım endüstrisini yiyecek mi? Göreceğiz. Belki birbirleri içerisinde çalışırlar.

İkinci büyük konu ise, insanın elektronik hale dönüşmesi oldu. İnsanoğlu’ndan alınan sensör bilgilerini, onun sağlığı iyileştirmek, alışkanlıklarını değiştirebilmek için kullanabilecek firmalar ortaya çıktı.

Bu bir miktar hayatın gizliliği çerçevesinden bakıldığında çok korkutucu bir tablo sunuyor olsa da, insanların daha hızlı teşhis ve tedavi olmasına, onların daha sağlıklı yaşamasına da izin verecek bir fırsat çerçevesi sunuyor.

Siborglaşan insanın, dini ve felsefi olarak çok konuşmamız gereken konuları olacak ancak dijitalleşen insanın da, alkol, keton, glukoz seviyelerini ölçerek, daha iyi diyetler, daha sağlıklı bir yaşam vaad ediyor.

Mevcut uygulama alanlarına göre sınıflandırdığımız ve isimlendirdiğimiz Tüketici Elektronik Fuarı bile bundan sonra farklı bir isim ile alınabilir. Çünkü uygulama alanları farklılaşmış, artık 10 yıl öncesindeki televizyonlar, cep telefonları yenilikleri bir kenara atılmış, yeni dünyanın uygulama alanlarını arıyor, veri bazlı platformlara ve iş modellerine dönüşen bir dünyaya evriliyor.

Teknolojilerin, insan hayatlarına olan etkilerine göre ilerleme olabiliyor. Dünya, Pandemi ile birlikte büyük bir durgunluğa ve kısır döngüye girmiş durumda.

Yeni dünya starları artık Güney Kore’den çıkıyor. Japonya’nın yerini Güney Kore almaya başlıyor. Amerika, Çin ile ticaret savaşları yapıyor.

Yeni Dünya’da ülkemizin star olması içinde var gücümüz ile yeteneklerden oluşan takımlar kurarak, değer odaklı olarak çalışmak durumundayız. Özellikle TOGG girişiminin önemli bir fırsat yaratma potansiyeli bulunuyor. Mobilite anlamında da droneların ve askeri amaçlı çalışmaları gördüğümüzde de Bayraktar SİHA ve IHA’larında önemli bir fırsat olarak değerlendirmekte fayda olur.

--

--