Değişim

Bugün Dünya büyük bir değişimin içerisinden geçiyor. Sanayi devriminden bu yana en büyük ekonomik dönüşümün arifesindeyiz. 3.5 Trilyon Dolarlık bir altyapı dönüşümü bütçesi onayda bekliyor.

Endüstride hem benzeri görülmemiş teknolojik ilerleme, hem de yatırımlar ile bu değişime uyum sağlamaya çalışıyoruz.

Girişim sermayeleri, bu değişimin finansal kaynağı olmaya çalışıyor. İnovasyonun ekonomiyi dönüştürmesi kapasitesini tarihte gördük.

Birinci Sanayi Devrimi, 1700'lerin sonlarında, İngiliz ekonomisinin sanayide uluslararası hakimiyet kazanması üzerine başladı.

Tarımsal iyileştirmeler, işçilerin ticareti profesyonelleştirmesi ve üretimi fabrikalarda konsolide edilmesi sürecin başlangıcıydı. O zamanlardaki temel yenilik, daha iyi çelik, daha iyi dokuma kuşakları yapmaktı. Buhar ve kömürün gücünü kullanmaktı.

1800'lerin ortalarında yeniliğin hızı tekrar sabitlenmişti. 1870 civarında ikinci sanayi devrimi başlayana kadar küresel ekonomide durgunluk yaşandı.

Bu teknolojik devrim Dünya’ya elektriği, telgrafı, petrolü ve içten yanmalı motorları getirdi.

Kentleşme ve çalışma hızı büyük ölçüde arttı. Toplu taşıma ve ulaşımın ucuzlaması ile ürünler daha erişebilebilir hale geldi. Ticari çiftlikler, büyüyen kentsel orta sınıfı besler duruma geldi.

Üçüncü Sanayi Devrimi bir diğer adı ile Dijital Devrim, mekanikten elektroniğe, bilgisayarlara, dijital cihazlara geçişimizi hızlandırdı. 1980'lerde başladı. Son 40 yılda, çipler, internet, cep telefonları, sosyal medya, kripto para birimleri ile veri üretme, aktarma ve ekonomilerimizi dijitalleştirme yeteneğimiz arttı.

Dijital Devrim, bireylerin ve şirketlerin etkileşim biçimlerini değiştirdi. Dış kaynak kullanımı uygulanabilir hale geldi. Pandemi ile birlikte gig ekonomisine geçişte hızlanıyor.

Çok uluslu medya devleri bir araya toparlandı ve dünyanın en uzak bölgelerine giderek daha düşük maliyetli isteğe bağlı hizmetleri sağladılar. Bulut bazlı teknolojiler bunu daha geniş kitlelere ve daha ucuz maliyetli olarak ulaştırmamızı sağlıyor.

Bu devrimler esnasındaki muazzam nüfus artışları ve artan küreselleşme, yeni girdiğimiz çağda, yeni zorluklar sunuyor.

Ekonomistler ve siyaset bilimciler, küresel bağlantı ve kurumsal yığılmanın artması ile birlikte, endüstriyel bağımsızlığa ve ayrışmaya daha fazla geri dönme yoluna girileceğini tahmin ediyorlar.

Dördüncü Sanayi Devrimi, nesnelerin interneti, arttırılmış ve sanal gerçeklik, kuantum hesaplama sayesinde, fiziksel, dijital ve biyolojik dünyalar arasında çizgilerinde bulanıklaştırıyor. Fijital dünyalarımızda, siborglara dönüşerek devam edeceğiz.

Malzeme bilimleri, 3D Baskı, otomasyon, 5G gibi alanlardaki atılımlar, ileri üretimi yeniden destekleyecek gözüküyor.

Bunun yanında, zorluklarımızda kapımızda. Covid 19 pandemisinin etkileriyle artan tedarik zincirlerindeki kıtlıklar ve aksaklıklar, tedarik zincirlerini yeniden gözden geçirmeye zorluyor.

Küresel tedarik zinciri kesintileri, 2021 yılında büyük şirketlere ortalama 184 milyon dolar maliyet yarattı.

Pandemi belirsizliği, benzeri görülmemiş malzeme ve işgücü kıtlığı, yenilikçi çözümlerde daha fazla yatırım ve geliştirme ihtiyacını ortaya çıkartıyor.

Bu belirsizlik karşısında, girişimcilik ve kurumsal işletmelerin çok büyük problemleri çözme şansları var.

Bu devrimlerden öğrenilmesi gereken birincil ders, geleceğin öngörülemez olması ve bunu öngörmek içinde çok çaba sarfedilmemesi, geleceği yaratmaya odaklanılması. Alan Kay “Geleceği tahmin etmenin en kolay yolu, onu icat etmektir” diyor.

Gelecek herhangi birimizin hayal edebileceğinden daha yabancı olacağı kesin. O nedenle, kendi egomuz daha iyi bileceği düşünerek, geleceği tasarlamanın kimseye bir faydası yok. Bugün geleceği kontrol altına almaya çalışanlar, o gelecekte olmayacaklar.

Dell, 2030 yılına kadar var olacak işlerin %85'inin henüz icat edilmediğini öngördü. Bu kadar belirsiz Dünya’da, mevcut zihin haritalarımız bizi onu öngörülebilir kılmaya ve stratejik planlar ile büyük kurumların bu değişimi yönetebileceği yanılgısına götürüyor.

Endüstri liderlerinin ve teknoloji uzmanlarının daha iyi bir gelecek inşa etmek ve bu devrimin üretken potansiyelini birlikte kullanmak için birlikte çalışması her zamankinden daha önemli. Bunları yok sayarak, kendi başınıza yapacağınız bir şey yok.