Değmez

Hayatta yaptıklarımız, istediklerimiz ve sahip olduğumuz pek çok şey çaba ve onunla birlikte gelen zihinsel problemlere çok değmiyor.

Risk çoğu zaman, ödüle değmez. Çekici görünen şeyleri arzulamanız için eğitildiniz. Artılarına baktığınızda, eksileri ağır basıyor.

Yüksek standartlar aramanız ve en iyisini yapmak takdir edilesi bir şey.

Mükemmel olmaya çalışmak her zaman iyi bir şey değildir. Mükemmeliğe asla ulaşılmayacak ve idealinizle arasında boşluk sizi her zaman yetersiz hissettirecektir.

Sorunuz kendinizi kanıtlama ihtiyacının nereden geldiği olmalı. Değiştirilemez kusurlarınızı sorgulayın. Hayat, netice itibarıyla, çaba ve teslimiyet arasındaki dengedir.

Toksik ilişkiler kadar, kararsızlarda kötü sonuçlara yol açar. Onları seviyor olsanız bile, aldanmak, aşağılanmak, strese girmemek için onlardan uzak durun. Arkadaşlarınızda seçici olun. Çoğu zaman, belirli insanların sizi ne kadar etkilediğini, onları hayatınızdan çıkartmadan bilemezsiniz.

Dinlemeyen insanları ikna etmeye çalışma. Kendini beğenen kişiler için zamanını harcamaya gerek yok. Sizinle aynı fikirde olmalarına gerek yok. Eğer öyle hissediyorsanız, kendinize bakın ve nedenini sorgulayın.

Size değer vermeyen ve ilgilenmeyen insanların peşini kovalamayı bırakın. Sizin umursadığınız kadar umursanmıyorsanız bunu kabul edin. Ne olduğunu anlayın ve bırakın.

İnsan kendisinin kabul edilmesine ve başkaları tarafından onaylanılmasına ihtiyaç duyuyor. Bu insanın fıtratında var. Ama bu boş bir beklenti. Kimsenin sizi kontrol etmesine izin vermeyin.

Mücadeleniz için kimseyi suçlamayın, onların avantajlı olduğunu düşünmeyin. Kurban rolünü üstlendiğinizde, dış etkenleri güçlendirmek dışında birşey yapmamış olursunuz, enerjinizi boşa harcar ve kızgın hissedersiniz.

Haksız ve önyargılı engeller olabilir. Ancak unutmayın ki hala fırsatları değerlendirebilir, çalışabilir, öğrenebilir, unutabilir, tekrar öğrenebilir ve daha fazlasını yapabilirsiniz.

Hayatınızın direksiyonunda siz varsınız. İçinde bulunduğunuz şartlar içerisinde elinizden geleni yapın. Bunu yaptığınızda, kendinizi güçlendirirsiniz, enerjinizi değiştiremeyeceğiniz, etki alanınızdaki şelylere harcamayı bıraktığınızda, daha iyi sonuçlar alabilirsiniz.

İnsanları izlemeyi bırakın, sosyal medyada abartılan hayatların tuzağına düşmeyin. Başkalarını izlemeyi ve hayıflanmayı bırakın. Gürültüyü azaltın ve önceliklerinize odaklanın.

Hızlı para tehlikeli paradır. Sadece zengin olmak için trendleri ve faaliyetleri takip ediyorsanız, muhtemelen buna değmez.

İşin bilenleri ile konuşun. Varsayımlarınıza meydan okuyun. Varsaydığınız şeyler gerçekler değildir.

Olumsuz tarafı koruyun ve tüm yumurtalara aynı sepete koymayın.

İnsanları değişmez ve onları değiştiremezsin. Onları kendi istediğin kişi haline getirmeyi bırak. İnsan ancak kendini değiştirebilir. Değişim içinde kendinden başlayabilirsin.

Değişmesi gereken tek kişi varsa, o da sensin.

İnsanların üstünüzden geçmesine izin vermeyin. Kendin için ayağa kalkmak hayatidir.

Kötü hissettiğinde maske takmayı bırak. Rahatsız edici duyguları saklamayı bırak ve onları da yaşa. İnsanlar bunları duymak istemiyor diye, onları dile getirmekten korkma.

Dr. John Sarno “Başa çıkmanın bedelini ödüyoruz — Dışarıda harikayız ve içeride acı çekiyoruz.” diyor.

Küçük şeyler için patlamak ve başkalarına kaba davranmak bahane olamaz. Ama duygularınızı bastırıyor ve gerçekliği saklıyorsanız, maskenizi çıkartın, savunmasız ve dürüst olun. O zaman istediğiniz insanları çekecek ve istemediğiniz insanları uzaklaştıracaksınız. Uzaklaşmalarında da bir zaman yok.

Küskünlük, nefret, o kişileri etkilemez. Düşünen sen olduğun için sen etkilenirsin. Bir kişiyi ve yaptıklarını sevmek zorunda değilsin. Ancak özgür olmak istiyorsanız, onları affetmelisiniz.

Öncelikle de kendini affetmek. Kendine kızmayı bırak.

Hata yapabilirsiniz, kabul edin, sonuçlarını kabul edin ve bundan ders alın. Suçluluk duymaya ve kendinden nefret etmeye gerek yok.

İnsan büyük bir şey yapmak ister, ancak programının meşgul olmasını istemez.

Beklemenize gerek yok. Beklerseniz daha çok beklemeye devam edeceksiniz. Bunun yerine başlayın, yol boyunca anlamak size daha iyi gelecektir.

Oturmak, beklemek ve umut etmek, değmeyecektir. Sabır bir erdem ancak korku ve kararsızlık bir şeyleri ertelemek değildir. Bir denge gerekir.