Denge

Her işin başında denge geliyor.

Denge mevcut ilerleyen sistemlerin çalışabilmesi için gereken olmazsa olmazlardan.

Şaman inanışına göre, her şeyin fazlası zehirdir. Zehir olmaması için, isteklere ve yaptıklarına bakmak gerekir. Güç bozar ancak mutlak güç mutlaka bozar.

Değerlendirmelerimizde emeğiniz, gücümüz ve isteklerimiz arasındaki dengeyi korumak hayata bakış açısını değiştirir.

Bir şeyi sonuna kadar istemek ve tutkulu olmak güzel bir şeydir. Ancak dikkat edilmesi gereken, isteklerin zehire dönüşmemesidir.

Bir işi baştan yaratma noktasında ise, çok denge kavramı oluşmayabilir. Genellikle bu işleri, dengesizler ile yaparsınız.

Tutkuların hırs ile karışması, zehre dönüşmesi potansiyeli içerir. Burada ne hissediğiniz ve bunu nasıl yönettiğiniz önem kazanır. Mesele, kendi duygu dünyanızda da bunları zehire dönüştürmemenizdir.

Hayat denklemi ile içerisinde bazen yerel minimumlar, bazen yerel maksimumlar vardır. Yerel maksimumların egonuzu şişirmesine, minumumlar ise oyunu bırakmanızı umutsuzluğa kapılmayın.

Takımların nereye gidebilecekleri ve ne yapabilecekleri kadar ne kadar tutkulu oldukları, ne kadar emek verdikleri de bu denklemin bileşenleridir. Ekip kurmak bunların hepsini yönetmek olduğu içinde zor bir konudur. Tutkunuzu, iyi niyetinizi, vizyonunuzu, motivasyonunuzu kaybetmeden dengede kalabilmektir.

Steve Jobs zor işleri çapulcular, dengesizler, deliler ile yapmıştır. Girişim ve yenilik psikolojisini kaldırmak kolay değildir.

Takımların güzelliği farklı noktaları, farklı uzmanlıkları olan ve onları birbiri ile dengeleyen takımlar, birbirlerine değer katarak, daha büyük parçalara gidebilirler.

Bu süreçte, politikacılarınız, kendi adına çalışacaklar ve takımlar bunları anladığı anda takım olmayı bırakırlar ve dengesiz ancak bu dengesizlikten değer üretemeyen bir yapı kurmuş olursunuz.

Hareket, potansiyel enerjinin dengesizliğinden, bu enerjinin kinetik enerjiye dönüşmesinden ortaya çıkar.

Eğer potansiyel enerji yoksa, kinetik enerji istesenizde ortaya çıkmaz.

Dolayısıyla denge konusunu, dengesizlerin dengesi olarak okumakta fayda var. Yani kaos’un dengesi.

Nerede olduğundan bağımsız, ne yapmak istediğiniz, nelerden vazgeçtiğiniz sizin yolunuzu belirleyecektir.

Değeri görmeden her şeye koşmaya çalışırsanız da, FFVG (Fazla Fedakarlık Vefasızlık Getirir) yapmış olursunuz. Bu arada da takımlarda fedakarlık ile ortaya çıkar. Aradaki fark niyetten kaynaklanır.

Günün sonunda, politikacılar, yeni dengeyi ayarlayarak, oradan sistemi yönetmek isterler ancak yeni potansiyel yaratma şansları ortadan kalkacaktır.

Bu denge işi, dengesizliğin dengesi olarak tanımlanması gerekir.

Startup işleri de dengesizlikten ortaya çıkar. İşin zorlukları ve sürdürülebilirlik problemleri buradan kaynaklanır. Bu psikolojiyi de yönetmek çok kolay bir şey değildir. Startupların bu nedenle çok sağlam bir ekip ile yol almaları önemlidir.

Süreçler sizi değersizliğe götürür. Dengeye oturtmaya çalışırken, değersiz işleri de yaratırsınız.

Kaos, yeni işler yaratır. Kaos o anlamda faydalıdır. Yıkıcı inovasyonlar bu kaosların arkasından çıkar. Yeni ekonomiler, eski ekonomilerde oluşan kaotik durumlarla ortaya çıkmıştır.

Kaos, yeniliğe ve dengeye felsefik bir bakış açısı getirir.

Uzun dönem ve sürdürülebilir işler içinde mutlaka dengeyi koruyun.

Denge ve mutluluk arasında da benzer bir ilişki vardır.

Dengesizlerin, dengesi içerisinde, gelişim gerçekleşir. Bu arada hayatın tadını da çıkartmayı unutmayın. Acısıyla, tatlısıyla.