Değişimi Yönetmek
VUCA dünyasını daha önceki yazılarımda anlatmaya çalışmıştım. Değişkenlik, belirsizlik, karmaşıklık, muğlaklığın olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Buna göre, eski bildiklerimiz, eski alışkanlıklarımız bir anda geçersiz hale dönüşüyor.
Eski düşünce tarzlarımız, geleneksel bildiğimiz eski soruları doğuruyor ve eski sorularımız bizi yeni dünyayı yaratmamızı sağlamıyor.
Değişken dünyada, Vizyonu belirlemek, belirsizlik içerisinde anlama, karmaşıklık içerisinde cesaret, muğlaklık içerisinde adaptif olabilmek artık girişimci liderlerin olmazsa olmazlarından.
Eski düşünce tarzınız ve bunların getirdiği sorular sizi artık çöküşe götürüyor. Sistemlerde çökmeden parametreleri çok değişmez. İnsanın hayatı kadar sistemlerinde kendi parametreleri, yargıları içerisinde bir süreleri vardır.
Sürekli format atarak, düzelttiğimiz sistemleri artık, sürekli öğrenerek ve öğrendiklerini tekrardan öğrenerek, korumak mümkün.
Alvin Toffler, “21. yüzyılın cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil, öğrenmeyen, öğrendiği yanlışlardan vazgeçmeyen ve yeniden öğrenmeyenler olacak” diyor.
Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’ta şirketini ilk gündeki yaşatmaya ve onu bir startup gibi yönetmeye çalışıyor. Böylece, öğrenmeye, öğrendiği yanlışlardan vazgeçmeye ve yeniden öğrenmeye çalışıyor.
Peki neden bu kadar değişken olmaya ve hızlı dönmeye başladı bu Dünya? Teknolojik gelişmeler çok hızlı şekilde hayatımıza girdi ve teknolojinin yayılım hızı son 100 yıl içerisinde giderek üssel artıyor.
Teknolojilerin bu kadar hızlı gelişmesine karşın, politik, siyasi ve askeri faktörler ilerleme hızı problemlerini oluşturdu. Bugün birçok politik, siyasi ve askeri düzen teknolojik gelişimden çok ciddi şekilde etkileniyor.
Tüm bu gelişmeler bize yeni fırsat kapılarını açıyor. Geçmişin kapitalist zenginliklerinin karşısında, artık bilgi toplumunun oluşturduğu, Google, Amazon, Facebook, Apple ve Microsoft’un zenginlikleri duruyor. Ancak o da Alibaba, Tencent’in de kapitalist sistem dışında, parayı, düzeni sorgulayan başka bir kapıyı aralamış durumda. Web 3 dünyasında artık çok daha fazla fırsat ile karşı karşıyayız.
Web 3 dünyasının yakalamak içinde en önemli kaynağımız yetişmiş insan. Yeni Likitimiz para birimimiz yetenek.
Eğitim sistemlerimiz ile köleleşmeyen, sorgulayan ve kök nedenine inen ve felsefesini kavrayarak, yeni dünyayı inşa edecek, yeteneklere ihtiyaç duyuyoruz. Bir tutkusu, bir vizyonu olan ve onun için enerjisini adamaya hazır gençleri.
Bugünün dünyasında ölçeklemek ve işinizi büyütmek, platform ekonomisini anlamaktan geçiyor. Bugünün başarılı dijital firmaların hemen hemen hepsi platform işinden para kazanıyor.
Platform işletmeciliği ile ilgili detaylı incelemek isterseniz, platform işletmeciliği yazımı da incelemenizi öneririm.
Teknolojik ile organizasyonlarımız arasındaki açıklık giderek artıyor ve yeni dünyada hem organizasyonel değişimler ile hem de dijitalleşme ile uğraşır durumdayız. Yıkılan sistemlerimizden artık sermayenin gücü ortadan kayboluyor. Sistemlerimiz materyallerden arınıyor ve artık malzeme girdisi yerine bilgi girdi olarak kullanılıyor ve hizmetler daha demokratik hale dönüşüyor.
1980'li yıllarda, bir kamera, bir müzik seti, bir navigasyon cihazını ve bugün kullandığımız birçok ürünü 1 Milyon $’a alırken, bugün 1000 $’lık bir cihaz ve aylık 10 $’lık servis ile tüm hayatımızı sürdürebiliyoruz.
İşte Dünyanın yüzleşmesi gereken gerçeklik. Onları daha fazla tüketim toplumu olmak ile tehdit edemeyeceğimiz ve servislerin demokratikleştirilmesi ile herkese eşit olarak hizmetlerin sunulması olacaktır.
Bu yeni Dünya parametresi, yenilikçilik ve girişimcilik ile direkt bağlantılı. Yenilikçilik (Innovation) = İcat (Invention) * İş Modeli (Business Model) ile ifade edilebiliyor. İş Modeli (Business Model) = Değer (Value) * Ekosistem (Ecosystem) * Yürütme (Execution) ile ölçümleniyor. Formülleri unutmamak için aşağıdaki şekilde de yazıyorum.
Innovation = Invention X Business Model
Business Model = Value X Ecosystem X Execution
Farklı gelebileceğini düşündüğüm içinde ekosistem kavramını aşağıdaki yazıda özetlemeye çalıştım.
Tüm bunları yönetebilmek için girişimci kafasına sahip olmak gerekiyor.
Girişimcileri desteklemek içinde sistem olarak, Harvard Profesörü Clayton Christensen’ın İyi para ve Kötü Para kavramından da yola çıkarak,
Risk sermayesine de göz atmanızı öneririm.
Değişimi zaman zaman görürsünüz ancak konfor alanında hareket edemezsiniz.
İş geliştirmenin de kökeninde bu değişimi yönetmek vardır. Eski bir iş geliştirici olarak, sistemlerinizi değişimi hazırlamak durumunda olduğunuzu ve bu yeni dünyada yeni modelleri nasıl yaratmak ve sürdürmek için biraz zaman harcamanız gerekecektir.
