Dijital sömürü
İnsanlar, kaynakların bir akış yönünde gitmesi için sistemler kurmuş ve bu süreç içerisinde bir sömürü düzenleri oluşturmuş. Bu düzenler zaman içerisinde şekil değiştirmiş, teknolojik gelişmeler bu düzenleri yıkmış, yeni düzenler kurmaya çalışmışlar. Bunları da ellerindeki güçler üzerinden okuyup, elinde o gücü barındırmayanlara karşı bu gücü kullanarak bir sömürü düzeni oluşmuş. Derebeylik, toprak ağalığı, krallık, patronluk, yöneticilik aynı düşünce yapısının değişen koşullara göre değiştirilmiş düzenlerinin eseri. Dijital dönesans yazımda bu değişimi detaylı şekilde ele almışım.
Dijital dünyada bu sömürü veri üzerinden ve veriyi oluşturacak kanalların kurulması için yapılıyor. Devletler GDPR ve KVKK ile bu sömürünün bir miktar önüne geçmeye çalışsalarda, değer önerisi sunarak izinli hale dönüştürülüyor.
Dijital sömürü mekanizmaları, internet, sosyal medya ile verinin ve müşteri alışkanlıklarının yönlendirilmesi iken, şimdilerde daha korkunç bir makine daha icat ediyoruz. O da yapay zeka. Etik, ahlaki, hukuki tartışmaları devam ederken, bu makine çoktan kullanmaya başlandı.
Din ve bilim adamları madalyonun iki yarısı gibi. Karşıtlıklar üzerinden okunan sistemler ve iyisi de kötüsü de sistemin parçası olması.
Tarihte ulusal egemenlik savaşı veren, fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmeye çalışan bir ulusun çocukları olarak, o dönem mandacılık tartışmaları içerisinde çaresiz olduklarını hissedenler, bu dönemde de dijital mandacılık virüsü ile karşı karşıyalar. Fikrin özü de bir türetmeden oluştuğu için kutsamadan eleştiren, fikri hür, vicdanı hür olmak adına yapılan bir tespit.
Zihinlerin belli sistemler, ideolojiler için eğitilmesi 19. ve 20. yy düzenlerinin ve düzen kuranlarının bir yönetim tarzıydı. Makineler ile sorgulamamayı, sorgulatmamayı öğretmişlerdi. Hepimiz hesap makinesi kullanarak, çarpım tablosunu unutmuştuk. Bilgisayar kullanarak, içerik üretimi demokratikleştirilirken, yozlaştı ve uçurum oluşan büyük grupları daha kolay yönetmeye başlandı. Yapay zeka’da artık hiç doğal zekanı yorma diyecekler. Belki de bu kabiliyetler içerisinde gereksiz de olabilir. Yapay zekanın ilk kullanım alanı, iki insan arasındaki yarışta, birisinin yapay zekayı kullanarak diğerinin önüne geçmesi ile olacak.
Atatürk’ün bize gösterdiği fikri hür, vicanı hür nesiller, sorgulayarak, eleştirerek, düşünerek, düşündüğü kadar yaparak, düşündüklerini hayata geçirerek ve yayarak erişebileceğiz.
Batı ve doğu dünyası, dijital bir savaşın içerisinde, eskisi gibi silahlı savaşlar yerine, dijital teknolojilerin geliştirilmesi, kullanılması ve yayılması alanında büyük bir savaş yaşanıyor. Bu dönemdeki ismi birinci bulut işlem meydan muharebesi.
Ülkelerin bu atılımı yapabilmeleri için, bir omurga ve iskelete ihtiyaçları var. Bu da bulut işlem mimari ve altyapılarından geçiyor. Kendi bulut altyapılarını oluşturarak, öncelikle servisleri ölçeklendiriyor ve sonrasında ekonomik birlikte ve yayılım için bu teknolojileri belli bir düzende siyasi, ekonomik ve askeri amaçlar için kullanılıyor. Bugün doğu yine batının yarattığı ancak kendilerinin ölçeklediği elektrikli araçlar, batının yarattığı işletim sistemleri, her şeyin interneti üzerinden çok daha hızlı pratik uygulamaları geliştirmiş durumda.
Batı, para ve askeri güç eksenli politikalarını sürdürmek için teknolojiyi sömürü unsuru yaparken, doğu kendi felsefesine uygun olarak kendi içerisine alıp, kendi içerisinde eritecek, barışcıl yöntemler ile içerisine alarak, yumuşak güç kullanarak, ödeme, ticaret altyapılarını kuruyor. Dijital sömürü düzenleri her iki uçtan birlikte geliyor.
Karşısında Don kişot gibi durmak mümkün ancak ülkeler kendi bulut işlem meydan muharebesini kazanmak için bir hamle yapmak durumunda kalabilir. Bunun için de mevcut bulut işlemleri çok iyi tanımalıdır.
Öncesinde internet meydan muhaberesi yapıldı. Kazananlar belli oldu. Ancak doğu kendi internet kahramanlarını çıkarttı. Mobil meydan muharebesi yapılıyor ancak servis meydan muharebesi ile birlikte düşünmek gerekiyor. Batı daha ayrık düşündüğü için farklı kollarda çalışıyor ancak doğu servis meydan muharebesini kollektif bilinç ile karıncaların gücünü kullanarak kazanmaya çalışıyor.
Ödeme, fintek meydan muharebeleri, lokal olarak geleneksel finans sistemleri ile yaşanıyor ancak en büyük güç orada olduğu için, daha çatışmalı ve sert bir savaş yaşanıyor. Bu süreç içerisinde, bu meydan muhaberelerini yapacak, akıllı, sorgulayan, aklını kullanan, beyinlere ihtiyacımız var. Bu nedenle öğrenmek, bu yolculuğa çıkmak ve hizmetkar liderlik yapabilmek, bu meydan muharebelerin belli alanlarını kazanmak için çok kritik.
Dijital sömürü düzenine uymak isteyen, konfor alanında dijital mandacılık olacaktır. Savaşın kazanını olmak için, doğru stratejileri kurmak durumundasınızdır. Bunun için bulut işlem, mobil, veri, yapay zeka stratejiniz olması gerekir. Bunları da fikri hür, vicdanı hür nesiller ile yapabilirsiniz.
Mevcut kullanmış olduğumuz eğitim sistemleri, akılcı, sonuç odaklı, fırsatçı, çıkarcı, en kısa vadede elde edeceği kazançları öncülleyen insanlar yetiştirdi. Onlarda sistemin çalışması nedeniyle, beyaz yakalı sendromuna kapıldılar. Akıllı olan insanlarınız, konfor alanlarında, bireysel çıkarlarını öncülleyerek, sömürü düzeninin bir parçası oluyor. Kültürel olarak manüplasyon ve entika bir yetkinlik ve zevk kaynağına dönüşüyor.
Kollektif bilinç ile topluluk çıkarlarına baktığımızda, eğitim, adalet, sağlık, teknolojik devrimin yönetilmesi ancak Atatürk’ün söylediği gibi fikri hür, vicdanı hür nesillerin eseri olabilir. Gösterdiğin yolda yürümeye devam edeceğiz Atam.