Ego

Ferhat Ünlükal
2 min readAug 28, 2021

--

Bugünün startup kültüründeki en önemli bileşenlerden birisi de geribildirimdir.

Geribildirim verebilmek ise, eleştiriyel düşünmeyi ve bunu olumlayarak, iletmekten geçiyor.

Sistem Analizi derslerinden öğrendiğimiz konulardan birisi de, birşeyin anlaşılması için, alıcı, verici ve ortamın uygun olması gerekliliğidir.

İşte geribildirim kültüründe de, vericinin bunu olumlama ile söylemesi kadar, alıcının bunu kişiselleştirmeden, egosunu ön plana atmadan bunu anlaması, bunu söylenirken de ortamın uygun olması gerekir.

Alıcı ve verici suyun altındaysa konuşarak anlaşamazlar, onlar belirledikleri el hareketleri ile birbirleri ile anlaşırlar.

Alıcı ve verici, gürültülü bir ortamda birbirlerini duyamazlar.

Alıcı ve vericiden birisinin veya ikisinin de egosunun kabardığı ortamlarda duvar ve gürültü etkisi oluşur.

Bu bazen alıcılar ve vericiler diye sınıflandırıldığı zamanlarda olabilir. Hiyerarşik düzlemde, alıcılar altlar, vericiler üstler olabilir. Üst sadece verici olup, alıcı olmadığında işler zorlaşabilir. Tam tersi de, alt verici, üst sadece alıcı olduğunda da olaylar karışır.

Mesele hem alıp, hem verebilmektir. Fikirlere açık olmak, eleştiriyel düşünceyi takdir etmek, olayları kişiselleştirmemek, belki de en önemlisi de egoyu düşürmek olur.

Hiyerarşik ve biat kültürü bu noktada iletişimleri zorlaştırır. 19. ve 20. yüzyıl test tarzı standart insan yetiştirmeye çalışan eğitim modelleri, eleştiriyel düşünceyi teşvik etmeyebilir.

Ancak unutmayın ki 20. yüzyılda yaşamış olsanız bile 21. yüzyılda da yaşıyorsunuz. Her zaman, herkesin değişme özgürlüğü vardır.

Hiyerarşik, biat kültürü 21. yüzyıl için yeni dünya ekonomileri için fazla demode.

Tabii ki bu süreç içerisinde, X kuşağının bir miktarda Y kuşağınında geri bildirimi bir kültür olarak oturtamaması çok normal. Ancak Z kuşağı onlara bu mesajı çok daha net bir şekilde veriyor.

Amacım insanları X,Y,Z şeklinde kategorize etmek değil, ancak belli şeyleri anlatabilmek içinde işin bazı noktalarına teğel atılması gerekliliğinden kaynaklanıyor.

Biliyorsunuz Teğel, son üründe artık ortadan kalkıyor.

Bu nedenle kalıplar üzerinden olayları okumamayı, geçmiş yapılanları bir kenara bırakmayı öneriyorum.

Ego üzerinden okuduğumuzda hayatı birbirimizi duyamıyoruz.

Depremdeki gibi, kimse var mı feryatlarımız yankılanıyor.

Değişimler büyük depremler yaratıyor. O binaların altında kalmadan önce, temel yapı elemanlarınızı betonlarını, kirişlerini sağlamlaştırın. Egonuzu, hiyerarşilerinizi, biat kültürlerinizi, bireysel çıkarlarınızı bir kenara bırakın.

Yıkıcı etkileri, kollektif bilinçleriniz ve birbirlerinize sarılarak, bir olarak ortadan kaldırabilirsiniz.

--

--

Ferhat Ünlükal
Ferhat Ünlükal

Written by Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.

No responses yet