Ego ve Değişim
İnsanları hayvandan ayıran en önemli özelliklerinden birisi bilişsel yetenekleridir.
Bilişsellik, dikkat, bellek, dil kullanma ve anlama, öğrenme, değerlendirme, sorun çözme ve karar verme gibi zihinsel yetileri oluşturan bir kümeyi tanımlar.
Bilişsel engellerden en önemlilerinden birisi önyargı ve egolardır. Önyargı ve egolar öyle büyük olabilir ki, onların insanın içerisinde yarattığı yeni benlik, artık dışı sesleri duymuyor, duysa bile kabul edemiyordur.
İşte insan bazen kendi kendisi ile konuşur. Geçmiş pişmanlıkları veya gelecek endişeleri ile. Sürekli olarak kendini haklı çıkartma ve kendini kandırma çabası, kendini ikna etmeye çalışma.
Bunun sebebi, kendinin hata yapmayacağına olan inancı ve kendisine kendisinin hata bileceğini kabul ettirememektir.
Çünkü o bir dahidir ve hata yapması imkansızdır.
Eski Google Yöneticisi Laszlo Bock’un tespiti gibi, “İyi bir şey olursa, ben bir dahi olduğum içindir. Kötü bir şey olursa, bunun nedeni birisinin aptal olması ya da benim kaynakları alamamdır”
Temel sebep, en iyisi olduğunu düşünmeye başladığında, genellikle başarısızlığın getirdiği entellektüel alçakgönüllükten yoksundur ve bu ego ve kibir onun öğrenme yolculuğuna ket vurur.
İyi okullardan mezun olmak, iyi öğrenci olmak, zengin olmak, mevki ve makam sahibi olmak, tevazu ile karşılanmadığında, maalesef güç zehirlenmesi ile son bulur.
İşte bu ego ve kibir, insanın dış sesleri duyamamasına, öğrenememesine, kendisi ile sürekli olarak mücadele etmesini yol açar ki, bu da mutsuzluk getirir. Sürekli olarak yaşanan bu mutsuzluk ve depresyon ise hastalıklara davet çıkartır.
İnsanları bu anlamda tartmak ve kibir ve egosundan duyamadığını gördüğünde, bir şey söylemeyin. Onları o durumdan çıkartmak için, iyi niyetli davranmak, sizin karmanızı da değiştirir.
İyi Niyetli insanların da en büyük düştüğü tuzak budur. O insanlara doğru yolu göstermeye çalışırlar. Ancak kibir ve egonun doğru yolu yoktur ve ancak buradan insanın kendi isteği ile kurtulması gerekir. Bu süreç, sorunu kabul etmek ile başlar.
Bir süre sonra zaten insanlar yaşadıklarından dolayı güven duygusunu yitirirler. Çevredeki güven kaybolduğunda da, hem takımlar hem ticaret ortadan kalkar. Takım olmakta, ticaret yapmakta güven işidir.
Sorunu dahi olarak yarattığı ürünleri satamayan aptal satıcılarda ararlar. Sorun kendilerinde olduğunu kabul etmek çok zordur.
Özgür ve huzurlu bir yaşam istiyorsan, kimseyi değiştirmeye çalışma, onların karmasına ortak olma.
Değiştirebileceğin tek kişi var, o da sensin.