Etik ve Güven
Şirketlerin somut gözle görülen sermayelerinin yanında, soyut gözle görülemez sermayeleri bulunur. Sanayi devrimi şirketlerinde somut olarak görülebilen varlıklar, bilgi devrimi şirketlerinde çok daha soyuttur. Bu nedenle milyar dolarlık şirketler bir anda doğar ancak insan sermayesi, bilgi sermayesini tutamadığında da bir anda düşer.
Eskiden toprakları işgal edebiliyordunuz, sanayi devriminde şirketleri satın alabiliyordunuz ancak bilgi devriminde şirketleri satın alamıyorsunuz. Ancak müşterilerini bir dönem değerlendirebiliyorsunuz ancak çok hızlı şekilde onların da değeri yeni değer oluşturmadığınızda düşüş gösteriyor.
Bu nedenle Silikon Vadisi şirketleri soyut varlıkları devam ettirmek ve yeteneklerini elde tutmak için hisse opsiyonları vermek ve şirket büyüdüğünde sende büyürsün mesajı vermek ve değeri yaratmak için bilgi işçilerini ve yeni girişimcileri hareket geçirmek durumunda.
Bu nedenle yazılarımda, girişimcilik, bilgi ekonomisi, değer yaratma, müşteri odaklılık, iş modeli oluşturmaya özel vurgular yaparım.
Şirketlerin temelinde paradan önce gelecek şey güvendir. Güvensizlik ortamı kültür bozucusu haline dönüşür ve en büyük bilgi şirketlerini bile bir anda değersiz hale dönüştürebilir.
Güven, soyut ve varoluşsal en temel sermayedir. Finansal tablolardaki değerler güvene bağlı olarak büyük oranda değişir.
Varoluş hikayeleri, kurucuların vizyonu, itibarları ve entellektüel sermayelerini koyması ile başlar.
Güven, insanların, insanlara veya kurumlara açtığı kredi olarak değerlendirilebilir. Bir vizyona, insanlara, yönetime inanarak işe başlarlar. Görünmez sermayeleri ile şirketlere değer katarlar.
Şirket içerisinde somut değerler oluştuğunda, görülmez entellektüel sermayelerini koyanlar bunun karşılığını göremez duruma geldiklerinde, güvende ortadan kalkar ve yıkım süreci başlar. Esasında derin bir yıkımdır.
Yüksek satışlar, karlı işler, yeni değer yaratan yatırımlar güveni arttırır. Ancak bilgi ekonomisinde bilgi işçilerini unutmayın.
Güven ile açılan krediler, başarılar arttığında, perçinlenir ancak adil olunmadığı ve değer ifadesinin kendilerine yazmadıklarını düşündüklerinde değerleme düşer. Somut sermaye bunu kurumlara bağladığı için, sorun olacağını düşünmez ancak soyut entellektüel sermaye için bu en büyük sorundur.
İşte bu yüzden bilgi işçilerinin Wiiifm’lerinizi dinlemeniz çok kritiktir. Geleneksel liderlik hiyerarşiden güç aldığında, güç merkezli olduğunda, bu dinleme ortadan kalkar ve konfor alanında kararlar alınır ancak bu da sistemlerin en büyük zemin kayması olur.
İlk çalışanların şirkete olan güveni arttıkça bağlılık artar. Markalaşma perçinlenir.
Vizyon çizme ve vizyona inandırma, bilgi ekonomisi şirketleri için vazgeçilmezdir. Tüm paydaşların, çalışanların, tedarikçilerin, iş ortaklarının, müşterilerin bu güveni hissetmeleri, kurumları çok daha güçlü hale dönüştürür ve güven sermayesi oluşur. Bu sayede mevcut yetenekler elde tutulduğu gibi, yeni yeteneklerinde cazibe merkezi haline dönüşür.
Güven işletmelerin hayatında bu kadar kritiktir. Yatırımcı, müşteri, iş ortağı, çalışan açısında güven soyut sermayesinin yerini hiçbir şey geçemez. Bunların eş zamanlı çalıştırılması kar topu etkisi yaratır ve ölçeklemek ve ticareti çok hızlı büyütmek çok daha kolaylaşır.
Ancak güven, özgüven ve psikolojik güven ile ilgili sorunlar oluştuğunda, sistem birbirini tıkar. Güvenin yaratılması ve sürdürülebilir kılınması liderlerin en temel görevidir. Şirketlerin güven sermayesini ancak liderler büyütür. Liderler, güven sermayesine zarar verdiğinde, artık aşağıda doğru giden sarmal başlar. Güven sermayesinin azalması durumunda, yönetimleri başarılı saymak imkansızlaşır.
Açık ve şeffaflık, katılımcı yönetim, paydaşlara hesap verilebilirlik güven oluşturmanın en temel anahtarıdır. Tek adamlık ve HIPPO görüşler, güveni en kolay şekilde ortadan kaldıracağınız ortamı oluştururlar.
Entellektüel sermaye zaten çok ürkektir. Hiyerarşik yönlendirmeler, baskıcı rejimler, entellektüel sermayenin yumuşak gücünü çok hızlı şekilde ortadan kaldırır. Hesap verilebilir şekilde güven ilişkisi çerçevesinde olaylar açıklanmak durumundadır. Ben yaptım oldu ve bu şekilde benim isteğim ile çalışacaksınız, ekipler açısından yorgunluk olduğu kadar, güven oluşturmayacağı için, güven sermayesini bitiren olgulardır.
Güven kaybı, ilk olarak mutsuz çalışan, sonra mutsuz şekilde müşteriye hizmet edenler nedeniyle de mutsuz müşteri anlamına gelir ve bunun da finansal tablolar üzerinde etkisi vardır. Hiyerarşik yönetimler bunu mutsuz çalışanı uzaklaştırmakta bulur ancak kök sebep mutsuzluk yaratanda olduğu için, sürekli olarak tekrar eder, kaynak aynı şekilde kalmıştır.
Çalışanların güveninin korunması, hakkaniyet, adalet, eşitlik ve saygı ile mümkündür.
Adalet, güvene ve değerlere dayanan bir güvencedir. Saygı, onların önemsendiğine ve değer hissetmediklerinin göstergesidir.
Liderlerin, güven ile ilgili farkındalığı, işlerin devamlılığını sağlar. Ekipler ne kadar liderlere güvenirse, liderlerde o kadar ekiplere güvenerek, yükleri üzerine alırlar ve başarı olma ihtimalleri güven ile doğru orantılıdır.
Zenginlik, güven ile oluşur. Hayatta olduğu gibi. Yüce yaratıcıya da aynı şekilde güven gerekir.
Güven, kurumların değeri olduğu zaman, soyut sermaye zenginleşir. Ticaretin temeli de güvendir.
Amerikan doların arkasında biz Allah’a güveniriz yazar. Ticaretin, devletlerin, toplulukların temeli güvendir.
Güven, prensipler ile büyür. Prensipler, değere dönüşür. Değerlerde kültüre dönüşür.
Yazılı kurallar, kurumsallığı oluşturur. Güven zaman ile oluşur, büyür ve gelişir. Güven zaman ile kaybolur, küçülür ve yok olur.
Güveni sarsmak, kısa vadede, kazançlı olabilir. Ancak uzun vadede büyük felaket getirir. O nedenle, kısa dönem koltukların, hiyerarşik motive olanların, güveni sarsmadığı kontrol edilmelidir. Çünkü bu varoluşsal bir problem yaratır. Sistemi içten çökertir. Varlık sebepleri ortadan kalkacağı için bir kurumdaki liderlerin en önemli görevi güven oluşturmaktır.
Lider performansı, paydaşlar ile kurum arasındaki güven ile ölçülür. Yoksa liderler bunu yapmazlarsa, kurumların içlerini boşaltırlar. Bu şirketin geleceğine emek vermeyi tetiklediği için, güvenin ortadan kalkması, geleceğin de ortadan kalması ile eş anlamlıdır.
Güvenin sarsılması, kurumların karşılaşacağı en büyük risktir. Güveni teminat olarak sunmak durumundasınızdır. Liderler güvensizliği arttırırlarsa, güven sermayesini yiyen otofajik bir süreç başlar. Kendi kendinin düşmanı olarak görür ve sisteme katkı sağlayanlar yenerek, daha büyük bir batak oluşur.
Liderlerin, sözlerini tutmalarını en büyük güven göstergesidir. Değerlere uygun şekilde etik davranılması, şirketlerin soyut etik anlaşmalarını yaratır. Paydaşlar ile yapılan etik sözleşmeler, güven sermayesini korur. Keyfi, sorumsuz, kötü niyetli davranışlardan sakınmak için etik sözleşmeler büyük iş görür.
Etik dışı davranışlar, anlaşma veya ticari taahhütlerin yerine getirilmesi, ticareti sakatlar.
Çalışanlar ile de etik anlaşmalara aykırı harketler, etik bağın kopmasına ve güvenin zedelenmesine sebep olur. Sessiz istifa, düşük bağlılık bunun sonuçlarıdır.
Oluşan toplumsal ve topluluk haksızlık hisleri sessiz istifanın ayak sesleri oldu.
Etik liderlik, bu anlamda kurumları ayakta tutabilecek en büyük meseledir. Elinde güç olduğunu düşünülerek yapılan hareketler kısa vadede belki sorun yaratmaz ama etik sözleşmeye uyumsuzluk ve güveni ortadan kaldırması nedeniyle, uzun vadede çok büyük sorunların habercisidir. Hukuki kazansanız bile, vicdani olarak kaybedersiniz. Etik liderlik bu nedenle hayatidir. Güveni zedeleyecek şeylerde özellikle kaçınmalısınız.
Tüm paydaşların, paydası güvendir. Payda değiştiğinde, eşitlik bozulacağından, otomatikman birbirlerinin etkileri toparlanamaz. Matematik kuralıdır.
Bir yönetimi değerlendirirken, paydaşlarına nasıl davrandığı ve onlarla ilişkilerinin nereden nereye geldiğine bakın.
İş sonuçları üzerinden değerlendirebilirsiniz ancak güven ve etik içinin çürüyüp çürümediğini verir. Bilgi devriminde, soyut sermayeyi yine soyut güven ve etik kavramları ile ölçebilirsiniz.
Kısa vadeli hedefler, uzun vadeli hedeflere kurban edilir. Güven yerine, para yönetmeyi, müşteri odaklı üretim yerine, ürününe göre müşteri aramaya, kalpleri kazanmak yerine, zamanı satın almaya odaklanır.
Etik, güven, tutarlılık, kurumların temelidir. Bu şekilde işveren markası da yaratabilirsiniz.