Eğitim ve Kalite

Ferhat Ünlükal
4 min readApr 2, 2023

--

Eğitim belli bir alanda, belli bir konuda bilgi ve beceri kazandırma ve geliştirme işidir.

Sebep sonuç ilişkilerinin tek basamaklı denklem olarak görülmesi, felsefi olarak derinleşilmemesi, para çokomel eğrisi ile ifade edilebilmesi, niteliğin düştüğü, bir eğitim sistemine sebep oluyor.

Hedefin yabancı dil öğrenmek ve üniversite diplomasına sahibi olması olarak algılanması, niteliği, yaratıcılığı ortadan kaldırıyor ve sistemin bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini algılanmamasını sağlıyor. O zaman hemen neyi yapalım da düzelsin sorusu, zaten derinine inilmemiş bir eğitim sisteminin bir ürünü.

Sorgulayan, sorgulatan, süreç içerisinde kendi doğrularını bulan, hatalar yapan, hatalardan öğrenen bir yapı, ne yaparsam başarılı olurum boyutunda bir soruya dönüşüyor.

Teste dayalı eğitim sistemi, itaat etmeyi çok güzel öğretiyor. Sonrasında da güç kullanımı ile itaat edenler, biat eden hale dönüştürüyor. Kapsayıcılık, özgür düşünce ortadan kaldırılarak, biat kültürü yerleştiriliyor.

Kendi başına düşünme, yorumlama imkanı sunmayan bu yapıda insanlar sürekli bazı şeyleri kalıplar halinde ezberlemeye itiliyor. Örnek problem çözme, tekrar yoluyla öğrenme en tipik örneklerinden. Anlaşma, verilen methodu ne kadar çok tekrar ettiğini göster seni başarılı gösterelimdir.

Test sorularının birileri tarafından hazırlandığı, doğru cevabın ne olduğunun bilindiği, seçenekler arasında seçim yaparak, en başarılısının seçildiği bir yapıdaki zihin haritamız, başarıyı buna endeskliyor.

Gerçek hayat problemlerinin hangisinin soruları yazılı, hangisinin önceden cevabı var. Hangisi seçenekler ile önünüze sunuldu. En başarılı olanlarınız acaba sınav başarısı elde etmişler mi?

Sonrasında, yetişen kavanoz çocukları, kendilerine her şeyin verilmesini, sonra kendisinin o zeka küpü beyni ile herşeyi yapabileceğini göstermesini, hazırlıklarının başkası tarafından yapıldığı, pisliklerinin başkaları tarafından toparlandığı bir saadet zinciri. Telefon açmaktan veya detaylarını konuşmaktan acil, zeka küpleri.

Öğrencilere yaratıcı olmayı, merak etmeyi aşılamıyoruz. Yabancı dil, temel pozitif bilimler, felsefe, müzik, güzel sanatlar gibi çağdaş düşünce içinn gerekli altyapıları sunmaktan uzağız.

Lise sonrası, meslek okullarına dönüşmüş üniversiteler, ne aradığını, ne olacağını bilmeyen toplulukların İngilizce dershanesine dönüşmüş sınıflar.

Dil öğrenme zorlaması içerisinde, mesleki eğitime yönelik gerekli donanıma sahip olmayan bir gençlik. Ortaokul’da çözülmesi gereken konuları, üniversiteye taşıyan, ne dili, ne mesleki eğitimi hakkıyla yapamayan bir sistem.

Çoktan seçmeli sınav alışkanlığı içerisinde ezberleyerek, kısa süreli test başarısı elde edilmiş bir hammaddeden, yaratıcılık, sorgulama, sorun çözme becerisi bekliyoruz. O da yetkinlikleri daha sınırlı gençler anlamına geliyor.

Orta öğrenimde doğru şekilde, mesleki liselere giderek, oluşturulabilecek uzman, usta çalışanlar yerine, üniversiteye bitirmiş ancak ne uzman, usta, ne dil ne mesleki beceri elde edememiş insanlar doğuyor.

Bunları da hiyerarşik bir yapı içerisine koyduğunuzda da, biyat eden ancak değer üretemeyen topluluklar yaratmanız kolaylaşıyor.

Üiversite, somut düşünce kadar soyut düşünceyi de destekleyen, tek meslek üzerine değil, birbirine bağlı becerileri oluşturmaya ve geliştirmeye yönelik bir yapı.

Evrensel, interdisipliner eğitim sistemi ile problemi ele alma, problem çözme, bir yaklaşım sergileyen üst seviye mühendisler, tasarımcılar yetiştirme nosyonu yerine, testte başarılı öğrencilerin bunu yapacağına inanılan bir eğitim sistemi.

Temel sorun, orta okul seviyesinde, meslek lisesi sorunundan başlıyor. Tek tip üniversite eğitiminin yarattığı mezunlar, yeni nesil işleri, dünya çapında rekabetin olduğu noktada, bu beceriler oluşmuyor.

Bu gençler iş yerlerinde daha fazla yetişmek durumunda kalıyor. Burada da liderler mücadehele alanlarını zor seçmezlerse, ilgisiz, can sıkıntısı ve gevşemiş bir topluluk oluşuyor.

İş yerlerinde müşteri odaklı tasarım yaptığımız kadar, eğitim sistemimizde de öğrenci odaklı tasarım yapmalıyız.

Öğrencilere yetenek ve ilgi alanlarına göre farklı eğitim dallarına yönlendirmek, bu eğitim sistemini kuracak insanlar yetiştirmek ve desteklememiz gerekecek.

Eğitim sisteminden gelişigüzel yetişen gençler, yeni dünyayı yaratabilecek kabiliyette olamıyor. Ancak bunun sebebini gençler olarak değerlendiremeyiz. Bunun sebebi eğitim sistemi. Şanslı azınlıklar, çaba gösterenler, işyerlerinde mühendis, tasarımcı oluyor, yetkin hale dönüşüyor.

O nedenle, yöneticiler ve liderler, eğitim hayatının bir uzantısı olarak görev yapmalı ve yeni dünya becerilerinde hayat boyu öğrenen öğrenciler yetiştirmeliyiz.

Yönetimlerin mühendisllik yaptığı, diğerlerinin tekniker olarak çalıştığı nokta, işlerimizi bir üst seviyeye taşımaya yetmeyecektir.

Eğitim sistemi, genç işsizler ordusu üretiyor. Sistemi değişmediği sürece de bu kısır döngü devam edecek.

Felsefi olarak işin nedenini, niçini öğrettiğimizde, sorgulattığımızda, doğru ve objektif bir anlayış kazandırdığımızda, mesleki eğitimin ikinci sınıf bir kariyer olmadığını gösterdiğimizde, katma değerli, hak edilen maaşın verildiği, tatmin edici meslek seçimi yapıldığında, niteliksiz Üniversite mezunu olmaktan da, nitelikli meslek lisesi mezunu olmanın daha kıymetli olduğu anlaşıldığında, üniversite mezunlarımızında iş yerlerine geldiğinde, onlara daha ileriye götürecek, yönetici ve liderleri yetiştirdiğimizde, eğitim sistemi ve iş hayatındaki katma değeri çözmüş olacağız.

Nitelikli teknik eğitim veren okulların sayısının arttırılması, etiketler üzerinden okuyan topluluklar, yöneticiler ve liderlerin yaptıklarının farkına varması, teknik eğitim almış işgücüne yatırım, kalifiye işgücü ile değer yaratılmasını sağlayacaktır.

Sürdürülebilir kalkınma ve rekabetçi bir işgücü için eğitim ve onun kalitesi hayatidir.

--

--

Ferhat Ünlükal
Ferhat Ünlükal

Written by Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.

No responses yet