Eşitlik

Ferhat Ünlükal
3 min readAug 23, 2022

Kimse kimseden üstün değil. Üstünlük iddiasının altında, ezilmişlik hissiyatı yatıyor. Bu da temel olarak atalardan kalan bir miras.

Toplumsal yaşamda, özellikle sanayi devriminin son dönemlerini yaşarken, hiyeraşik yapılar, üstünlük çılgınlığı yaşıyorlar.

Kişiden kişiye değişen algılar ile, kendilerini diğerlerinden üstün görenler yanında kimi de ezilmişlik bunalımında.

Eğitim sistemlerinin köleleştirdiği veya efendi ilan ettiği yapılar ile yeni dünyaları yönetmeye çalışıyoruz.

Eskiden savaşlar ile bir petrol kuyusunu işgal edip, tüm çıkan petrolü kendi hanenize yazarken, bugün silikon vadisini işgal ettiğinizde, insanların entellektüel sermayesini ele geçirmiyorsunuz. Bizzat daha çok tepki alıyorsunuz. İşte bu noktada VUCA dünyasında adaptif liderlik başlıyor.

Adaptif lider olmadan, egosuz lider olmak daha kıymetli hale dönüşüyor.

Önemli bir kısım insan da birilerini üstün, diğerlerini aşağı görürken, kendini üstün olana yakın olarak konumluyor. Güç eksenli yapıların oluşması çok normaldir. Ancak bu liderlerde güç zehirlenmesi yaratır.

Bunu kabul etmeyenlerde derin bir sessizlik başlar.

Esasında sessiz çığlıktır.

Güç zehirlenmesi, cehaletin esaretinde, kendini ayrıcalıklı sanmaktır.

Ekonomiye, sosyalite, akademik kariyer, ulaşılan imkan ve kabiliyetlerine göre üstünlük ortaya koyma çalışanlar, bunun üzerinden kazanım elde etme derdindedir.

“Ben istediğimi yapar, istediğimi de yaptırırım” yanlışında, diğerlerin üzerinde hegemonya oluşturulmaya çalışılır. Bu kölelik sisteminin bir uzantısı gibidir.

İnsan yaratılışı gereği, kendini üstün görme çabasındadır. Burada üstün olan, aciz olan ve üstün olduğuna inanılana biat edenler toplulukları oluşur. Diğerlerine zalimce, aşağılayıcı bir tavır sergilenir ki, bu da psikolojik güveni ortadan kaldırır.

Biat kültürü katil fareler yaratır.

Ancak korkuların ile yüzleşerek, özgürleşebilirsin.

Zihniyet olarak eşitsizlikleri kabul ettiğimizde, dünyanın en büyük eşitsizlik problemlerini nasıl çözebileceğiz. Nasıl kadın erkek eşitliğini, nasıl ırksal eşitlikleri kabul edebileceğiz. Zihinsel gelişimin eşitliği, ancak bilimsel temelli yaygın ve kapsayı eğitim sistemi ile sağlanabilir.

İnsanların tabii ki yaradılış ile ilgili farklılıkları vardır. Bu bir takım farklılıklar getirmiş olsa da, insanca yaşamda eşitliğin sağlanması şarttır.

Üstün olan çok kazanan mıdır? Bakın HIPPO (Higgest income paid person opinion) Amazon’da nelere yol açmış.

Aynı şekilde, akademik kariyer farklılıkları, Google’da nasıl bir sonuca sebep olmuş.

Üstün olan, bir çifçinin bilgisi ve emeği olmadan, bir işçinin emeği olmadan, bir mühendisin bilgisi ve emeği olmadan ne kadar hayatta kalabilir. Ne kadar rahat ve huzurlu yaşayabilir? Bu soruların cevapları bazen unutularak, davranış modelleri sergileniyor.

Üstün olan çok okuyan mı? İnsanlara vizyon çizerek, geliştireceği teknoloji ile refah seviyesini yükselmek için, diğerlerinin emeğine, farklı bilgilerine ve deneyimlerine ihtiyacı vardır. Artık eski devir savaşlarındaki gibi silikon vadisi teknoloji çalışanlarını beyinlerini istila edemiyorsunuz.

Sanatsız ve sanatçısız, öğretmensiz bir hayat düşünmek mümkün mü? Ne kadar zanaatkara ihtiyacınız varsa, o kadar da sanatçıya ihtiyacınız var.

Cengizhan, istila ettiği topraklarda, herkesi kılıçtan geçirirken bile, zanaatkarları hariç tutarmış.

Bu kısır döngü içerisinde, birbirimize bağlanmak varken, kollektif bilinç oluşturmak ve takımlara liderlik etmek varken, üstünlük iddiası ne kadar geçerlidir?

--

--

Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.