Farklılıklarımız Zenginliğimizdir

Ferhat Ünlükal
3 min readDec 25, 2022

--

Farklılıklarımız zenginliklerimizdir. Farklı düşünen insanlar, farklı geçmişten ve ortak geleceğe gidebileceğimiz insanlarımız, bizi besler ve yenilikçiliğin anahtarı olurlar.

Tek geçmişten gelen insanların tek geleceğe gitme ihtimalleri daha azdır. Farklılaşmadıkları, değişmedikleri, farklı düşüncelere kucak açmadıkları için, mevcut statükoyu, kendi önyargılarını, kendi bakış açılarını hakim güç yapacaklardır.

Farklılıklara kucak açmayan, kendi görüşünü hakim güç yapanlar, kendi hükümdarlıklarını sürdürmek için baskıcı bir rejim kurmak durumunda kalacaklardır.

Tarihe baktığınızda, imparatorlukların, baskıcı rejimler olmadığını, özgür bıraktıklarını ve farklılıkları kucakladığını görürsünüz. 1. Dünya savaşı sonrasında oluşan ulus devletler, baskı nedeniyle kimlik bulma arzusundaki milliyetçi akımları çok daha fazla ön plana çıkartmıştır.

Takımlarda da, farklılıklar kucaklanmadığında, yandaş akımların ve taraftarların sayıları artacak. Baskıcı yönetimler, güç ile birlikte kendilerini daha da kuvvetlendirmeye, yandaşlarının daha fazla güçlenmesine, birilerini öncüllemeye, öncüllenenlerde biat etmeye, biat edenler düşünmemeye, güç zehirlenmesine uğradıkça, daha fazla korku ve koruma hissine kapılmaya, kendi koltuklarını korumak için daha fazla katil fare çıkartmak istemeleri tamamıyla doğal bir insan davranışıdır.

Liderler bu döngüyü bildiklerinde, kendi isteklerine göre kendi yönetim tarzlarına belirlerler. Farklılıkları kucaklamak ve fikirlere saygı duymak kadar, onları baskılamak ve onlara sürekli olarak mob etmek bir tercih haline dönüşür.

Değişim liderliğinin, özünde, farklılıkları kucaklamak kadar, onlara bir vizyonu benimsetmek, derin olarak konuları anlamaları, anlarken de birbirleri ile tartışmaları, tartışmalar içerisinde de farklılıklara kucak açmaları, cesaret ile takım olarak işleri yapmaları, hata yapmaları, bunun için güven duymaları, liderlerin takımlarda psikolojil güven yaratmaları, teknolojik ve hızlı gelişen dünyalarında adaptif olarak uyum sağlamaları ihtiyacı oluşur.

Bugünün teknoloji firmaları, en hızlı değişimin sahne olduğu, değişime adapte oluşması gereken yapılardır. Bu değişime ancak insan ile, gelişim zihniyetini oturtmak için de değişim liderleri ile ilerlemelisiniz.

İnsanlar baskı altında, güvensiz şekilde, birilerin öncüllendiği, bir grubun hakimiyetinde iş yapmaya çalıştıklarında, farklılıklara saygı duyulmadığında, diğerleri ile takım olmayacak ve değişimi yaratma ihtimaliniz ortadan kalkacaktır.

Bu durumda baskıcı liderlerin ilk düşüneceği, değişime ayak uydurmayanları ortadan kaldırmaktır ancak baskıcı ve farklılıklara saygı duymamak bir zihniyet meselesidir. Kendinizi değiştirmeden, istediğiniz kadar takımları değiştirin yine olmayacaktır.

İşte kollektif bilince ulaşmak, insanların kalplerini titretmek, ortak bir hedefe ulaşmak, ancak müşterinizi öncülleyerek olabilir. Kıblenizi müşteriye vermediğinizde, kendi içerisindeki yönetime, belli insanlara verdiğinizde, kıbleniz putlarınız olur. Putlarınız da sizi ancak cehenneme götürür.

Politikacılar, ortamı politize ederek, kendi çıkarlarını öncüllemeleri normaldir. Değer üretmeyen yerde, daha fazla rütbe ve daha fazla politikacı görmeniz mümkündür.

Riyakatlıklar artık pragmatizm olarak ifade edilmeye başlar.

Siyaset hukukla sınırlanmazsa haşin ve acımasız bir güç haline dönüşür ve güç zehirlenmesi daha da artar.

Tüm bunların temelinde adil olma duygusu yapar. Adaletin olmadığı yerde ahlak ortadan kalkmıştır.

Farklılıklarımız sizi daha büyük bir dünyaya açmak içindir. Sadece onu Vizyon, anlama, anlamaya çalışma, sesaret ve adaptasyon ile yönetmeniz gerekir.

--

--