Girişimci Kültür
Girişimcilik ve memuriyetin motivasyonları birbirinden farklıdır. Motivasyon farklı olduğu için zihniyetleri, kafa yapıları ve öncelikleri de farklı oluyor.
İnsanları neyle motive ettiğiniz, sizin ne sonuçlara ulaşacağınız ile doğrudan ilintilidir. Makam ve mevki ile motive olmuşlar, oyunlarını bunun üzerinden oynarlar ve politikacı kimliklerini geliştiriler. Hiyerarşik düzende politikacı güç ekseninde birleşir ve bu şekilde olması talep edilir. Ticaret ve değer ekseninde, iş ekseninde takımlar birleşir. Makam ve rütbelerden öte, yapılan iş, üretilen değer üzerine odaklanır.
Sistemlerin neyi ödüllendirdiği de, önemlidir. Girişimciliği, iş öncüllerseniz, makamlar üzerinden değil, katma değer üzerinden o değeri dağıtırsınız. En iyi mühendisinize genel müdür demez baş mühendis dersiniz ancak genel müdürünüzden daha fazla fayda verirsiniz.
Hiyerarşik sistemler, sanayi devriminde çalışıyordu ancak o sistemlerde yetişmiş memur zihniyeti, bilgi devriminin parametrelerini anlamakta güçlük çekiyor. Ego ve güç üzerinden okumalarını yaptığında da, günün sonunda güç zehirlenmesi ile karşı karşıya kalıyor. Her devrin adamları politikacılar daha da zehirli hale geliyor ve katil fareler ortalarda dolanıyorlar.
Çünkü sistemlerde memuriyet, makam ve rütbe ile motive olmuş veya motive edilmiş yapılar var ancak görevleri bilgi ile değer ile insanlara fayda sağlamak. Bilgi, değer ve girişimcilik ile bir şey sağlamak isteyenler için ortam olmadığı gibi, neden onu yapacakları ile ilgili bir sebepte yok.
Liderlerin mutlaka, insanların WIIFM frekanslarını dinlemelerini tavsiye ederim. Süper müzikler ve önemli içgörüler bu radyoda çalar.
İstediğiniz şey sınavınız olur. Bağımlılık gibidir. O zihin haritasına girdiğinde, alışkanlıktır. Ne yaparsan yap, aynı davranış stilini tekrarlarlar. Sigara içmek gibidir, bağımlılık yapar. O zihin haritasından çıkmadıkları için, daha çok politikaya ve biata sarılırlar.
Bilmezler ki, onlardan daha büyük bir Rab’leri var. Onlara O’na güvenmesini istiyor. Etik ve Ahlaki pusulalarına göre hareket etmelerini emrediyor. Ancak güç kör etmiştir. Güç zehirlemiş, mutlak güç mutlaka zehirlemiştir. İşi bilmeyenler de bir araya geldiğinde, yolda bu yöne gidiyorsa, birbirilerinin küreklerini çekmeye başlarlar.
Bir de ortamda HIPPO varsa ve zehir saçıyorsa, o zaman tükenmemeleri elde değildir.
Herkes birbirinin kuyusunu kazmış, herkes kazdığı kuyuya kendi düşmüştür. Başarısızlığa itenler, başarısızlığa itilmiştir. İlahi adalettir. Tanrı onlara parametrenin içerisinde bende varım mesajı veriyordur.
Hatalarına bakıp, hatalarından öğrenmek büyük erdemdir. Öğrenme sürecinin en önemli parçasıdır.
Ancak ego ile güç ile aynı hatalar tekrar tekrar yapılır. “Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek deliliktir.” diyor Albert Einstein.
Takım, birlik olabilmek, kollektif bilinç ile kollektif çıkarlara hizmet etmek bu kadar mı zordur. İnsanın sınavıdır. Bu sınavda samimiyet testinden geçer.
Bazen olaylar çok basittir. İki adım geriye çekildiğinde rahatlıkla görebilirsiniz. Egonuz, sizin gözünüzü kör mü ediyor? Gerçeklerden kaçamazsınız, kuma göndüğünüz kafalarınızı herkes görüyor.
İşi bilenler ile takım halinde yapın. Bir orkestra edasıyla, datkım olun.
Sizin neye zaafınız varsa, sizin onun ile yönetirler. Sonuçta bunu hak ediyorsunuzdur.
Tüm bunlar bir takım ve kültür işidir. Kültür yaratıcısı da, bozucusu da olabilirsiniz.
Kim hangi alanda iyiyse o alanda kullanmak iyi liderlerin görevidir. Bunun için motivasyon, ödüllendirme ve kariyer planları yine liderin o hedefe ulaşması için görevidir. Girişimci ile memur kafasında, memur kafasında yönetici mevcut kurallarını değiştirmeden bunu yapar. Değişimi tetiklemez.
Değişim tetiklenmediği, motivasyonu, ödüllendirmeyi farklılaştırmadığı sürece iyi mühendisler, kötü yönetici olmaya devam ederler. Sonuç itibarıyla ne iyi bir mühendisiniz ne de iyi bir yöneticiniz olur.
Sizin amacınız, vizyonunuz, misyonunuz, felsefeniz ile ilgili bir durumdur. Bu nedenle hiyerarşik olmayan, girişimciliği destekleyen yapılar, bilgi ekonomisinde kıymetlidir. Amazon’da olduğu gibi şirketi ilk gününde startup gibi kalmasını sağlamak o kültürü ve ölçeklemeyi getirir.
Çünkü onlar üstlerini gururlandırmak için politika ve biat kültürünü değil, geleceğini onurlandırmak için müşteriye değer ekseninde birleşirler.
Makam ve mevkiler için her şeyini verenler, oraya geldiklerinde kendilerini de ahlaki ve etik pusulalarını da kaybetmiş olacaklardır. Koltuklar sizi yükselmesin, siz koltukları yükseltin.
Yanlış yön, sonunda yanlış sonuca çıkar. Yanlış hesapta Bağdat’tan döner. Yanlış yönde trene bindiysen, ilk durakta in, yoksa bir gün oradan dönemez duruma gelebilirsin.
Yenilik budalalığı içerisinde, sürekli yeni bir şey söyleyenler ödüllendirildiği için, iş yapmayan ancak sürekli yeni terimleri bir yerde kullanan yenilik budalalarımızda türedi. Bu da kurumsal yapılardaki yenilik kavramının, tek uzmanlık çerçevesinden değerlendirilmesinden kaynaklanmaktadır. Uzmanlar, herkes kendi alanında yenilikleri adreslemeye çalışırlar. Ancak yenilik, icat değil, müşteriye değer kadar icattır.
Yeni bir şeyi ödüllendirirseniz, sonuç sürekli yeni şey getiren ancak işi yapmayanlar ile dolacaktır. Aksiyonsuz vizyon, illüzyondur.
Farkındalık çalışması, öğrenme, düşünme, felsefesine inmeyi gerektirir. Politikacılar zamanlarını bunlara değil, ortamı politize etmeye harcarlarsa, o zaman toksik yapı oluşur.
Ortamda güç ve narsizm varsa, olay daha da karmaşık hale gelir.
Birleştiren liderlik, onları dinlemek, duymak, onlara saygı göstermek, empati yapabilmek ve takımların birbirleri ile yazılı sözlü mekanizmaları, proje yönetimi, ürün yönetimi sistematiklerini oturtmalarından geçer.
Politikacılar bu konuyu algı yönetimi ile yapmak isterler.
Kısa dönemde memuriyet başarıları olabilir ancak uzun dönemde değer yaratmak, iş modeli oluşturmak ve sürdürülebilir iş kurmak konusunda büyük sorunlar oluşur.
İyi mühendisler, uzmanlar, kendi kendilerine kuyularını kazmışlardır. Sonrasında egoları ile yüzleşirler. Kabul ettiklerinde daha büyük şekilde doğarlar. Kabul etmezlerse aynı döngü devam eder.
Tüm liderler takım olmak konusunda bir samimiyet testinden geçer. Bu test sonuçları neyi öncüllendiğiniz ile çok alakalıdır. Kültürü değiştirmeden bu testi geçemeyeceksiniz. Mış gibi yapmayı bırakın. Anlamsız yarış ve savaşları bırakın. Farkına varın. Hamspter faresi gibi etrafınızda dönüyorsunuz. Mutlaka üfleyen var ancak durum ve tekrar bakın.
Müşterinizi öncüllendirin, girişimci, değer yaratma üzerine bir kültür inşa edin. Şeffaf iletişim kurun. Aynı önceliklere koşun, takım olun. Güce tapmayı bırakın, güç ekseninde değil, iş ekseninde birleşin.
Hiyerarşik politikacı yöneticileriniz sizi güç ekseninde toparlamak isteyebilir ancak bilgi devriminde bu değere, müşteri değerine gitmez. Kurumsallar girişimcileri sistemlerini, güç ve makam ekseninden iş eksenine çevirmedikleri sürece tutamayacaklar. Politikacılarınızın oyununa gelmeyin. Her devrin adamı olmak, hiçbir devrin iş yapanı değil, politikacısı olmak demektir.