Hayallerine ortak et
Hiyerarşik yapılarda, güç ile yönetmek çok tatlıdır. Aşırıya kaçtığında dikta rejimleri oluşur. Yönetim açısından tatlı olan şey, yönetilenler tarafında acı hale dönüşür. Bu bir süre sonra sosyal patlamaların haberciliğini yapar. Bundan korkan yönetimler daha da baskıcı hale gelir.
Baskılar arttığında, iş ve insan merkezli değil, güç merkezli konsolidasyon çok daha fazla hale dönüşür. Bu ortamlarda politikacılar, biatcılar, katil fareler oluşur. Ancak güç zehirlenmesi çok yıkıcı etkilere sahiptir. Güç zehirler mutlak güç mutlaka zehirler. Bunun yanında baskılar arttıkça, şeyh uçmasa bile müritlerde uçurur. Dolayısıyla herkes bu oyunun parçası haline çok hızlı şekilde gelir. Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytanlardır.
Oluşan kültür e ortam zaten toksiktir. Bu ortamda artık faili mechuller oluşur. Bunun karşısında da birisinin üzerine suçu atabilmek için suçlama kültürü de oluşur. Gelinen noktada ayrışmış ve işlevsiz bir kültür oluşmuştur.
İnsanoğlu’nun olduğu ortamda, çıkarlarda varsa her şey yozlaşabilir. Bu nedenle, Allah’ın ipine sıkı sıkı tutunun. Baştan çıkabileceğiniz, sınanacağının yüzlerce şey vardır ve evren sizi bunlar ile sınar. Büyük acılarınız, pişmanlıklarınız, öğrenmeleriniz bu şekilde gelir. İnsandır, hayattır. Yaşanacaktır ve öğrenilecektir. Öğrenmediğin dersi bir kez daha alacaksın. Bir kez daha anlamadığında, bir kere daha önüne gelecektir.
Ego, güç, kabullenememe seni daha da sertleştirecektir. Onların gözleri var görmez, kulakları var duymaz, kalpleri var hissetmez. Sur’a üflendiğinde onlar da duyacak, ama çok geç olacak. Duymayana, dinlemeyene anlatma, anlatmaya çalışma.
Güç zehirlenmesi başladığında, susmayanlar uyarılarını yapar. Güç bir çember olduğu için, gözler görmediği, kulaklar duymadığı için bu algılanmaz, algılanmak istenmez. Algılar yönetilir, biat kültürü oluşturulur. Biat edenlere güç dağıtılarak, konfor alanı yaratılır. Konfor alanları içerisinde çürüme başlar. Ancak oraya gelenlerde biat kültürü ile gelmişlerdir ya, gücü daha da kuvvetlendirmek için çalışırlar. Diğerlerine mobbing yaparlar, kısa vadeli madalyalarını alır ve kendi gögüslerine takarlar. Yerlilere soykırım yapmaya çalışırlar. Barbarlık içerindedir ve katil fareler olarak zevk için öldürmek onların hoşlarına gitmeye başlamıştır.
Ama bilmezler ki, yaptıkları güce yarıyor. Mürit oluyorlar, payelerini alıyorlar, saltanat erkânı oluyorlar ve erkân hep birlikte oba oba geziyorlardır. Güç çevresinde toparlanıyorlardır. Ancak ortak toksikleşmiş ve değerleme düşmüştür.
Ayrışmış ve işlevsiz kültür yaratılmıştır ancak yaratanlar zaten oradadır. Einstein’in söylediği gibi, Problemi yaratanlar ile problemi çözemezsiniz. Güç, gücünü kanıtlama mevzusundadır ve zaten çözmek istediği bir konu yoktur. Saltanatın sürmesi yeterlidir. Bu nedenle, bu durum saltanat bitesiye kadar, her şey bitesiye, miras tükenene kadar devam eder. Güç daha da görmez, algılamaz, daha da sertleşir ancak bilemez ki, asıl iş kalplerden geçiyordur, liderlikten geçiyordur. Güç ile sınanmak büyük sınavdır. Bunun için mütevazi davranın, farkındalığınızı kaybetmeyin.
Algılarınız, ön yargılarınız, müritleriniz sizi güç zehirlenmesi içerisine adım adım götürürler. Para ile oynattığınız yüzlerce adam yerine, kalbiniz ile size yolculuk eden bir kişiyi tercih edin. Siz de ona yoldaş olun. Güç oyunu, yöneticilik oyunu ile birlikte oynandığı için, nicelik çok daha ön plana çıkar. Nitelik unutulduğunda, oluşan durum çok acıdır. Bağlımlılık değil, bağlılık yaratın.
Güç zehirlenmesi, algı yönetimi ile devam eder, hayaller ile yükselir, hikayeler ile sürdürülür, gerçekler ile son bulur. Gerçekten gücünün olmadığını görmek hayal kırıklığı yaratır. Ancak gücünün olmadığını anladığında, gerçek hikaye başlar. Çünkü o güç takımlardır. Kabullendiğinde ve derin anladığında, problemi çözersin.
Herkese farkındalığının arttığı, kalplere girdiği, insanları motive ettiği, hayallere ortak edip, birlikte yürüyerek, hayallerin gerçek olduğu bir gün diliyorum.