Hayat, seçimler bütünüdür

Ferhat Ünlükal
5 min readDec 4, 2022

Hayat seçimlerden oluşur. Seçimlerimizin sonuçlarını yaşarız. Seçmediklerimizin için pişmanlık veya seçmediklerimizin sonuçlarını yaşamak istemek insanın doğasında vardır. Komşunun tavuğunun, kaz gözükmesi bundan dolayıdır. Onun seçimleri farklıdır ve sonuçları farklıdır.

Unutma ki her ışığın altında bir dert vardır. Onu dertsiz sayma eğilimi ile algı bozukluğundan gelir.

Her zahmetin ardından rahmet, her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Unutma zaman meselesidir.

Pişmanlıkların ile korkuları değil, sevgi köprüleri kur. Hayattır herşeyi kendin kontrol edemezsin.

Yanılırsın zeki olduğunu düşünür ve kontrol altına almaya çalışırsın ancak insandır, doğası vardır, kaderdir ve Rabbinin gücüdür. Sana verdiği özellikler ile onun katına ulaşabileceğini sanar, yanılırsın.

Herşeyi yönetilebilir sanırsın. Halbuki bu durum bilişsel ve ruhsal uyumsuzluklardan kaynaklanır. İnsanoğlu’nun egosudur.

Egosunu, makam, mevki ile şişirebilirsin ve kendinden uzaklaştırabilirsin. Güç zehirlenmesine uğratabilirsin.

Veya algısını bozup, herşeyi yapabileceğini ve bunun da inovasyon olduğuna inandırabilirsin. İnsan seçimlerinin esiridir. Herşeyi seçemezsiniz. Seçimlerinizi değiştirebilirsiniz ancak herşeyi seçemezsiniz. Herşeyi seçmek hiçbir şeyi seçmemektir. Çok kadın hiç kadındır.

Bu seçimler hiçbir şekilde değişmez anlamına gelmez. Seçimler her zaman değişir ancak sonuçlarını zamana göre değişir. Bu nedenle seçimlerinin zamanı önemlidir. Bir şeyi çok öncesinde seçmiş ve deneyimlemiş insanlar varsa, onları dinleyin. O yolu yürümüşlerdir. Bunlar firma ise, onları taklit etmeye çalışmayın onları satın alın. Ego onların aynısını yapabileceğinizi düşündürür ve yapmaya çalışırsınız ancak söylediğim gibi seçimlerin zamanı önemlidir. Çok erken başlamış veya çok geç kalmış olabilirsiniz. Çok erken başladığınız veya çok geç kaldığınız içinde başarısız olabilirsiniz. Gücünüz varsa deneyin ancak gücünüz ve zamanınız yoksa bunun için maymunluk yapmayın.

İnsan kendi duvarlarını kendisi inşa eder. Zaman zaman o duvarlar onu korur insanı zaman zaman duvarların arkasında algısı bozularak konfor alanında çürür.

İşte oluşturduğumuz duvarların bizi koruduğu kadar hapishanelerimizde olabileceğini unutmayın.

Hayat bir açık büfe, seçimleriniz doğrultusunda her büfeden deneyimleyebilirsiniz. Birbirine karıştırdığınızda, midenizi bozabilirsiniz veya oburluk en büyük günahınız haline dönüşebilir.

İlişkilerinizdeki başarısızlık kaygısı, sizi kitapların içerisine götürebilir. Kitaplar sizin kaleniz olur ancak bu sefer tek taraflı beslenmiş olursunuz ve yine algınız bozulur. Sadece, dünyanın neler okuduğuna bakıp, kendinizi onların parametreleri ile seçimler yapan ancak onların olmadığı dünyada seçimler yaptığınız için yanıldığınız, algınızın bozulduğu bir Dünya yaratırsınız.

Google’ın, Amazon’ın, Apple’ın dünyası farklı iken, bunu kendi gerçekliğin gibi görmekte başka bir algıı probleminden kaynaklanır. Tabii ki bu değişir mi tabii ki değişir ancak bu onları taklit ederek değil, stratejileri özümseyerek, kendini anlayarak, kendinin farkındalığını arttırarak olur. Kendini bilmeden, başkası olmaya çalışmak büyük bir algı bozukluğudur.

İnsanoğlu özünde iyidir. Ancak herkesin bir karanlık yüzü ve kötülüğü vardır. Pişmanlıklar, kötü yüzleri daha çok ortaya çıkartır. Eğer insan kendinin farkında ise o zaman iyilik için seçimini yapar. Ancak algısı bozulduysa, kötülükleri kusar. Bu güç zehirlenmesinden kaynaklanabilir, müritleri şeyhlerini uçuruyor olabilir. Duymak istedikleri bu olabilir. Ancak bilinmelidir ki, gerçekleri ve sadece gerçekleri öğrenmek ve buna göre seçimlerimi yönlendirmek durumundasındır.

Algılar üzerinden, manüplasyonlar üzerinden seni yönetiyor olabilirler ve sen de buna konfor alanında olduğun için evet diyor ve bu da senin bir seçimin oluyor olabilir.

Sonrasında seçimlerin ile ilgili pişmanlık duyma. Çünkü sonrasında, korkuların ile daha da kötüleşirsin. Öfkelerin senin sonun olur.

Mesele arzuları ve ihtiyaçları yönetmektir. Mesele birilerinin avukatı değil, takımların hakimi olmakdır. Mesele tüm bunların içerisinde, en iyi dengeyi sağlayan, sakinleştiren, dinleyen, gerçeklikler ile karşılaşan lider veya ebebeyn olabilmektir.

Bunun için onlar ile zaman geçirmeniz, isteklerini arzularını anlamanız gerekir. Eğer kendinizi üstün görüyor iseniz, insanları anlamak ile ilgili kendinize duvarlar örmüş olabilirsiniz. Bu nedenle, aileniz ve takımınız ile zaman geçirin ve onları dinleyin.

Riskler her zaman vardır. Seçimlerinize yapın. Hata yapın. Pusulanızdan gerçekliğinizden uzaklaşmayın. Hata yapınca, etkilenen insanlardan özür dileyin ve onları tekrar kırmamaya özen gösterin. Hatalarınızı kabul etmemek bir sorun, hatalarınızı kabul edip, tekrarlamak daha büyük sorundur. İnsanların güvenlerini yitirdiğinde, artık takım, aile veya lider değilsinizdir.

İnsanlar sizden kaçarlar. İnsanlar işlerini değil, yöneticilerini bırakırlar.

Hiçbir risk almamak, en büyük risktir.

İnsanlara kötü hissettirebilirsiniz, özür dilersiniz ve onların kalplerini alırsınız ve daha hassas yönetebilirsiniz. Ancak duygusuzluğu yönetemezsiniz. Duygusuzluk, en kötü duygudan daha kötüdür.

Öfkenizi kontrol edin, kontrolden çıktıklarını görünce, dayanıklılık konusu her zaman test edilir. Bir değişim habercisi, öncelikle kriz çıkartır ve sizin tepkilerinizi ölçer.

Krizler değişimin habercisidir. Onları kucaklayın. Korkularınız krizleri yükseltir.

Kriz çıkartanları güç gösterisi yaparak, istila etmeyin, onların yanında durun, dinleyin ne diyorlar.

İstila etmek ve güç gösterisi yapmak, kendi korkularından kaynaklanıyor olabilir. Değişim ve dönüşüme hazır olmadığın anlamına da gelebilir.

Zihnine ve kalbine bak. Zihnin gelişimi, kalbin gelişimi anlamına gelmeyebilir. Size çok akıllı gelenler, sizi sözleri ile gelişkin ve yetkin olduğunu söyleyebilir ancak, kalpleri gelişmemiz ise, sonuçlar her zaman iyi olmayacaktır.

Hayat deneyimle elde edilecek bir şey hayatı anlamanın zeka ile ilişkisi yoktur. Zeka sizin problemlerinizi çözmez. O nedenle, ilk olarak zeka göstergeleri öncüllenmeye çalışılır. Pırıl pırıl CV’lerin başarılı olacağı düşünülür. Ancak hayattaki sonuçlar bu konuda adildir. Adil olmayan öncülleyen insanlardır. Sonuç itibarıyla, bu süreçte bir öğrenme sürecidir. Google’da bunu deneyimleyerek öğrendi.

Eski bir Google yöneticisi olan Laszlo Bock, en iyi okullardan en iyi öğrenciler genellikle başarısızlığın getirdiği entellektüel alçakgönüllükten yoksun olmasından kaynaklı olduğunu anlatır. Algılar sizi yanıltır. Kaçtığınız şeye doğru koşarsınız. Zihnin gelişimi kadar, kalbin gelişimine bakın. Zihin gelişimi, hayat ile mücadele için yeterli değildir. Kavanoz çocukları yetiştirdiyseniz, ne kadar zeki olduklarının bir önemi olmaz. Çünkü hayat ile mücadelelerinde, her zaman kendileri haklıdır ve kötü bir dış ortam ve zeki olmayan insanlar hep onları engelliyordur.

Herşey için tamam mısınız?

Eylemlere karşı eylemler çatışmaları ve kavgaları yaratır. Eyleme karşı durmak ve dinlemek, değişim liderlerinin dönüştürücü etkisini ortaya çıkartır.

Değişimin zamana ihtiyacı olur. Oyunun kuralları zaman ile değişir. Her şey zamanın esiridir ve zaman ile boyun eğersin. Zaman herşeyin ilacıdır. Egonunda, kararlarında sonuçları zaman ile görülür. Sabır edin.

İlişkiler, ben ve öteki arasındaki dengedir. Dengesizlik oluştuğunda başkaldırı başlar. İşte boyun eğmek ile baş kaldırı arasındaki dengedir hayat.

Kendini fark etmek, kamil insan olma yolculuğudur.

Buna ulaşırken, bir anda provoke edilirsin ve içerinden bir canavar çıkar. Ancak o canavar her zaman içindedir. İçinde uyuyan canavardır. Bu nedenle birisini anlamak istersen, ilk olarak kendini anla ve fark et.

Hiçbir zaman ümidini yitirme, hayat her zaman yaşamaya değer ancak gerçekçi olmayı da bırakma.

Krizler her zaman çıkacaktır. Dengeler bozulunca krizler çıkacaktır. Krizler değişimin dönüşümün öncüsü ve habercisidir.

Dik olduğun kadar kırılacaksın. Kendine şefkat göster.

Hayat bir deneyim ve açık büfe. Hepsi insan için.

Sakin ol, panik yapma. Panik içerisinde ruhun erdemine ulaşamazsın.

Farkındalığın yoksa, ne yaptığını bilmiyorsan, herşeyi yapabilir gibi görebilirsin kendini, güç zehirlenmesi ile, ego ile, inovasyon budalalığı veya HIPPO ile yaklaşabilirsin.

İnsan bunu neden yaptığını ve felsefesini anlamalı, bundan dolayı neden sorusunu sor. Bu işin felsefesidir.

Ulaştığın bilgiyi, bilgi olarak yüceltme. Bilgi sahibi olmak onu yapacağın anlamına gelmez. Bilgi yetkinlik ile birleştiğinde, onu yönetebilirsin.

Bilgiye sahip olmak yapmak anlamına geldiğini düşünürsen yanılırsın. Kendi farkındalığın burada başlar.

Felsefe bilgiye, bilgide yetkinliğe dönüştüğünde, etkin ve yetkin olursuh.

Bu seni maymunlaşmadan, güce tapmadan, biat etmeden, HIPPO görüşmelere kapılmadan, psikolojik güven ortamı yaratmanı sağlar.

Hayat seçimlerden oluşur. Sadece kendi seçimlerine bak. Diğerlerinin seçimleri seni etkilemesin.

Seçimlerinin sonuçlarını yaşarsın. Seçmediklerin için pişmanlık duyma.

--

--

Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.