Herkeste olan bahane
İnsanoğlu kalıpların içerisine girmeyi ve o kalıplar içerisinde minumum enerji ile maksimum kazanç elde etmeyi çok sever. Doğanın dengesi de, potansiyel bir eneji, kinetik enerjiye döner ve sonrasında potansiyelini kaybeder.
Hiyerarşik ve rütbeler ile insanlar kalıpların içerisine girmeyi orada kendilerine konfor alanları yaratmayı, bunlar üzerinden dünyayı okumayı severler. Dünyanın okunduğu yerde, hareket kabiliyeti ortadan kalkmış, rütbeler öncüllenmiş, icra gücü ortadan kalkmış, öğrenilmiş çaresizlikler artmış, hareket etmemek için bahaneler bulunmuştur.
Temelinde liderlik hikayesidir. Konfor alanı oluşturmak isteyenlerin zihniyeti, niyeti ve samimiyeti, ayrışmış ve işlevsiz bir kültüre yol açmıştır. Güç zehirlenmesi ortaya çıkmıştır. Üzüm üzüme baka baka kararmıştır.
Liderlik ve değişim liderliği konusu bir anda konfor alanlarında, rütbelerini, pozisyonlarını, işlerini korumaya çalışan ancak işi yapmayan, icra kabiliyetini yitirmiş, kendi kendini çürüten bir hale dönüşür.
Konfor alanı çürüme getirir.
Güç, politika ayrışmış ve işlevsiz kültür.
Sonuç olarak, rütbelerden bağımsız, ego tuzaklarına düşmeden, manipülasyonlar ile konuları yanlış aktarılmadan, gerçekliği ve hakikati arayarak, icra gücüdür. Zihniyet dönüşümüdür.
Konfor alanları, politikacıları, biat edenleri, katil fareleri, fedaileri, kayıkçı ve kürekçileri yaratır. Bunların devamlılığı için manipülasyon ustalarını oluşturur.
Ancak kimse hakikati aramadığı, algıya sarıldığı ve onlara artık bağımlı olduğu için, öğrenilmiş çaresizlik içerisinde bahaneleri olduğıu için, gerçeklik ötesi bir çağa yelken açmıştır.
Güç zehirlenmesi kurumlarınıza, HIPPO’ları, ürün aşıklarını, egoları patlamışları, narsistleri, çıkarçıları, rütbeler ile motive olanları, iş odağı yerine güç odağında toparlananları getirir ve hep birlikte ölüm gerçekleşir. Toplu ölüme gidersiniz. Güç zehirlenmesi böyle gerçekleşir.
İş odağında değil, güç odağında birleşenler, belki bugün rütbelerinizi devam ettirmek için güzel şeyler söylerler ancak değer odağı olmadığı için bunu müşteri takdir etmediğinde, gerçekler ile tanışırsınız. Aşırı hayalcilik gerçeklere vurarak durur.
Rütbeleri ile motive olanlar, algı yönetimleri ve manipülasyonlar ile konuyu yönetmek isteyeceklerdir ancak bu gerçekten değer odağı mıdır? Yoksa mış gibi yapmak mıdır? İşte burada rol mü? Yol mu? sorusu sorulur. Rolleriniz, yolunuzun ötesine geçtiğinde, rolünüz bittiğinde yolunuzda biter. Yollarınız rolünüzün ötesindeyse, yol devam eder, roller değişir. Roller değişir ama sahne devam eder.
Öğrenilmiş çaresizlik insanların konformist yaklaşımları, icra kabiliyetini ortadan kaldırır. Anlam yolculuğuna çıkmazsa, hiçbir zaman yola çıkılmaz. Rollerde yol olmaz.
Zihniyet olarak memur zihniyeti ve kafası öncüllenir sonrasında da bahaneler arkasına sığınılır.
İcra edenler, şikayet edenler, manipüle edenler, algı yönetenler karışır. İcracılar konfor alanındaki tarafından kendi motivasyonlarına bağlı suçlanır. Bahane bulmak, şikayet etmek kolaydır. Bahane herkeste bulunur. İcra ise isteyende. İstek, öğrenme, hata yapma, hatalardan öğrenme yola çıkmanızı sağlar.
Öğrenme bir ömür boyu.
Öğrenme tutkusu mu sizi harekete geçiren? Konformist yaklaşım ile öğrenilmiş çaresizlik içerisinde, bahanelerin arkasına mı sığındıran?
Hayat bir öğrenme. Bir günün sonunda öğrendiklerini paylaşma zamanı.
Ortada kuyu var! Yandan geç!
