Inovasyon Budalalığı

Ferhat Ünlükal
4 min readJan 15, 2023

Yenilik her zaman insanoğlu’nu bir adım öteye götürmüştür ve yenilikleri yaratma süreci gerçekten çok kıymetli.

Felsefesine inerek, sebep ve sonuçları ile inovasyon yönetimi çok kıymetlidir ve daha iyi bir gelecek için gereklidir.

İşin sebep sonuçları, vizyon ve hayalleri ile bakmanın yanında, popüler kavramlar üzerinden, rütbe, makam ve mevki ile, kendi çıkarlarını öncüllemek için kavramların içinin boşaltılarak kullanılması, bunun bazen farkında olup, çıkarların öncüllenmesi, bazen de farkında olmayarak, bunun peşinden koşulmasıdır. Yazımın başlığı da buradaki problemde olduğu gibi dikkat çekmesi için en son durum, farkında olmadan, içi boşaltılmış kavramlar üzerine verildi.

İnovasyon gerçekte, icat etme ile iş modellerinin çaprımı ile oluşur. İş Modelleri ise, müşteriye olan değer, oluşturulan ekosistem ve icra kabiliyetinden gelir. Bunları daha öncesinde aşağıdaki formüller ile ifade etmişim.

Innovation = Invention X Business Model

Business Model = Value X Ecosystem X Execution

Bunun nasıl yapıldığını da, değişimi yönetmek yazımda ele almışım.

Bir şeyi icat etmek, o teknolojiyi kullanabilmek çok kıymetlidir. Ancak bunun neden yapıldığını bilmemek, müşteriye faydasını ortaya çıkartmamak, müşterinin bunu bir değer olarak görmemesi ve bunun için kendi oluşturduğu değerden bir şeyi sizin için ayırmaması, iş modeli oluşturulamamasına ve yeniliğin sürekli olarak yapılamamasını sağlar. Bu nedenle yapmış olduğunuz şeyin, kime ve neye hizmet ettiğini derin olarak kavrayın.

Eğer sadece ürün icat etmek size heyecan veriyorsa, aşağıdaki yazımı da gözden geçirmenizi tavsiye ederim. İş Modeli ile mühendislik arasındaki ilişkiyi göreceksiniz.

Araçların, bir sebep nedeniyle kullanılması, müşteri fayda sağlaması iş modelinizin ölçeklendirmesini getirir.

Bu konuyu kendi en iyi bildiğim alan ile yukarıdaki yazıda anlatmışım. Bunun yanında alanın issuing tarafının geçmişini ve cüzdan iş modellerinin de bundan nasıl etkileneceğini anlatmak istiyorum.

Kart Dünyasına sadece ürün olarak baksaydık, bunun Amerika’da American Express ile şekillendiğini, Türkiye’de ilk zamanlarda Citibank ile şekillendiğini görebiliriz. Bir şeyi ürün olarak alıp getirebilmek ve icat etmek, parasını o şirketin kazanacağı anlamına gelmez.

İlk olarak geleneksel pazarlamacılar, yeni segment açmak için ölçekleme işine girerler. O dönem Garanti, Advantage, alışkanlıkları değiştirmek için daha öncül genç gruplara ve ciroyu arttırmak için çok alışveriş yapanlara vererek, kredi kartı pazarı ölçeklendirmeye çalıştılar.

Sonrasında bu hedef kitlelerin ihtiyacı ve arzuları dikkate alınarak, onların seyahat edebilmesi, alışveriş yapması arasındaki korelasyonu görerek, yemek içme alışkanlıkları ile kart harcamalarının artmasının lineer olduğunu anlayarak, onlar için Bonus, World programları başlatarak, kartlı ödemelerin ölçekli olarak yayılmasını sağladılar. Bugün kredi kartı olmadan bir hayat yaşamaları mümkün değil.

Aynı şeyi akıllı telefonlarda Steve Jobs Apple ile yaptı ve işin ölçeklendiği noktada, kavramsal ve felsefi olarak 10 yıldan beri mobil ödemeyi konuşuyoruz. E-ticaretin gelişimi, bankacılık sistemleri daha zayıf pazarlarda oluşan süper uygulamalar, dijital bankacılık ve açık bankacılık içerisinde cüzdanları daha fazla konuşuyor olduk. Ancak onların bir araç olduğunu unutarak, konuşmalarımıza devam ediyoruz.

İhtiyaçlar noktasında oluşan, araçların, ölçeklenmesi bir müşteri problemi nedeniyle oluşuyor. Cüzdanlarda bugün her ülkede, ülkenin durumuna ve ihtiyaçlarına göre şekillenmiş durumda.

Bazı pazarlarda, devlet kurumları dijitalleşmede sorun yaşamış, bu durumu çözen, vergi, harçlara, ceza ödemelerine yönelik oluşan cüzdanlar, sonrasında, su, elektrik faturalarının ödemesine yarayacak şekilde evrilmiş.

Bazı pazarlarda perakendecilerin sadakat sistemleri olmadığını gören teknoloji firmaları bu açığı kendi cüzdanlarından para geçirmekte görmüş.

Hem bankacılığın, hem perakendeciliğin gelişmiş pazarlarda ise, her birinin savaşı var. Bu savaş, müşteri elde tutma, veriyi işleme savaşı olarak devam ediyor. Sahip olmadan gelen bir yönetim anlayışının tezahürü olarak oluşuyor.

CRM çıktığında, her biri müşterinin kendisinin olduğunu iddia etti. Halbuki müşterinin bir yaşam çevrimi vardı. Kurumların egoları değil, müşterilerin deneyimleri önemliydi. Çünkü müşteri kendisine en iyi değeri sunan firmalar arasında zamana ve şartlara göre tercih ediyordu. Yanılgı, perakendeciler konuya kendi egoları ile kendi iç döngülerinden bakmaları oldu.

Aynı şekilde bu savaş şimdilerde veri üzerine yaşanıyor. Verinin sahipliğini elde tutmak isteyenler ile müşteriler arasında. Verinin sahipliği, gerçekte müşteride. İşte KVKK ve GDPR bu felsefenin eseri.

Ancak iş modelleri, müşteriye bir değer sağlanması ile mümkün olabiliyor. Müşteri ihtiyaç ve değerine göre, işinizi ölçeklendirebilirsiniz. O nedenle müşterinizin deneyimine ve müşterinize odaklanmanız gerekir.

Teknoloji firmalarının içerisindeki en büyük konuda ürün ve teknolojinin müşteriden önce geldiği yanılgısıdır. Ürün ve teknolojiler yapılamaz konular gibi görüldüğünde, müşteri unutulur ve işte tam bu algı içerisinde inovasyon budalalığı ortaya çıkar.

Gelecekte de, o cüzdanların veya mobil uygulamaların kullanılması için, mutlaka müşteriye olan değerini keskinleştirmeniz, onun değerini arttırarak bir mecra haline dönüştürmeniz gerekecektir. Ürünün ücretsiz olup, verinin değerini ortaya çıkartacağınız bir servis yapabiliyor musunuz? “Mal ücretsiz ise, mal sizsiniz” mottosu iş modelinizi farklılaştıracaktır.

Sanayi devriminin ciro takıntısı ile servislerinizi satmaya çalıştığınızda, fiziki ürünler üretip, onun üzerine servisleri de satma fikri ölçeklemeyi zaten engelleyeceği için oradaki zihniyetinizi değiştirmek durumundasınız.

Cihaz odaklı ve onu satıp para kazanmak isteyen, mühendis ve satıcı orduları, sizi yeni dijital dünya iş modellerine götürmez ve götürmeyecektir. Bunu icat çıkartma üzerinden inovasyonu okuduğunuz için oluyor.

Onu iş modeli ile ölçeklemek üzerinden okuduğunuzda, yolun içerisindeki ayrımı görebilir ve yeni bir ölçekleme bahçesine ayrılabilirsiniz.

O kapının size açılması ancak kendi egolarınızdan, zihniyetinizden, güç merkezçiliğinizden ayrıldığınız zaman olacak. O da kendini fark etmek, değişmek ile mümkün olacak.

--

--

Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.