İyi Niyet

Ferhat Ünlükal
3 min readApr 23, 2022

--

İnsanoğlu farklı geçmişlerden gelip, farklı geleceklere gider. Zaman zaman belli noktalarda hayatlar kesişir. O ana kadar yaşadıkların, getirdiklerin, inançların, tutkuların karşılaştıkların ile bir sınavın olur. Bugün yaşadıkların yarının yeni sınavlarını belirler.

Bu bir blok zinciri gibi, üst üste hashleri alınarak gider. Yaşanılanların hashleri alındığı için, geçmiş değiştirilemez, geçmiş için pişmanlıklar duyma. Gelecek ise geçmişten getirdiklerin ile şekilleneceği için, değiştirmek ve şekillendirebilmek elinde, ancak karşılaştıkların ve sınavların konusunda elinde bilinmezlikler var bu nedenle gelecek içinde endişelenme. İlahi gücü güven. Geleceği şekillendirebilecek tek şey o an. O anı yaşa ve mutlu ol. Mutlu olmak için de enerjini pozitif kıl ki, gelecek için yazılacak blok zincirindeki determinant pozitif olsun. Bu en azından hayata bakış açını olumlu hale dönüştürür. Yine karşılaştıkların ile sınav devam eder.

Hayat içerisinde karşılaştıkların ile pozitif, positif çarpımı pozitif. pozitif negatif çarpımı her zaman negatiftir. Bu arada pozitif ve negatifi iyi veya kötü olarak ayıramayız. Negatif negatif çarpımı da pozitiftir. Hayat denkleminde tam sayılar kadar, kesirli sayılarda var. Bölme ve çarpmada. Bölme politikacılarınız ve analistleriniz, çarpma girişimcileriniz ve hırsızlarınız tarafından yapılabilir. Farklılık denklemin içerisindeki iyi niyettir.

İyi niyet tek başına yetmez. İnsanlar ile olumlu iletişim ve fedakarlıkta insanları büyütür. Olumlu iletişim kendi başına müthiş bir güç yaratır. Ta ki o sistemi kullanacak bir fırsatçı gelesiye kadar. Fedakarlık yine çok iyi birşeydir ancak insanlarda kollektif bilinci besler ve biz yapar. Kendi çıkarlarını ön planda tutanlar gelesiye kadar iş yapar, sonrasında fazla fedakarlık vefasızlık getirir. Fazla Fedakarlık Fazla Vefasızlık Getirir. O nedenle insan dengedir.

Yumuşak güçleriniz çoğu olumlu ortamda çalışır ancak hayat iyisi ile kötüsü ile oradadır. Çünkü hayatın içerisinde vardır. Sert güç olmazsa da, değişmek mümkün olmaz. Kültür ile yoğrulan konular, limit sonsuza giderken, değişim anı geldiğinde savaşlar ile devam edebilir. Yükselen uygarlıklar bir anda düşebilir. Geçmişte küçük çıkarlar için yapılan küçük günahlar, bugün kaderiniz olmuş olur ancak iç görünüz azalıp, egonuz arttıysa, bunu görmekte zorlanabilirsiniz.

Her zaman yumuşak güç ile değişimi yapamayabilirsiniz. Bir heykeltraş düşünün, eğer elindeki malzeme yumuşak ise eliyle şekillendirebilir, sanatçı ise müthiş güzel bir eser yaratabilir ancak yumuşak olduğu için, herhangi bir kişi tarafından da eser bozulabilir. Tek bir dokunuş yeterlidir. Heykeltraş taşı işliyor ise, ona sert güç uygulamak durumundadır ve binlerce çekiç darbesi ile o sanat eserini şekillendirebilir. O sanat eseri herhangi bir kişi tarafından değiştirilemez ve ortadan kaldırılamaz. Onu da yavaş yavaş çürümeye bırakılması gerekir ki, binlerce yılda orada bozulmadan durabilir.

İnsanoğlu aklına güvenir ve aklını sever. Büyük işler başarabileceğini düşünür hayal eder. Ancak insanoğlu unutur, unutmak zorundadır. İnsanoğlu geçmişinden getirdikleri ile bugünü şekillendirdiği için, onları ortak bir geleceğe kaşıyabilmek, ortak bir geçmiş yaratmak durumundasınızdır. O yolun nasıl yürüyeceğini hayal etmeniz, yazmanız ve onun üzerinde yürümelerini sağlamanız gerekir. Buna modern dünya Liderlik diyor. O yürüyecek yolu göstermenize vizyon, birlikte yürüme isteğine de motivasyon deniyor. Birbirinden bağımsız olarak, çıkarlar doğrultusunda serbest gezintiye profesyonellik, birbirini amaçlar doğrultusunda, tutkuları ile yoğrularak ilerlemeye de girişimcilik deniyor.

Bu kavramları tanımlayıp ancak kategorize etmeden, bunların da iyisi ve kötüsü olmadığına, geçmişi ve geleceği neyin şekillendirdiğine bakmak lazım. Steve Jobs, iyi bir değişim lideriydi ancak iyi bir baba değildi. Çünkü tutkuları, onu iyi bir baba yapamadı. Hayatta neyi istediğin ve ne olduğun, ne olacağın o nedenle önemlidir. Hayat bir seçimler zinciri. Hesaplaması ise bir blok zinciri. Geçmişi değiştiremiyorsun, gelecek için endişelenemiyorsun, o an yaptığın işlemler geleceği ve geçmişi şekillendiriyor.

Modern insanoğlu, suçluluk duygusu ile geçmişi yargılıyor ve etiketliyor. Gelecek için endişe içerisinde bugünü ortadan kaldırıyor. Hayatın an’da kalmak olduğunu unutuyor. Bunun için psikolojisi, hayata bakışı ve hayat tecrübesi o’na farklı tepkiler verdiriyor. Hayatı ne kadar anladığın, nereye gitmek istediğin, ne kadar mutlu olduğun tepkilerini belirliyor.

Etkiler ne olursa olsun, tepki senin içinden geliyor. O da tutku ile alakalı olduğu için, inanç sistemlerinde anlam buluyor. İletişimde senin ne söylediğin ötesinde, karşındakinin ne anladığı kendi içerisinde nasıl yorumladığı anlam kazanıyor. Buna göre his ve duygu oluşuyor.

“Düşündüğünüz, Söylemek istediğiniz, Söylediğinizi sandığınız, Söylediğiniz, Karşınızdakinin duymak istediği, Duyduğu, Anlamak istediği, Anladığını sandığı, Anladığı.. arasında farklar vardır. Dolayısıyla insanların birbirini yanlış anlaması için en az 9 ihtimal var.” diyor Sylviane Herpin. İşte bu da iletişim.

Hayat bir dualite. Yumuşak güç kadar sert güçlerin olduğu, kültür kadar savaşların olduğu, tutku kadar huzurun olduğu, girişimcilik kadar tembelliğin olduğu, inanç sistemi kadar sorgulamanın olduğu, konfor alanı kadar konforsuzluğu olduğu bir dilemma.

İçerisindeki temel fark iyi bir kalp, iyi bir bir insan, iyi bir niyet.

--

--

Ferhat Ünlükal
Ferhat Ünlükal

Written by Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.

No responses yet