İşi Bilmeyen Çavuşlar

Ferhat Ünlükal
3 min readMar 1, 2024

--

İş bilenin, kılıç kuşananındır derler atalarımız. İşi bilen onun içerisinde yanan, altında maruz kalan yani anlayan (understand), iyi niyet ile bir insanlığa fayda için çabalayan ve insanların gönülleri titretenler sürdürülebilir ve ölçeklenebilir işlere kavuşurlar.

Konfüçyüs, “Bir işi bilen yapar, az bilen akıl verir, bilmeyen eleştirir, yapamayan çamur atar.” Kısa vadeli ve uzun vadeli olarak işinize bakış açısı değişir. Kısa vade, çoğu zaman uzun vadeyi yer. Ünlü yönetim gurusu Peter Drucker “kültür stratejiyi kahvaltı niyetine yer” diyor.

Müşteri ile bire bir bağlantısı olan işi bilen yapan zanaatkar onun içerisinde müşteri ihtiyaçlarına göre çevik olarak hareket edebilir. Ancak müşteri ile bağlantı kesildiyse ve güç hiyerarşide toplandıysa, o zaman müşteri unutulur ve herkes yüzünü güce doğru çevirir. Güç, egoları şişirir. Güç zehirler, mutlak güç mutlaka zehirler.

Döngü, zanaatkarda, müşteri ve zanaatkar arasındadır. Hiyerarşi’de ise, Hiyerarşi, çalışan, değer, müşteri arasında bir döngüdür. Hiyerarşi çalışanı ezer, çalışan değeri üretemez, müşteriye değer sunulmaz. Çalışan güçe doğru yönelir, hiyerarşi bunu ödüllendirir. Politika ve biat kültürü oluşur. Müşteri değeri unutulur. Müşteriye yine değer sunulmaz. Sonuç olarak, geliri olmayınca, pozitif nakit akışı yaratılmayınca, sürdürülebilir bir iş yaratılması mümkün olmaz. Hiyerarşiye, güce biat edenler yine ortadan kalkar. Kendi kuyularını kendileri kazmış olurlar.

Ancak zaman meselesidir. Gidilen yol, zaman ve hızın bir parçası olduğu için, hızı arttırmadığında, zaman arttırılır ve memur zihniyeti için zamanın arttırılması hedefinin tutturulması anlamına gelir.

Girişim ve çevik yapılarda, hız arttırılması gerekir ancak o da WIIFM radyosuna takılır. Onun içerisinde ne olduğunu bilmeyen insanlar o hedeflere koşmayacağı için, hiyerarşi, politika ve biat kendi kendini çürütür.

Politikacılar ve katil fareler ortamı sarar.

Ortamda katil fareler cirit atar.

Aslında takıma ihtiyacınız varken, hiyerarşiye ihtiyaç duyarak, takımlarınızı çürütürsünüz. Sonrasında nur topu gibi CEO’cuklarınız oluşur. Hiyerarşiye iyi gözükmek için, birbirlerinin küreklerini çekerler.

İstikamet yokuş aşağıdır. Ancak zamanın bir fonksiyonu olduğu ve iş sahipliği kimsede olmadığı için bu bile sorun yaratmaz. Çünkü iş ekseninde değil, güç ekseninde memurluk ekseninde toparlanılmıştır.

Hayalcilik, hikayeler, süreleri uzatmak içindir.

Konunun özü, hiyerarşi değildir. İstediğiniz hiyerarşinin tepesi olmak, sizin imtihanınız olur.

Girişimciliği, değer yaratmayı, iş modelini, insanlığa faydayı unutursanız, sürdürülebilir bir işiniz olmaz. Bir planınız yoksa, bir planın parçasınızdır. Ancak hak ettiklerini de vermek gerekir. İşi bilmiyor olabilirler, ancak onları işi zaten politikadır.

İşi bilmiyorlardır ancak saf değillerdir. Hatta en akıllılarıdır. En az efor ile en fazla faydayı sağlamayı başarırlar.

Konu kimin Genel Müdür, Başkan olacağı değil, girişimcilik ile insanlığa ne fayda sağlayacağınızdır. Onun dışındaki koltukların, makam ve mevkilerin hepsi illüzyondur.

Makam ve Mevki için koşan katil fareler oluştur, onlar koşarken, onlara havuç göster, politikalarını uygulasınlar, biat etsinler. Biat edenler daha çok yükseltilsin. Sistemler, politikacı, biatcı, katil fareler ile dolsun ancak sonunda üst memur olarak çıkarımızı gerçekleştirmiş olalım. Strateji doğrudur ve akılcıdır.

Ancak insanoğlu’na bir faydası olmadığı, paydaşlarını teker teker kaybeder ve çürür. İşin felsefesinde, iş modellerinizin sürdürülebilirliği, çalışanınız, tedarikçiniz, iş ortağınız, stratejik partnerleriniz ve hissedarlarınız arasındaki dengenin doğru şekilde kurulmasıdır.

İşi bilmiyorsanız, niyetinizi bozduysanız, birbirinizin küreklerini çekersiniz.

--

--

Ferhat Ünlükal
Ferhat Ünlükal

Written by Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.

No responses yet