Kültür ve yönetim tarzları
İnsanlar, örgütleri oluşturur. Bu nedenle insanların kültürü, organizasyonun kültürünü de belirler.
Nevrotik tarzlar insanın karakterize etmemizi sağlar. Bir baskın tarzın aşırı kullanılması, işleyiş bozukluklarına sebep olur.
Hiyerarşik yapılarda, karar verme merkezileştiyse, nevrotik eğilimler, yönetsel davranışları önemli ölçüde etkiler.
Karar verme, nevrotik üst yönetim veya küçük, homojen baskın bir koalisyonun elindedir.
Üst yöneticilerin kişilikleri, kurumların iklimleri, kültürlerini önemli ölçüde etkiler.
Bu yöneticilerin, başarı ve güç ihtiyaçları, kontol odakları kararları belirler.
İnsanın zaman içerisinde çok değişmediği düşünülürse, zihinde oluşan dürtüler, fikirler, çatışmalar ve psikolojik fanteziler karar vermeyi etkiler.
Beş yaygın nevrotik tarzdan bahsedilebilir. Bunlar, Kuşkucu, mükemmelliyetçi, aşırı duygusal, depresif ve içe dönüktür.
Kuşkucu örgütler analizci, mükemmelliyetçiler fonksiyonel olarak ayrışmış, aşırı duygusallar girişimci, depresifler bürokratik ve içe dönükler politik yapıları oluştururlar.
İçsel ve dışsal ayrım yapanlar, deneyimlere, gereksinimlere, hedeflere ve dışarıdaki odaklara odaklanılmasına göre yapılanır.
Aktif — Pasif, girişkenlik, iddia ve araştırma şablonlarının benimsemesi ve başkalarının eylemlerine güvenme ile yapılır.
Yüksek kontrol ve düşük kontrol, kuralları oluşturma, davranışlara yön verme, başkalarını kontrol etme, rahat olmaya göre yapılandırılır.
Tepki ve düşünme sınıflandırmasında, öngörme, derinlemesine düşünme olmadan hızlı cevap verme ile planlama organize etme, durma, düşünme arasında yapılandırılır.
Geniş ve Dar ayrımı, birçok faktöre açık olmak ile sınırlı detaylara odaklanmaya göre yapılandırılır.
Kuşkucu örgütler, aşırı güvensizlik, kuşku, aşırı duyarlılık, tehditlere karşı hazır kalma ve aşırı ilgi gösterme, soğuk, rasyonel ve duygusuzluk ile yoğrulur.
Tehditkar üstün bir güç vardır. Bu nedenle sürekli kendini korumak ön plana çıkar. Gerçeklikten sağma ve korumacı tutumlardan dolayı anlık eylemlerde bulunamazlar.
Çevrenin getirdiği tehditler doğrultusundan hareket ederler. Uyum çabaları vardır ancak değişimler yavaştır ve tutucudur. Bu yapılarda orta düzey aktiftir.
Kontrol düzeyi yüksektir. Bilgi toplama ve analiz çok kritiktir. Tepki vermeden düşünürler. Eylemler amaçlıdır ve korumacıdır. Analiz günlük rutindir. Korkudan dolayı her detaya bakarlar. Odaklanma zorlukları olur. Her şeye cevap vermek isterler. Uzmanlar karar verme sürecine dahil olurlar.
Mükemmelliyetçi yapılar, ufak detaylar ile daha fazla uğraşırlar. Kendilerinin diğerlerinin taklit etmesi istenir. Boyun eğme ve baskın olma arasındadırlar. İnatçı, titiz ve doğmacıdır. Merhamete ihtiyaç yoktur. İçe doğru yönelim, kararsızlık, erteleme ve yanlış yapmadan kaçınma, kurallara bağlılık, büyük resmi kaybetmeyi getirir.
Mükemmelliyetçiler, planlı, programlı ve rutinleştirilmiş çalışmayı severler. Yerleşik politikalardan sapmamak isterler.
Kontrol bağımsızdırlar. Her küçük detayda boğulabilirler. Plandan çıkamazlar. Odaklı bir yapıları vardır.
Aşırı duygusal yapılar, olayları dramatize eder, aşırı duygu kullanırlar, benliklere dikkat çekerler, aktif ve coşkuludurlar. Ya konsantrasyon eksikliği veya odaklı dikkate sahiptirler.
Bu yapılar, yüzeysel düşünme, diğerleri tarafından ögüt alma ve gerçeklikten ayrışmış bir dünyada risk almayı getirebilir.
Aşırı duygusal yapılar, eylemlerini önsezileri ile yaparlar ve küçük olaylara aşırı reaksiyon gösterirler.
Aşırı duygusal yapılar, dışsaldır. Kontrol etme, domine etme, görünür olma çabaları vardır. Odakları farklı pazarlar ve endüstrilerdeki fırsatlar üzerinedir. Karar verme, yüksek cesaret, maceracı ve çok kararlı olma eğilimindedir. Bu yapılar, kontrolü sevmezler.
Sistemlere karşı düşük ilgi, çok etkileme, kontrol sistemlerinin uygulanmasını zorlaştırır. Tepkisel davranırlar. Kararlar hızlıdır. Analiz düşüktür. Ürün ve pazar stratejileri geniştir. Bir pazara odaklanamazlar.
Depresif yapılar, kendini suçlu, değersiz ve yetersiz hisseder. İşten keyif alamazlar. Aşırı karamsar görünüm, performans ve konsatrasyonu zorlaştırır, engellenir ve kararsızdır.
İçe dönük bir odak vardır. Önemsiz detaylara takılınır. Çaresizlik, umutsuzluk, karar vermeden kaçında, durgunluğu destekler. Sistemler anlamsızlaşır.
Orta seviye kontrollü, düşünmeden hareket eden ve az temkinlidirler. Stratejik odak daralır. Niş pazarlara odaklanılır. Kayıtsız, tembel ve mekaniktirler.
İçe dönük yapılar, tarafsız, içe kapanık, karışmayan, heves ve heyecanı olmayan, kayıtsız, ilgisiz, soğuk ve duygusuzdur. Uzakta kalmak daha güvenlidir. Dikkat azdır. Karar azdır. Strateji yoktur ve sürüklenirler. Kontrol sistemlerini kabul etmezler.
Düşük seviyede analiz ve düşünme vardır. Kişisel hedefler ve dürtüler ön plandadır. Bu yapılarda yönelim dar ve politiktir. Gruplaşmalar, eylem planlarının oluşturulmasını engeller. Politize olmuş yapılardır.
Kurumlar, nevrotik tarzlara ve eğilimlere sahip olup, yöneticiler ile örgütsel patoloji oluşur ve kötü performansa yol açar. Merkezi yönetim ekiplerinde ve aile firmalarında bu durum daha fazla gözükür.