Kıt Kaynak
Ekonomi dersini almaya başlarken, kıt olan olan şeyin değerli olduğunu anlatmışlardı.
O nedenle değil mi, altına değer vermemiz. Yiyebiliyor muyuz kıtlık anında.
Bitcoin sınırlı olmasaydı, acaba değeri olur muydu?
Birde Mafi Eğilmez geçen yazısında ekonominin kuralının önceliklendirme olduğunu yazmış. Her seçim bir vazgeçiştir diye bitirerek.
Peki kıt kaynaklarınızı nasıl kullanıyorsunuz? En önemli kıt kaynağınız zamanınız.
Sizin arzınız ise emek. Girdiniz ise zaman.
Eğer kaynağınız kıtsa, o zaman siz fedakarlık edip, daha fazla çalışarak, onu dengelemeye çalışırsınız.
Burada da güzel bir atasözümüz vardır. İnsan eşşek olunca semer vuran çok olur diye.
Kendi emeğinizin arz fazlası yaratıldığında, o artık değersiz hale dönüşmüştür.
O kadar değersiz hale dönüşmüştür ki, ancak kesildiği zaman anlaşılabilir. Bu tür durumlarda arz fazlanızı mutlaka kesin.
Daha önceki yazılarımda da yazmıştım, anlamayanlara, dinlemeyenlere, güvenmediklerinize yapılmaz fedakarlık, bu arz fazlalığı.
Kıt kaynak bazen akıldır, bazen yetenektir, bazen tecrübedir, bazen duygudur, bazen vizyondur.
Eğer işiniz sürekli değişimi yönetmek ise, yetenek setleriniz sürekli değişmek durumundadır ve insanlar hayat boyu öğrenmeye girmemiz ise, memurlaşmış ise, konfor alanlarındaysa, o zaman yetenek setleriniz hep eksik kalır.
Tabii ki belli yetenekler, zamanla ve tecrübe ile öğrenilebilir.
İş birliklerini o nedenle yapmaz mısınız? Bu işi bilen kişileri bulup, onlara yaptırmaz mısınız işleri.
Daha da büyük firmalar bunu satınalma ve birleşme başlığında toparlamışlardı.
Diğer taraftan lider olup, mevcut yeteneklerinize ilham verip, dönüşmelerini sağlamaz mısınız?
Bazen duygu eksiğidir kıt kaynak, kalplerini titretememişsinizdir insanların vizyonunuzu benimsetirken.
Yeni öğrendiğim kavram nerd davranmışınızdır.
Hiç bir sanatçıyı izlediniz mi? İlk fırça darbesinde, ilk yontmada anladığınız mı onun hangi eseri yapacağını.
Sanatlarlara, zanaatına icra edenlere karışılmaz. Ne güzel söylemişler Ustaya karışılmaz diye.
Eğer ustaya karışmaya başlarsanız, uzaktan kumandalı o heykeli yaptırmaya çalışırsınız, o iş modelini kurmaya çalışırsınız, yapamazsınız.
Ancak o ne sanatçının sanatını konuşturduğu, ne de sizin fantezilerinizdeki olur.
O bir labirent gibidir. Yetenekli insanlarınızı oraya bırakın ve onları güvenin, onların ellerini güçlendirin. Çünkü onlar yolu, deneyerek, yanılarak bulurlar.
Hata yapmalarına izin verin ki, onlarda değişim şansını bulabilsinler.
O nedenle anlatmıyorlar mı çevik organizasyonlarınızda otonomi sağlayın diye.
Sözün özü, Kıt akıl ile , kıt duygu ile, kıt bilgi ile, kıt vizyon ile, kıt yetenek ile kıt kaynak yönetilmez.