Korku ve Algı Yönetimi

Ferhat Ünlükal
7 min readFeb 9, 2024

--

İnsanoğlu’nun aksiyonlarını kontrol etmek, kararlarını istediğiniz yönde almasını sağlamak için tarih boyunca kullanılmış bir silahtır.

Temelde insanın korku ve zaafları üzerine, algı ve kararlarını yönlendirmek çok eskiden beri kullanılan savaş araçlarıdır. Bunun üzerinde ustalaştığını düşünen katil farelerde bunlar üzerinden algıyı maniple ettiklerini ve korku ile kararları ve aksiyonları yönlendirdiklerini düşünebilirler.

Bugün dijital dünyalarımızda çok daha fazla, algı, korku yönetimi yapılırken, kararları aldırmak ve hızlandırmak için FOMO etkisi yoğun şekilde kullanılır.

Pazarlamada, yönetimde, insanların algı yönetimlerinde, insanın rasyonel olmadığı ve istenenleri yaptırılabileceği bilimsel olarak okutulur. Sadece pazarlamada değil, büyük topluluklar yönetilirken, kitle iletişim silahları ile algıları yönlendiriliyor.

Kimlerin algı oyuncaklarından çıkan kurşunlarının hedefiyiz bilmiyoruz. Bu nedenle 5Why ve 5N1K sorusunu her zaman sormanızı öneririm.

Eskiden de olduğu gibi, günümüz insanı da korkuları, zaafları kullanılarak yönlendiriliyor ve yönetiliyor. Zaafiyeti olanlar yönetimlere getiriliyor ve o zaaf noktaları üzerinden kararları yönlendiriliyor. Rasyonel olarak bu şekilde yapmayacağı düşünülse bile orada algı yönetimi nedeniyle rasyonel değil, istenen kararlar veriliyor. Ancak dünya ve pazar gerçekleri ile karşılaştığında, hayalcilik, algı yönetimi ortadan kalkıyor. Algıyı yöneten oyunu kazandığını düşünüyor. Belki de kısa vadede oyunu kazanıyor ancak bu bir katil fareler hikayesine çok hızlı şekilde dönüşebiliyor. Çünkü birisinin altını oyuyor, birisi için mezar kazıyorsan, yanına da kendi mezarını da kazmalısın. Kendi kaçtığın çukura düşme ihtimalinde yüksektir.

Algı yönetimi yapanlar, algı yönetimi ile ortadan kalkıyor. Bir çeşit mafya oyunu ve ortadan kaldırma yöntemi. Bu mafyanın soygun yapması, sonrasında o soygunu yapanları ortadan kaldırarak, kendini temizleme çabasıdır. Katil fareler hikayesidir esasında. İnsanların içgüdüleri doğru şekilde anlaşılır, kullanılır, katil fareler yetiştirilir ve ortama konularak, korku ve algı yönetimi yapılır. Sonrasında da kararlar istenen şekilde aldırılır.

İş ve güç merkezli olmak bu noktada ayrışır. İş çevresinde toparlananlar işi yapmaya, güç çevresinde toparlananlar, güce, algı yönetimine biat ederek amaçlarına ulaşmaya çalışırlar. Bunların temel konusu makam ve rütbe ile memurlaştırılarak kandırılabilirler, içgüdülerini anlayarakta sistem kilit haline dönüştürülebilir. Asıl zehirlenenlerde, zehri oraya verenler olur.

Temelinde güç elde etme hırsı, arzusu, güce biat etme isteği ile kendi kendilerini güçten zehirlerler. Güç zehirler, mutlak güç mutlaka zehirler. O nedenle kuvvetler ayrılığı önemlidir.

Güç sahibi zehirlenir. Gücün çevresindeki biat kültürü ile iş yapamaz duruma gelir. Ancak zaman zaman şeyh uçmaz mürit uçurur. O nedenle müritlere de bakmanız gerekir.

İnsanlar temelinde, hak ettikleri şekilde yönetilirler. İçinizdeki beyinsizler yüzünden bizi helak etme Yüce Rabbim.

Araf 155–156. Ayetleri mealen şöyle: (155) “Mûsâ tayin ettiğimiz vakitte buluşmak üzere kavminden yetmiş adam seçti. Onları o müthiş deprem yakalayınca Mûsâ dedi ki: ‘Ey rabbim! Dileseydin onları ve beni daha önce helâk ederdin. İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk edecek misin? Bu iş, senin imtihanından başka bir şey değildir; onunla dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim velîmizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin.’ (156) ‘Bize bu dünyada da âhirette de iyilik yaz! Şüphesiz biz sana yöneldik.’ Allah buyurdu ki: Azabıma dilediğimi uğratırım; rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır; ayrıca rahmetimi Allah korkusu taşıyanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım.”

Bu nedenle, temiz masalar kurun. Temiz masalarda, iyi niyetinizi, muhabbetinizi, sevginizi, tevazunuzu koruyun.

Tevazunun da aşırısına kaçmayın. O da size zehir olmasın. Şaman’a sormuşlar, zehir nedir diye, Şaman’da herşeyin fazlası zehirdir demiş.

Hırslarınızı, sevgiye, aşka, güzelliklere dönüştüren deltalardan olun.

Topluluklarda da birlik ve dirlik yoksa, o zaman böl parçala ve yönet taktiği çalışır. Bölmeleri için bir nifak etmeleri ve ayrıştırmaları gerekir.

Ayrıştırmayı da en güzel liderler yapar. Bu da liderlerin sınavıdır. Ayrıştırılmış ve işlevsiz bir kültür, algı yönetimi içerisinde, böl, parçala yönet taktiğinde, liderlerin zamanını arttırır. Herkesi kendi istediği gibi hareket ettirmeye sağlar. Ancak sonunda tüm bu topluluk helak olur. Konfor alanında birbirileri üzerinde güç gösterisi yaparak, algı yönetimi içerisinde yetişmiş katil fareler, taht kavgaları yaparlar.

Büyüklükler sizi yanılmasın. Büyük İskender’in orduları, Perslerin 10'da biriydi ancak çeviklikle, strateji ile büyük orduları yenebilirsiniz. Bugün startup ve girişimcilik ile geleneksel büyük şirketler arasındaki farkta buradan gelmektedir. Büyük kurumsal yapılar, düzenli ordular ile büyürler ancak çevik hareket edemezler. Algı ve korku yöneticileri onları istedikleri şekilde yönlendirir. Ayrışmış ve işlevsiz bir kültür yaratırlar. Esasında zehiri atanda, alanda mezarda yan yana komşulardır ancak hırsları, arzuları onları mezar arkadaşı yapmıştır.

Büyüklükler konusunda cesur olun. Çünkü büyüklük her zaman iyi bir şey olmayabilir. Yıkılmaları için daha az zamanları kaldı anlamına da gelir büyüklük. Büyüdükçe de korkuları artacak ve kendi cehennemlerine odun taşıyacaklardır. İnsanlar makam ve mevki hırsları ile böyle kandırılırlar. Bu da işlevsiz bir kültür yaratmak için mükemmel bir araç olarak kullanılır.

Korku ve güç ile yönetenler, kendilerine itaat etmeyen ve teslim olmayanları kılıçtan geçirmeyi, güçsüzleri köleleştirmeyi, yakıp yıkmayı bilirler. İnşa edemeyecekleri zaman yıkmayı yanlış anlarlar.

Roma Lejyonları, Japon Samurayları, Nazi SS Subayları, Moğol Süvarileri, İngiliz Piyadeleri, Osmanlı Akıncıları, Kızılordu askerleri stratejik olarak düşmanlarını korkuyla felç etmek, karar veremez hale dönüştürmek ve gücünü kırmak için, korku ve algı yönetimini kullanmışlardır.

Mücadele azminin ortadan kalkması tarihte savaşlarda, uç birliklerde olduğu gibi bugün de terör gruplarının eylemleri ile devam etmektedir. İnsanların savaşma ve mücadele azmini kırmak ve kararlarını etkilemek için bu terör saldırıları istihbarat örgütleri tarafından bile organize edilebilir.

Propaganda, siyasi ve ideolojik olarak topluluklarda korkular uyandırmak, bu korkudan kaçıp güvende olmanın yolunu da biat olarak göstermektedirler. Propaganda ve korku yönetimi, politika’da biat etme aracı olarak kullanılmaktadır.

Tabii ki bunu politikacılar gerçekleştirmektedir. Ancak Nazilerin kendi propaganda araçları, kendilerini duyamamalarını da sağlamıştır. Bu tehlikeli bir silahtır. Mezarları da yan yanadır.

İkinci Dünya savaşının Churcill ve Hitler arasındaki dinleme farklılıklarından kaybedildiğini de unutmamak gerekir.

Bugün 2025 yılında Almanya, 2044 yılında İngiltere, Ruslar tarafından işgal edilecek diyerek bir korku ve algı yönetimi yapılmaya çalışılıyor. Propagandacılar hedef kitlelerinin korktuğu şeye bakarak, oralardan vuruyorlar. Düşman sürekli olarak değişiyor. Saflar sıklaştırılıyor ve kartlar sürekli olarak tekrar dağıtılıyor. Kültürel olarak emperyalizm silahları son sürat kullanılıyor. Yeni dijital ve sosyal medya kanallarımız, büyük bir silah haline dönüştürülüyor. Evimizin içerisinde, parmaklarımızın ucunda bir silah. Daha ötesi, yapay zeka ile sizi sizden daha iyi tanıyor. Rasyonel olmayan bir hayvan olduğunuzu da biliyor. İçgüdüleriniz ile düpedüz bir hayvan olduğunuzu biliyor.

Belki bu savaş, Hz. Adem’den beri insanoğlu ile şeytanın savaşı. Masallarımızda nazifleştirilmiş iyi ve kötü savaşı.

Korku neden var peki. Neden Yüce Rabbim o korkuyu bize verdi. Korku sizi bazen başkalarına zarar verecek kararlar vermenizden alıkoyar. Topluluk yaşamında da bu korkular, vicdan, ahlak ve etik ile birleştiğinde olumlu olurken, etik, ahlaki ve vicdani durumdan uzaklaştığında da çok olumsuz durumlara sebebiyet verir. Denge konusudur.

İnanç sistemleriniz korkularınızı da belirler.

Neyi kutsarsanız, onun ile imtihan edilirsiniz.

Dünyevi zevkler ile insanoğlu dünya sınavını yaşıyor.

Yaratılan Korku ve algı ikliminde dünya ortamında yaratılan sanal senaryoların aktörleri haline geliyoruz. Biz zamanın ve mekanın şahitleri olmaya söz vermedik mi?

Zamanın ve mekanın şahitleriyiz. Zaman ve mekan içerisinde insanlar arzu, istek, zaaf ve hırslarına göre yönlendirilir. Buna bazıları insan yönetmek derler. İnsanın kusurlu olduğu varsayımıyla, isteklerine ulaşmak için insan yönetmek ve kullanmak durumunda olduğu düşünülür. Zaman zaman doğrudur. Zaman zaman da kendi kazdığın kuyunun içerisinde bulunur. Bir bakarsın ki, seni de onun üzerinde yönetiyorlar. Bu mafyanın soygun yapması, sonrasında o soygunu yapanları ortadan kaldırarak, kendini temizleme çabasıdır. Katil fareler hikayesidir esasında.

Para, güç, mal, makam ve mevki ile sınanmıyor muyuz? Allah korkusu ve Allah’a güven arasındadır. Allah’a inandığımız kadar güvendiğimiz kadar Yüce Rabbimin rızasını alacağız. Allah bizim işlerimizi sarp dağlara da saptırabilir. İyi niyetiniz, enerjiniz, temiz masalarınız, etik, vicdan, sizin ahlaki pusulanız olur. Hizmetkar ve otantik liderler olursunuz.

Çıkarcı liderleriniz, ayrıştırır ve işlevsiz hale dönüştürürler. Hizmetkar ve çıkarcı liderlik arasında böyle bir farklılık vardır.

Kalp ve akıl arasındaki dengedir. Dünya’daki en uzun mesafe akıl ve kalp arasındadır. Bu sizin insan olmanız ve takım olmanız arasındaki temel parametredir.

İnsanları kucaklayarak, kollektif bilinç ile güzellikler yaratma sanatıdır.

Ya kalabalıkların bilgeliği, ya da kalabalıkların korkusu haline dönüşür.

Ey iman edenler! Allah’tan, O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslümanlar olarak can verin. (Al-i İmran,102)

Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır. Büyük mükafat ise Allah’ın yanındadır. (Tegabün,15–16)

Kalplerimiz ve aklımız arasındaki mesafede kısa vadede çıkarları için haini bol, korkularından dolayı kullanılan insanlar toplulukları yaratırsınız.

--

--

Ferhat Ünlükal
Ferhat Ünlükal

Written by Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.

No responses yet