Kültür ve Narsizm

Narsistler, kusursuz olduğunu düşünenler, diğerlerine yıkıcı ve değersiz hissettirirler.

Şişkin egolar, düşük performansı beraberinde getirir.

Her ne kadar ilham veren liderler gibi gözükse de, iş performansı ve kültür bundan olumsuz şekilde etkilenebilir.

Kendini çok önemli, üstün, mükemmel hissetmek isterler.

Denge, beğenilme gereksimi ile empati yoksunluğu arasında sağlanır.

Bencil, küçükseyici, ısrarcı, mükemmeliyetçi, beğenmeyen, katı ve yüksek standartlara sahip, duygusallıktan uzak, kendini seven ve güvensiz kişilerdir.

Karşısındakinin ihtiyaçları çoğu zaman önemsizdir ve şefkat duygusu yoktur.

Derin ve anlamlı bağlar kurmayı zayıflık gibi görselerde, aslında buna ihtiyaçları vardır.

İmkansız beklentiler, beklentilerin olması durumunda takdir, koşulsuz sevgiyi ortadan kaldırır.

Her zaman mükemmel olan kişi, her şeyin kötü, yetersiz ve sevilmez olduğunu zanneder.

Eleştirmek ve koşullu sevgi, sevgisizleri ortaya çıkarır.

Sonrasında tepeden göre, başarı, güç, zeka ve güzellik ile aşırı ilgilenme, kendini üstün ve eşsiz görme, beğenilmek isteyen, empati yoksunu bir katil fare yaratılabilir.

Kendini bilmek, bu süreçteki en kritik noktadır. Boyun eğenler, manipulatif insanları hayatlarına alarak, başkasının isteklerini kendi istekleri olarak değiştirirler. Duygular ve ihtiyaçlar bastırılır.

Kusursıuz ve yüksek standarda sahipler, kendilerinin kusurlu, istenmeyen ve işe yaramaz olduklarını düşünürler. Eleştirel kişilere kabul görmek için ellerinden geleni yaparlar.

Terk edilme korkusu da, kendini feda ederek, kurban olmayı sağlar. Bu noktada kendi hayatlarından vazgeçerek, Narsiste odaklanırlar.

Bu noktada ilişkiye sınır koymalısınız. Beklentilerinizi, duygularınızı ve davranışlarını göstermelisiniz.

Aşırı harcamalar, büyük imzalar, düşük performans arasında bir bağlantı kurulur. Abartılı kişilere çok daha fazla ödeme yapılır.

Abartılı işler, büyük imzalar, empati eksiklikleri ve şişirilmiş bir egoyu karakterize eder.

Stanford Üniversitesi altı üst yöneticiden birinin orta ve üst narsizim sergilediği sonucuna vardı.

Özgüven ve risk toleransı, zirveye yerleşmelerini sağlar. Ancak performans ve kültür üzerindeki etkisi ters orantılıdır.

Bugünün VUCA dünyasında, hizmetkar liderliğin ön plana çıkması gerektiğini, hiyerarşik yapıların çok daha fazla zarar getirdiğini görüyoruz.

Çevik kültür yaratmanın önündeki en büyük engellerden birisi egolardır.