Liyakat
Bilgiye erişimin çok hızlı olduğu bir dünyada yüzeysel öğrenme çok hızlı gerçekleşebildiği gibi, cahillik seviyesi de artıyor.
Bilgiye erişim popüler kültürü ve cahil cesareti Dunning Krugger etkisini de körükmüyor. İşin matematiğini de anlattığım yazıyı aşağıda görebilirsiniz.
Bilgiye bu kadar erişimin kuvvetli olması, Dunning Krugger etkisi ile cehaletten doğan cesaret, işin uzmanı ve ehli kişileri ortadan kaldırıyor. Yani Liyakat’i.
Liyakat, bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu olarak geçiyor. Bilginin bu kadar hızlı erişilmesi, deneyim ve ihtiyar etmeyi ortadan kaldırıyor.
Popüler kültür bu anlamda uzmanlaşma ve odaklanmayı ortadan kaldırıyor.
Hiyerarşik karar verme sürecinin yoğun olduğu yerlerde ise, bu durum tam bir biat kültürünün anahtarı haline dönüşüyor. Bu da gücü elinde tutanların, parçalayarak yönetmesine zemin hazırlıyor.
Kutuplaştırılarak yönetilen insanlar, birbirlerine düşman oluyor ve ortak kültür ve iklim yaratılması imkansız hale dönüşüyor. Bunu frekans yazımda açıklamaya çalışmışım.
Kültür yaratma arzusu da, uzmanlaşabilme ve liyakat ile mümkün.
Bugünün büyük ekonomileri, iyi yöneticileri olduğu için daha iyi uzmanları olduğu için ve onlara değer verdiği için, büyük ekonomi olmuşlardır.
Kültürel olarak, yöneticileri ve liderleri kutsadığımız için, iyi mühendislerimizi, kötü yöneticiler haline dönüştürüyoruz. Hem iyi bir mühendisi kaybetmiş, hem de kötü yönetici elde ettiğimiz için iki noktada problemlerimiz oluşuyor.
Slaven Bilic, Türkiye’deki temel problemin, Bilgili olanların yetkisi yok, yetkili. olanların da bilgisi yok şeklinde özetliyor.
Bu bir kültür olduğu için, yöneticilere olan biat kültürü, her zaman liyakatin önüne geçecektir. Değiştirebilecekler ise, yöneticiler değil, ona biat etmeyen gençler olacaktır.
Bilgi devriminin içerisinde, bilgi zehirlenmesine uğrayan, paranın sadece yöneticilere verildiğini düşünen, yönetici olmak için can atan, önyargıları ile işleri yönlendirmeye çalışanların, liyakatin ortadan kalktığı bir iklimi kendimiz yaratıyoruz.
İşi ehline verilmesi, işi ehli ile yapılması, adamcılığın ortadan kalkmasına, kişisel çıkarlarına göre hareket edilmemesi, daha güzel bir dünyayı birlikte yaratmamızı sağlayacak.
İşini ehline vermeyenler kadar, işin ehli olmadığı için görevi alanlarda bir o kadar mesuldur.
Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bunu o gün bilip, kendi çıkarların doğrultusunda da söylemiyorsan, aynı sorumluluk sizlerin üzerinizdedir.
Liyakat ile yönetimde başarılı olur ve insana değer yaratırsınız. Halk’a hizmet eder, hakka ulaşırsınız.
Mevlana’nın yaşamış olduğu topraklarda, liyakati tartışıyor olmamız da çok acıdır.