Lut Kavmi

Ferhat Ünlükal
6 min readJan 20, 2024

--

Kutsal kitaplarda yazan, Lût Kavmi, İslam inancında MÖ 1900 yıllarına kadar varlığını sürdüren ve doğal afetler ile yok olan bir kavimdir.

Sodomlular, azgınlığı, ahlaksızlığı, kötülüğü meslek haline dönüştürmüş bir kavimdi.

Günümüzde de modern insanoğlu büyük bir sınavın içerisinde. Geçmiş milletlere göre her türlü ahlaksızlık artmış durumda. İğrenç ve çirkin ahlaksızlıkları pervasızca işlemeyi devam ediyor ve bunlar ile gurur duyuyor. Başarısının sırrı olarak, etik ve ahlaki pusulasının sapmasına bağlıyor.

Kendilerine mani olmak isteyenleri susturuyorlar ve “Temizler aramızdan çıksın” diyorlardı. Bunun için mobbing, istismar, bıktırma her türlü rezilliği yapıyorlardı.

Bu kavimde, iffet, haya ve namus unutulmuş, hayvanlarda bile olmak alçaklık, adilik baş göstermiştir. Kur’an-ı Kerim bu durumu hayvandan daha aşağı seviye olarak değerlendirmiştir. İnsan egoları, hırsları, ona bahşedilenlere karşı şükürsüzleştiğinde, artık hayvandan daha aşağı seviyeye düşer. İnsan hikayeleridir.

Bu kavim tüm uyarıları dikkate almadı. İllaki vicdanlar vardı ve gerçekleri ona birileri söyledi. Ancak zevk, sefa, konfor alanlarında onları duymak istemediler. Bir topluluğun liderleri de bu hale dönmüşse, o topluluk hezimete uğramaya çok yakındır.

Ancak bunu söyleyeni dokuz köyden kovarlar ve Cassandra’nın laneti üzerine yapıştırırlar.

Sodom halkı kendilerine uyarmaya gelen Lut Peygamberi hemen yalanladılar. Davete uymadılar. Hz. Lut onlara, “Dünyâda sizden önce hiç kimsenin yapmadığı bir hayâsızlığı mı yapıyorsunuz? dedi.” (el-A’râf, 80). Yaptıkları kötülüklerinin kendilerini felakete götüreceğini bildirdi. Hz. Lut’u kovmak istediler. “Kavmin cevabı «Onları (Lût’u ve taraftarlarını) memleketinizden çıkarın! Çünkü onlar, fazla temizlenen insanlarmış!» demelerinden başka bir şey ol­madı.” (el-A’râf, Başlarına gelecek felâketin dehşetini kavrayamadıkları için ilâhî tehdîdi mühimsemediler. Sefîl bir şekilde ve büyük bir cür’etle Lût -aleyhisselâm-’a: “…Şâyet doğru söyleyenlerden isen bize Allâh’ın azâbını getir!” (el-Ankebût, 29) diye cevap verdiler. Sapıklıklarından vazgeçmeye yanaşmadılar.

Bugün Tanrı’yı kıyamete sürüklemeye çalışanlarlar ile Hz. Lut’a söylenenenleri yaptırmaya çalışıyorlar. Vicdanlar, kollektif bilinç bunun karşısında Cassandra’nın lanetine uğruyor.

Peygamberler gelmeden önce, genellikle sapkınlaşmış ve Allah’tan uzaklaşmış toplulukları görüyoruz. MÖ. 1900 ile M.S. 570'de benzer şeyler yaşanıyor insanlar putlara tapıyor. MS. 2020'li yıllarda da, yeni putlarınız ve inanç sistemlerimiz var.

Teknoloji çağında, teknoloji tanrıları oluşturuyoruz. Onları kutsuyoruz.

Kendi ellerimiz ile yarattığımız kurumlara, büyük anlamlar yükleyerek, diğerlerini anlamsızlaştırarak, değerlerimizi ve değerimizi kaybettik. Oysa, Allah’tan başka kimse kulluk etmeyeceğimizi söylemedik mi? Buna inanmadık mı? Onun gücüne inanıp, sadece ve sadece ona secde edeceğimize, başkalarına kulluk etmeyeceeğimizi ne zaman unuttuk.

Kula kulluk etmemeyi öğrenip, hiyerarşi karşısında nasıl boyun eğdiğimizi, güce karşı nasıl davrandığımızı, iş değil, güç ekseninde toparlandığımızı nasıl açıklayacağız.

Korkularımız yönetildiğimizi, güç zehirlenmesi ile kendi narsistlerimizi çıkarttığımız nasıl görmezden gelebiliyoruz.

Stockholm sendromü ile nasıl cellatlarımıza aşık olduğumuzu, katil fareler ile nasıl coştuğumuzu mu hatırlayalım.

İş değil, güç peşinde birleşerek, makam ve mevki ile nasıl memur kafası ile kandırıldığımızı mı?

Rızkın Allah tarafından verildiğini ne zaman unuttuk. Ne zaman çıkarcı liderlerin oyuncağı haline geldik.

Kendi putlarımızı modern bir hayat içerisinde nasıl yarattık? Nasıl bunları istismara açtık. Ne zaman kötülüğü sıradanlaştırdık.

Ne zaman kulaklarımız duymaz, gözlerimiz görmez oldu.

Açgözlülüğümüz ne zaman bu kadar tavan yaptı?

Haksızlıklar karşısında ne zaman susmaya başladık. Politika ve biat kültürü bizi nerelere getirdi.

Ne zamandır bu kadar sapkın olduk. Yeni dijital platformlarımızda, sapkınlıklar normalleştiği kadar, sapkınlıklara saygı duymamız konusunda da uyarılmaya başlandık. Livata geçmiş ümmetlerde hiçbirinde işitilmedi ancak şimdi normal hale dönüştü. Ayrımcılık çerçevesinin ötesinde büyük bir oyun oynanıyor. 5 yaşındaki çocuğa cinsel tercihleri sorulacak kadar hayvandan daha aşağı pozisyona ne zaman geldik. Bunun bir tercih olarak yaşanmasında bir sorun yok iken, zorlama olarak önümüze getirilmesine ne demek lazım. “Lût kavminin çirkin işini yapanı görürseniz, fâili de (yapanı da) mef’ûlü de (yapılanı da) öldürünüz!” (Tirmizî, Hudûd, 24/1456; Ebû Dâvûd, Hudûd, 28/4462) “Lût kavminin işini (livâta) yapan mel’ûndur (lânetlenmiştir).” (Tirmizî, Hudûd, 24/1456) “Geçmiş ümmetlerin hiçbirinde livâta işitilmedi. Ancak bu çirkin fiil Lût kavmi arasında görüldü. Onlara da bu fiili şeytan öğretmişti. Ve insanlar, yaratılış­larına zıd olan bu fiili işleyince, ilâhî gazab ve azâba sürüklendiler.

Lut kavmi azgınları, bir kimseyi öldürmek istediklerinde, ona livata yapılmasını emreder, bu şekilde eziyet ettikten sonra öldürürlerdi.

Vicdanlar bu zaman diliminde ağlıyor.

Sodomlular yaptıkları ahlaksızlıkları açıktan işliyorlardı. İffetli kimseleri de ayıplarlardı. İffeti ortadan kaldırmaya çalışırlardı. O kadar alçalmışlardı ki, yellenmelerini ile aleni bir eğlenceye dönüştürdüler. Kötülük o kadar sıradanlaşmış ve aşırıya gitmişti ki, iffetli yaşayıp kendilerine nasihatte bulunanları istemezlerdi.

Uyarılara kulak asmazlar ve bildiklerini yaparlardı. Felaketleri görüyor olsalar bile kabul etmezlerdi. Kalpler kitlendiyse, onlara sesinizi duyuramazsınız.

Maide Suresi 13. Ayette “Anlaşmalarını bozmalarından dolayı onlara lanet ettik ve kalplerini katılaştırdık. Kelimeleri bağlamından kopararak çarpıtıyorlar, öğütlendikleri şeyden nasiplenmeyi unuturlar, içlerinden çok azı hariç, daima onların hainlik ettiklerini görürsün. Yine de vazgeç ve yaptıklarına aldırma. Kuşkusuz Allah, iyi davrananları sever”.

Hz. Lut’a “–Ey Lût! Bu sözlerden (bu nasîhatlerden) vazgeçmezsen, mutlaka (memleketimizden) kovulacaksın!” derlerdi. Güç zehirlenmesi ve sapkınları içerisindeki halkın adıydı Lut Kavmi. Bizi onlardan uzak tut Yüce Rabbim.

Onlar bozgunculuk yapar, yol keser, yoldan geçen yabancıların üzerine taş atar, yol üzerinde oturur, yanlarına çakıl taşları alırlar, yabancılar geçerken onlara taş atarlar ve alay ederlerdi. Mobbing onların göbek adıydı.

Söz taşıyarak, dedikodu yaparak, insanlar üzerinde güç gösterisi yaparak, hayatlarını devam ettiriyorlardı. Hz. Muhammed, Lût kavminin helâk sebeplerini saydıktan sonra hadîsin devamında şöyle buyurmuşlardır: “Bir de ümmetim bu ahlâksızlıklara şunu da ilâve eder ki, o da, kadın kadına münâsebette bulunulmasıdır ” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, II, 51)

Epstein davasında ne kadar lut kavmine yaklaştığımızı daha da anlıyoruz.

Sign up to discover human stories that deepen your understanding of the world.

Membership

Read member-only stories

Support writers you read most

Earn money for your writing

Listen to audio narrations

Read offline with the Medium app

--

--

Ferhat Ünlükal
Ferhat Ünlükal

Written by Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.

No responses yet

Write a response