Odaklanma ve derin anlama

Ferhat Ünlükal
3 min readFeb 19, 2022

--

Hayatta farklılıkları kucaklamak ve onlar içerisinde çatışma olağan bir süreç. Çatışma yaşandığı sürece farklı fikirlerin harmanlanması mümkün olabilir.

Herkesin aynı olduğu ve düşündüğü ortam ilerlemenin olmayacağı anlamına geliyor. Farklı düşüncelerin kesildiği bir topluluğun yeni fikirler geliştirmesi mümkün olmayabilir. Tanımlanmış bir iş ve odak varsa, o zaman sürekli yeni fikirler oluşturmakta odak kaybı olabilir.

Bu nedenle, bu ikisi arasındaki. ayrımı iyi yapmanız gerekir. Tanımlanmış işlerinizde, odak gerekir ve takımları buna göre odaklamanız gerekirken, tanımsız ve çerçevesi çizilmemiş işlerde, daha çok fikirleri ve felsefesini anlamak ile geçer. Steve Jobs normal olağan sıkıcı toplantıları sevmez, serbest ve odaksız toplantılar yapardı. Bu kafa açmayı ve yenilikçiliği destekler iken, mevcut yürüyen işlerde bu tür bir yapı, odağınızı kaybettirebilir.

Bugün çalışma hayatındaki yenilikçilik ve odak ile ilgili problemler bu dilemmadan gelmektedir. Takımlarınızı tanımanız, hangisinde iyi olduğunuz, işlerin hangi süreçlerde yapılacağının buna göre tanımlanması ve nereden para kazanacağınız, iş modelinizin ne olacağı bu anlamda tüm sisteminizi etkiler. Başarı ve başarısız olmak arasındaki fark bu parametrelerin doğru şekilde ince ayarlarının yapılmasından gelir.

Her iki ayarda çalıştırmaya çalıştığınızda, bir tanesini iyi yapamayacak ve odak kayıpları yaşayacaksınız. Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder; çünkü, her yerde olmak hiçbir yerde olmamaktır diyor Michel De Montaigne.

Hayattaki başarı, çatışma ve yıkılmama arasındaki dengede oluşuyor. Hayat hem siyah, hem de beyaz, hem de ara renkleri de barındırıyor. Farklılıklarımız zenginliklerimiz.

Bir başka nokta ise, işlerin felsefesini ve çözdüğü problemleri derinlemesine anlamak. Bazı işler global ihtiyaçları bazı işler lokal ihtiyaçları çözer. Bu nedenle glokal kavramını daha fazla görüyoruz. Global düşün yerel hareket et kavramı ile başlayan yolculuk şimdilerde evrimleşerek devam ediyor.

İş geliştirmede de, bazı işlere böyle bakmak zorundayız. Bazı işler global olarak çözülebiliyor. Örneğin üye işyerleri yönetim servisleri (sipariş, stok, çalışanların yönetimi), sadakat daha global platformlar ile yapılabilir bir iş iken, bugün ödeme daha çok ülkeler, ulus devletler, milli paraların korunması ve bankaların yönetimi gibi nedenlerden dolayı lokal bir iştir. O nedenle Blockchain is global, fintech is local mottosu çok yaygın kullanılır.

Bugünün dünyasında platform ve servisler arasında da bir ayrımı yapmak mümkündür. Platformlar ağların ağı olup, tüm servisleri bütünleştirme vizyonu ile hareket ederken, servis işletmecileri, kendi müşterilerinin sorunsuz olarak kullanmaya odaklanırlar. Buna en güzel örnek, Apple Store’un platform işidir. Servisler tarafında Apple Müzik’i yaymaya çalışmak ile birlikte, Spotify’da müzik kullanıcı odağında servisleri yaymaya çalışmaktadır. Spotify bu anlamda daha ölçeklenebilir bir servis olarak ortaya çıkmıştır. Çünkü müşteri odağını ve isterlerini daha iyi yakalayabilmiştir. Apple Store’da platform olarak, bu isterleri yerine getirmiştir. Bu dünya rekabet ve rakipliğin birlikte, rekaberlik oyununu oynanan bir dünya.

Bazı firmalar, too big to fail veya too small to fail olabilir. İşte sanayi devrimi firmaları bazı işleri yapmak ve başarısız olmak için çok büyük olabilirler. Bazı küçük startuplarda o işleri çevirebilecek kadar nefes sahibi olmayabilirler. Buradaki ekosistem kavramını büyükme felsefesi ile farklılıkları anlayabilecek kadar bilge olmak gerekir.

Büyük firmalarda denetim odağı ön plandayken, küçük firmalarda küçük bütçe nedeniyle, yatırımcılar işleri denetlerler. Ancak iki denetim aynı gibi gözükse de birbirinden ayrılır. Bir tanesi, paranın tutmak için, diğeri değeri tutmak için hareket eder. İşte bu ayrımı anlamak bazen o kadar hayati olur ki. Bu nedenle küçük resme bakarken, büyük resmi kaybedersiniz. Firmanın küçük parasını koruyayım derken, kültür ve iklimi ortadan kaldırıp, firmanızın başarısı için çalışabilecek insan bulamamanıza sebep olur. Bu Kapitalist sistemler ve bilgi işçileri arasında çözülememiş bir dilemmadır.

Bazen kendi yapmış olduğumuz davranış kalıbı, o sonuçlara ulaşmamızı sağlar. Olayların felsefesini, sebep, sonuçlarını incelemezsek ve bilmiyorsak, bunun kendiniz ile alakalı olacağını hiçbir zaman anlayamazsınız.

Odak, işin derinini ve felsefesini anlayarak, neye hayır demeyi, neyi yapmayağını belirlemekten geçer.

--

--

Ferhat Ünlükal
Ferhat Ünlükal

Written by Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.

No responses yet