Stratejik İkna, Etkileme ve Liderlik

Ferhat Ünlükal
5 min readAug 4, 2022

Hayatta insan sürekli öğrenme yolculuğunda. Eleştirel düşünce doğru yolu bulmak için çok kıymetli olmasına rağmen, insanın bir egosunun olduğunu ve eleştirilmekten hoşlanmadığını unutmayın.

Dale Carnegie’de bal toparlamak istiyorsan, arı kovanına çomak sokma diyor. Yani eleştirme. Eleştirmek, çoğu zaman boşuna ve tehlikelidir.

Karşı tarafı savunmaya geçirerek, haklı çıkmak için odaklanır. Haklı ve haksız bazen fark etmiyor olabilir. Kişinin gururu incinir.

Haklı, güçlü savaşının sonucu tarihte nasıl gerçekleştiğine bakabilirsin. Kısa dönemde biri yenilirmiş gibi olur ama uzun dönemde ikisi de kaybeder.

Biriyle farklı fikirde olunduğunda, yanlış olduğunu düşündüğümüz veya hissettiğimizde, bunun geri bildirimlerinin verilmesi vermek gerektiğini düşünerek, eleştirel oluruz. Bunun olmaması zordur. Özgür ve huzurlu yaşamak istiyorsan, başkasının karmasına girme. Onu da kendin karma yapma.

Davranışlar tehdit veya ceza ile değişmek. İnsanlar iyi davranış için ödüllendirildiğinde, kötü davranış cezalandırılmasından daha hızlı öğreniyor. Eleştiri yaparak davranışları değiştirmek çok ta mümkün olmuyor ve çoğu zaman küskünlüğe sebep olur.

İnsanlar mantıklı değil, duygusal yaratıklardır. Duygusal, önyargıları olan, onuruna ve gururuna düşkün yaratıklar ile iletişim kuruyoruz.

Hiç kimse hakkında kötü konuşma ve herkes hakkında bildiğin tüm iyi şeyler konuş.

İnsan önemli olmak ve önemsenmek istiyor. Burada olmamızın sebebi, önemli olma tutkumuz.

Herkesin takdir edilme ve önemli hissedilme isteğini unutma.

Önemli hissettirmenin anahtarı, onun hakkında merak duymak, ona zaman ayırmak ve can kulağı ile aktif olarak onu dinlemek. O duyguyu da karşındakine geçirmek.

Karşındaki kişiye içten şekilde ilgilendiğini hissettirdiğinde, dürüst ve içten olduğunu gösterirsen, içten övgülerini esirgemezsen o zaman o kişi ile bir ortak zemin yaratabilirsin. İlişki yönetiminin en temel konusudur.

İnsanlar kendi istekleriyle ilgilenir. Empati gösterebilme, diğerini anlama, onların isteklerine nasıl ulaşabileceklerini göstermek, aynı yöne daha kolay bakmanızı sağlar. Ortak vizyon oluşturma, insanları motive etmenin yolu, empatiden geçiyor.

Henry Ford, ‘’Başarının sırrı kendinizi karşınızdaki insanın yerine koyabilme yeteneğine sahip olmak ve olaylara kendi bakış açınızın yanı sıra onun bakış açısıyla da bakabilmektir.’’ diyor.

Sadece insanları etkileyebilir ve sizinle ilgilenmesini sağlayabilirsiniz ancak bu gerçek ve içten arkadaşınız olduğu anlamına gelmez.

Arkadaşlık ve dostluk için, başkaları için bir şeyler yapmaya zaman ve enerji ayırmanız gerekir. İlginin samimi olması kritiktir.

Eylemler, kelimelerden daha kuvvetlidir. Onlara minnetarlığınızı eylemleriniz ile gösterebilirsiniz.

James V. McConnell ‘’Gülümseyen insanlar, daha iyi öğretmeye, yaşamaya, başarılı olmaya ve daha mutlu çocuklar yetiştirmeye yatkındır. Bir gülümsemede, azardan çok daha fazla bilgi gizlidir. Cesaret vermenin cezalandırmadan daha etkili bir öğretim aracı olmasının nedeni budur.’’

Gülümseyin, insanları çok daha fazla etkileyecek ve daha samimi olacaksınız.

İnsanlara isimleri ile hitap edin. Onların özel hissetmelerini sağlayacaktır.

İnsanları, kendileri, istekleri ve problemleri ile sizin istek ve sorunlarınızdan daha fazla ilgilidir.

Bir ağzınız iki kulağınız var. Bu neden ile 1 konuşup, 2 dinleyin. Bir insanın kendi acısı, milyonlarca insanın acısından daha önemlidir. Bu nedenle dinleyin.

İnsanlar kendileri hakkında konuşmayı severler. Zevkleri, hobileri onlara heyecan verir.

İnsanların hangi konu ile ilgilendiği sizin onu anlamanız için ilk şarttır.

Bir kişinin kalbine giden yol, en çok değer verdiği şeyler hakkında konuşmaktır.

İnsanları önemli hissettirmek ve bunu içten ile yapmak, size sayısız dost ve mutluluk getirir.

Tartışmaların çoğu, haklılık üzerine olur ve sonunda da haklı olmadığını hissetmeyi kimse istemez. Bu nedenle tartışmadan kaçmak en iyi yol olabilir.

Tartışmayı kazanmanız mümkün değildir. Kaybederseniz, kaybedersiniz, kazanırsanız da kaybedersiniz.

Ben Franklin, ‘’Eğer tartışır ve karşı çıkarsanız bazen bir zafer kazanabilirsiniz, fakat bu içi boş bir zafer olacaktır çünkü bu yolla asla karşınızdakinin sempatisini kazanamazsınız.’’ diyor.

İnsanların yanıldıklarını söylemek, onların aklına, yargısına, onuruna ve öz saygısına saldırmış olursunuz, onun size saldırması içinde zemin hazırlamamış olursunuz. İnsanları değiştiremezsiniz.

‘’Birine bir şey öğretiyor gibi davranmayın. Bilmediğini değil, unuttuğunu varsayın.’’ — Alexander Pope

‘’Olabiliyorsan diğer insanlardan daha akılı ol, ama sakın bunu onlara söyleme.’’ — Lord Chesterfield

Bir insanın hatasını kabul etmesi, ona büyük bir tatmin sağlar. Hatalarını kabul etmek, suçluluk ve savunma duygusunu dağıtır ve problemlerin çözülmesini sağlar.

Güneş insana paltosunu rüzgardan daha hızlı çıkarttırır.

Nazik, dostça yaklaşmak, insana değer vermek, düşüncelerini daha kolay değiştirmeyi sağlar.

‘’Bir damla bal, bir galon zehirden daha çok sinek avlar.’’ — Lincoln

Öncelikle fikir birliklerini konuşun, aynı amaç için çabaladığınızı vurgulayın. Amaçta değil, yöntemde farklı olduğunuzu vurgulayın.

Kendi düşünceleri başkalarına kabul ettirmek için, insanlar çok konuşur. Konuşsunlar. Onlar problemleri biliyor, soru sorun.

Sözünü kesmeyin. Söyleyecek şeyleri varsa sizi dinlemeyecek ve önemsemeyecektir. Sabırla dinleyin. Onu anlatması için teşvik edin.

Önerilerde bulunup, karşı tarafın onu düşünüp bir yargıya varması çok daha faydalıdır. Fikirlerin onlar tarafından üretilmesine dikkat edin.

İnsanlar haksız olabilir ve bunu kabul etmeyebilir. Suçlamayın. Anlamaya çalışın. Akıllı, hoşgörülü insanlardan olun. Bunun bir nedeni olması gerekir.

‘’Sizi duygularınızdan ötürü asla suçlamıyorum. Sizin yerinizde olsaydım kuşkusuz ben de tıpkı sizin gibi hissederdim.’’ cümlesi herşeyi yumuşatacaktır.

Yaptıklarınızın gerçek nedenini düşünün. Ancak bunun yanında yapılan şeyin hoşa gitmesi de istenir. Kişileirn hasssas olduğu konulara vurgu yapmanız önemlidir.

Fikirleri hikayeleştirirseniz, o zaman insanlar daha kolay fikirlerinizi anlayabilirler.

İnsanları motive etmek için işi kullanın, işin heyecan verici ve ilgi çekici olmasını sağlayın. Kendini ifade etme, değerini kanıtlama, üstün olma, başarma, kazanma şansı, önemlisin hissi.

Konuşmaya bir övgü ile iltifatla başlarsanız, insanlar daha sonrasındaki duyduğu acıyı anlamaz.

Övgü ile başlayın, ama ile devam etmeyin. Samimiyeti kaybedebilirsiniz. Amanın yerini ve alabilir.

Eleştiren kişi, alçakgönüllük ile kendisinin kusurlarından bahsederse, yanlışlıkları işitmek zor olmayacaktır. Kendi hatalarını kabul etme, diğerinin iknasını da kolaylaştırır.

Sorular sorarak, nedenleri bulmaya çalışın. Soru sormak, emri yumuşatır. İnsanlar kendi katkılarının görürlerse, görevleri daha rahat yaparlar.

Hataları yüzüne vurmayın. Onların egosunu incitmiş olursunuz.

‘’Bir insanı kendi değer yargısında küçültecek hiçbir şeyi yazma veya söyleme hakkına sahip değilim. Önemli olan benim onun hakkında ne düşündüğüm değil, onun kendi hakkında ne düşündüğüdür. Bir insanın onurunu incitmek cinayettir.’’ — Antonie de Saint-Exupery

Övülmek, takdir görmek isteriz. Ancak yağcılıktan hoşlanmayız. İnsanların gizli cevherlerini keşfetmeye yönlendirirsek, insanların değişmesine ve dönüşmesine daha fazla yardımcı oluruz.

‘’Bir erdem sizde yoksa bile varmış gibi davranın.’’ -Shakespeare

Bir kişiyi bir açıdan geliştirmek istiyorsanız, o özelliğin olduğuna vurgu yapın.

Beceriksiz olduğunu, aptal olduğunu, yanlış yaptığını söylerseniz, bütüm cesaret ve azminin kaybolmasına neden olursunuz. İnsanları yüreklendirin. Hata olabilir ancak onlar düzeltilir. Onlara inandığınızı gösterirseniz, elinden gelen çabayı gösterecektir.

Dürüst olun. Yapmayacağınız şeyler için söz vermeyin. Ne yapmak istediğinizden ve ne yapılmak istediğinde emin olun. Anlayışlı olun. Karşınızdaki kişinin çıkarını düşünün onun için içinde ne gizlediniz. What is in it for me? WIIFM

Bu çıkarları kişinin istekleri ile karşılaştırın. Yarar sağlayacağı noktaları vurgulayın.

--

--