Süper Uygulamalar
Son dönemde Finansal teknolojiler pazarındaki popüler haberlerden birisi de Twitter ve Square’ın kurucusu Jack Dorsey’in Twitter’dan istifa edip, Square’in ismini de Block olarak değiştirmesi.
Jack Dorsey Twitter’da tam zamanlı bir CEO değildi. Teknoloji Dünyasında özellikle seri girişimcilerin böyle bir odaklanamama durumu var. Bu durum Elon Musk içinde geçerli. Elon’un kafası sizi uzaya götürür. Bezos kafası sizi ölçekler ancak odak problemlerini hala yaşarsınız. Dünya’nın en zengin kadınını yaratabilirsiniz. Güç bozar mutlak güç mutlaka bozar’ı yaşarsınız.
Zamanının %90'ını başka işler düşünerek geçiren bir CEO, karsızlığa veya çöküşe götürebilir.
Özellikle bugünün yönetim kurullarının bunu istemediği düşünüldüğünde, zamanın %90'ını ana işinin dışında geçiren CEO’lar tehlike yaratırlar. Jack Dorsey’de olduğu gibi. Neyse ki, bu çerçeve de Jack görevi bıraktı.
İnsanların egosu bu şekilde durur mu sorusunun cevabı tabii ki olmaz. O durumda, şişirilmiş ego ve para birimine sahip, Salesforce, Paypal veya Stripe bu firmaları satın alacaktır. Belki de kendi firması Square tarafından da alınabilir. Bu nedenle artık ismi Block.
Süper uygulamalar dünyasında, yer almayı denemeye çalışacak bir şirket gibi duruyor. Bir yandan da Blockchain teknolojilerine gönderme yaparak.
Bu Amerika için bir süper uygulama pazarının başlangıcı mı acaba? Süper uygulama trendini Asya’da Alibaba ve Wechat ile görmüştük.
Süper uygulamalar, platform ekonomisini en iyi şekilde kullanmak için, tek bir platformda bir dizi internet hizmeti sunuyorlar.
Clayton Christensen’ın yıkıcı strateji teorisine göre, sürdürülebilir inovasyon için tüm çözümlerin entegre olarak çalıştırılması anlamına geliyor. İnsan bu durum API ekonomisi ile modüler hale gelir mi diye düşünüyor? Fintek Dünyası, ekosistem ve egosistem arasında sürekli olarak gelip gidiyor. Sanırım bu soru, paydaş kapitalizminde ve bilgi işçilerini gelecekte kimin hakimiyetine gireceğine göre değişecek.
Büyük firmalar kısıtlı bilgi işçilerini kendi hakimiyetine alıp, süper uygulamalar mı çıkartacak yoksa bilgi işçileri kendi güçlerini bilerek, kendi ölçekli API bazlı startuplarını mı çıkartacaklar. Birbirleri arasında geçişleri sağlamak için yine platformlara ihtiyaç duyacaklar. Dolayısıyla sorunun kendisi birçok dilemmayı içerisinde barındırıyor.
Block bugün kişiden kişiye ödeme, kripto ve hisse senedi ticareti yapan CashApp, borç veren Afterpay, müzik akışı sunan Tidal, yemek sevkiyatı yapan (Havyar, Doordash) ve temel ticari ödeme platformu (Square) olarak bakıldığında bir süper uygulama ekosistemi.
Birazda Google ve Alphabet’e benziyor. Yeni işler ve ekosistemler oluşturmak için de çatı bir platform markası da yaratmak zorunda kalınıyor.
Yine Clayton Christensen’ın yıkıcı işlerinizi ayrı olarak yönetin demesinin etkisini görüyoruz.
Platformun içerisine birde Twitter gibi bir sosyal medyayı yerleştirmek, Amerika süper uygulama pazarının bir sonraki adımı mı göreceğiz. Sanki Larry Page’den alınmış ödünç bir akıl gibi gözüküyor.
Square, Yıkıcı inovasyon teorisinde olduğu gibi ana işe odaklanmak durumunda. Block ise daha genel bir platform kapsayıcılığı sağlayarak, Twitter’ı da içine almak durumunda. Bu sayede Jack Dorsey’in de güç ile ilgili egosu parlar iken, yönetim kurularının da sesi kesilmiş olabilir.
Tiktok’un ana firması ByteDance, Çinli e-ticaret firmasını Orta Doğu’daki tüketicilere bağlamak için son mesafe firması iMile’ye yatırım yaptı. Dans videoları ticaret için bir yemdir.
İş Geliştirmeciler bu işi balık tutanlardan öğrendiler. Bir balığı yakalamak için, yem kullanmaları gerektiğini, artık biliyorlar. Onun uçuna bir yem bağlayıp, doğru yerde oltayı atıp, beklemeleri gerekiyor.
Bu sayede ByteDance’da gençler için bu hizmet inşa platformu geliştirmeye olta atmış gözüküyor.
Singapur’un günlük ihtiyaçlar için herşey uygulaması Grab, 40 Milyar $’a halka açılıyor.
Benzer şekilde Hindistan’ın süper uygulaması PayTM 20 Milyarlık değerlemeye sahip. Bu firmaların değerlerini kısa dönemde koruyacakları ile ilgili endişeler hala var.
Özetle, süper uygulamalar pazarında rekabet kalabalıklaşıyor. Büyük balık olduğunu duyan her şirket oltasını kapıp, balığa geliyor. Rekabette de, Amazon Pay, Google Pay, Wechat, PhonePe, Flipkart, Gojek, Line, See Limited, Tokopedia, Zalo ve daha fazlası boy gösteriyor.
Sonuç olarak süper uygulamalar pazarında biri demir taht inşa ediliyor. Modası geçesiye kadar bu demir taht’ın yükselişine izliyor olacağız. Süper uygulamalar mobil cihazlarda yaşayacak ve mobil, gelişmekte olan pazarların internetidir. Hem gelir, hem alım gücü, hem de teknolojik kısıtlar, Asya’da süper uygulamaların hızlanmasına aracılık etti. Hindistan, ABD’den üç kat daha fazla cep telefonu aboneliğine sahip ve insanlar günlük %17'lik zamanlarını bu platform üzerinde geçiriyorlar. Balık tutmak isteyenler içinde, müthiş bir deniz değil mi?
Uzun vadeli olarak işe baktığımızda da, soru Amerika’da süper uygulama olacak mı? Bu ekonomi de bu balığı kim tutacak?
Bu birazda pazardaki tüketicilere verilecek platformlar üzerindeki deneyim ekonomisine bağlı olacak. Bu firmada tarihin en değerli firması olabilme potansiyeline sahip. Jack Dorsey, Jeff Bezos, Elon Musk karşısında tarihin en büyük balığını mı tutmaya çalışıyor.
Ancak unutmamak gerekir ki, Mark Zukerberg’te Metaverse ile bir başka yemi oltaya koymuş ve bekliyor. Libra blockchain tarafındaki başarısızlıklarından sonra, acaba bu daha başarılı bir yem olacak mı?
Fiziksel dünyada yaptığımız zevkli aktiviteleri, avatarlar ile dolu sanal dünyalarımız ile takas edebilecek miyiz? Siborg’lar yaratabilirsek, o zaman bu balığı tutabileceğiz. Sanırım gençlerimizin oyun tutkusu ve bir süredir sosyalleşmeyen gençlerimizin, pandemi ile de daha da ağır vaka haline dönüşmesi, Metaverse’in ağına takılmayı kolaylaştıracak.
Mark Zukerberg, İnsanın ölümsüzlük fantezilerini gerçekleştirme, eski zamanların Yunan tanrı ve tanrıçalarını yaratma hayali, insanın evrenin tanrısı olabilme arzusunu kamçılayacak.
Metaverse içerisinde, tanrıların para harcaması da, kripto para olması, onların evlerine tablo alması NFT ile olması süper gözüküyor. Fiziki dünyadaki alışveriş ile bütünleştirdiklerinde, artık insan yarı insan yarı sanal olacak. Sınırsız özgürlük kavramını, kimlik bağımsız yapabilmek bu alanda bir ihtiyacı karşılayacak olsa da, insan milyonlarca yıllık donanımı ve değişen kültür yazılımı buna ne seviye el verecek hep birlikte göreceğiz. Değişim için gençleri kullanmak en büyük potansiyel. Öncelikle küçük balıkları kepçe veya ağ ile tutmaya çalışmak iyi bir strateji olacak.
Süper uygulamalar, sohbet ve ödemeler gibi temel hizmetlerin yanında, mağazalardan, restoranlara ve devlet kurumlarına kadarda birçok mini uygulamayı da tek bir platforma yerleştirebilen bir mobil uygulamadır.
Asya’da çok gelişmiş ve Wechat gezegenin en çok kullanılan yazılımı. Wechat’te taksi çağırabilir, kamu hizmetleri ödemelerini yapabilir hatta boşanabilirsiniz.
Süper uygulama, kritik hizmetleri birleştirerek, süper statüsüne ulaşır ve dijital hayatımızın işletim sistemi haline dönüşür. Ne kadar çok hizmet bütünleşir ise, o kadar bağımlı hale dönüşürsünüz.
Süper uygulamalar temelde küçük bir problemi çözmek ile başladı. Wechat sohbeti, Gojek ulaşımı ve PayTM ön ödemeli mobil telefon hizmeti ile başladı. Sonunda nişler vasıtasıyla genişlediler ve kartopu etkisi ile hakimiyet alanlarını arttırdılar. Trendyol’un giyimde büyüyerek, kartopu etkisi ile elektronik ticareti ölçeklemesi güzel örnekler arasındadır.
Süper uygulamalar güçlü bir ekonomi yaratacak ekosistemi yaratıyor ve bundan da kaçmak çok ta mümkün değil. Bunu fiziksel dünyada alışveriş merkezleri ve hipermarketlerde gördük.
Amerika içinde süper uygulama inşa etmek bir zorunluluk olabilir ve yeni dünyanın hakimi 5 Trilyon $’lık firma olması beklenebilir.
Asya’daki iş modelini çoklamak isteyen birçok şirket var. Ancak bunu yapabilmek, süper uygulamanın tüketiciler ve işletim sistemi arasında girmesi gerekiyor. Süper uygulamaların, mobil işletim sistemi sağlayıcıları Apple ve Google’ın kendi planlarını geçmesi gerekecek.
Süper uygulamanın, IOS üzerinde oturtulabilmesi için Apple yıllardır ekosisteme yatırım yapıyor. ApplePay, Apple kredi kartı, banka ödeme sistemi, Apple kimliğinin 3. tarafların hizmetlerinde oturum açmak için kullanılmasının Fintek dünyasına giriş için bir çaba olarak değerlendirmek gerekir.
Bigtechler, Amazon ve Facebook’ta ses ve VR ile müşteride iddiasını sürdürüyor. Ses yetersiz kalırken, VR ise işin amacından uzaklaşabiliyor.
Süper uygulamaların merkez üssü finteklerdir. Fintek dünyasının unicornları, kripto tabanlı işletmeler, sermayeyi çekebilecek ve değişimi tetikleyebilecek firmalar. Ölçeklenmiş fintekler, değerli altyapıları, aşırı ısınmış hisse senedi şeklinde satın alma birimine ve güvene sahiptir. Bigtechlere göre Fintekler bu alanda daha güvenilir ve ana işleri ödeme.
Ödeme işlemleri, süper uygulamaların temelidir. Ödeme, üçüncü taraflar tarafından sağlanan hizmetlerin entegre olarak kullanılması için tutkal görevi görür. Kullanıcıların uygulamalar ve siteler arasında kredi kartı bilgilerini gerek kalmadan kolaylıkla geçiş yapmasını sağlar.
Ödemeler işi reklamlardan daha güçlü bir şekilde, endüstriyi şekillendirmesi, birleşme ve satın almaları körüklemesi hiç şaşırtıcı olmaz. Muhtemel en büyük satın almalar, finans alanında olacak. Sadece startup alanında satınalmaların ötesine geçmesini bekleriz.
Finansal hizmetler firmaları, yeni pazarlara açılmaya başladı. American Express, Resy rezervasyon hizmetlerini satın aldı. JPMorgan, restoran inceleme sitesi Zagat’ın sahip olduğu, Infatuation’ı satın aldı. Sqaure, Tidal için 300 milyon dolar ödedi.
PC döneminden, dot.com’a, mobil ve sosyal medya geçişleri, her biri bir öncekinden daha fazla zenginlik yarattı. Tabii ki birçok zararları da oldu.
Bu dönemlerin geldiğini hiç fark edemedik. Nasıl değişeceğini tahmin edemedik ve belirsizlikler içerisinde bu değişimleri yaşadık. Hiçbiri beklediğimiz gibi olmadı.
Benzer değişik süper uygulamalar için geçerli. Bir artımız Asya’da geçişin zaten olması.
Tüketiciler, yatırımcılar ve siyasi liderler olarak daha iyisini yapabiliriz. Rekabete ve güçlenmeye zemin hazırlarsak, bu değişimi daha hızlı ve kolay yönetebiliriz.
Siri, Alexa ve Meta bunlara aracılık etse de, dijital diktatörlüklerin hayatımız üzerinde bağımlılık ve sömürü dünyası geliştirmesine izin vermemiz gerekmez. Sanal Dünya, kendisinin nasıl olduğundan çok, bizim ona ne anlam yüklediğimiz ile anlamlanacaktır.
Lütfen atfettiğiniz değere dikkat edin. Atfedilen değer, sizi köle veya sahip yapar. Hayat ve Dünya çok zengin.