Süreç ve Kültür

Ferhat Ünlükal
3 min readJun 18, 2023

--

Çalışma mekanizması süreçleri oluşturduğu için, işin çıktılarını etkiler. Genelde girdileri verdiğimizde, çıktıların oluşmasını bekleriz ancak bu bir sürece bağlıdır. Bu süreci etkileyen birçok faktör vardır. Pazar, müşteri, rekabet, insan bunları etkiler.

Sanayi devriminde çalışma mekanizmasını makineler ve sermaye süreci çok etkiler iken, bilgi devriminde, süreçlerde bilgi ve insan ağırlıklıdır ve süreci bunlar etkiler, bir sonraki devrimde yapay zeka ile süreç üzerinde bilgi ve insanın ağırlığının azaltılması bekliyoruz.

Değişimler bir kültürü de beraberinde getirdiği için, bunları özümseyerek geçmek kıymetlidir. Az gelişmekte olan ülkeler sanayi devrimi ile yeni yeni tanışırken, gelişmiş ülkeler bilgi devriminin doruklarında yapay zekanın kullanımının arttırdığı noktalar.

Sanayi devriminden bilgi devrimine geçiş çok zorken, yazılım ile geçişte çalışma kültürlerini değiştirme ihtiyaçları oldu. Çalışma kültürü öncelikle bilgi akışının düzenlenmesi ile başlıyor. Sanayi devrimindeki 6 aylık yıllık yönetim kurulu toplantıları, aylık şirket koordinasyon toplantıları, haftalık proje izleme toplantıları şeklinde devam ediyordu. Genel koordinasyon anlamında bunların bazıları hala anlam ifade ederken, bugün bilgi devrimindeki değişimin hızlı olması, muğlak, kompleks süreçleri içerisinde barındıran VUCA dünyasında artık sadece 2–3 haftalık önümü görebiliyorsun ve bunun içinde bu periyodu planlayabiliyor ve bunun içinde günlük kısa görüşmeler ile ekipler birbirini hizalayarak yollarına devam ediyor.

Sanayi ve bilgi devrimi iç içe geçtiğinde, hangisi ağır basarsa, bilgi akışlarının formatları ona göre değişiyor. Sanayi devrimi ağır bastığında, yine aylık koordinasyon toplantıları ile ilerleme sağlanıyor. Ancak bu durumda ekipler bilgi devriminin çalışma prensipleri ile çalışmıyor. Hiyerarşik yapılar, işe yön verdiği için, aylık toplantılara 3 gün hazırlanarak, son dakika sınav heyecanına dönüşüyor. Özündeki akıştan, içeriden gelmesi gereken motivasyon, dış motivasyon ile sağlanmaya çalışıldığında, ekipler, müşterilerine değil, hiyerarşiye bakarlar.

İşletilmeyen ve değiştirilmemiş kültür ve çalışma mekanizması, çok daha zorlu bir iklimi beraberinde getirir. Bu sürekli olarak düzenli beslenme ve sağlıklı şekilde çalışılacak mekanizmanın, çalıştırılmayarak, ağustos böceğine benzer bir yapının çıkmasına bunun üzerinden değerlendirilmelerin yapılmasına ve tüm değerlendirmelerinde yanlış olmasını sağlar.

En temelinde, adil, eşit bir ortam yaratmadığınız, bir grubu ve kişiyi öncüllediğinizde, insanlar takım olmayı bırakırlar. Bu akışı besleyecek şekilde hiyerarşik bir süreç elde edersiniz. Bunun en temel nedeni zihniyet, kültür ve süreç konusunun ortadan kalkmasıdır.

O zaman insanlar süreçlere değil, sonuçlara bakarlar. Sonuçları da ve vizyonu da manüple ederseniz ve olduğundan daha iyi gösterirseniz, o zaman süreçler unutulur. İnsanların bu süreçlere emek verip, onları geliştirmesi ve işletilebilir, sürdürülebilir sonuçlara ve iş modellerine yönelmeleri gerekirken, sadece sonuçları ve vizyonu gösterecek, prototipler üretmeye, süreçleri düşünmemeye, ödüllendirme sistemine bağlı olarak biyat kültürünün gelişmesine, hiyerarşinin güçlenmesine ve güç zehirlenmesine sebep olur.

İşte çalışma mekanizmaları ve süreçler bu kadar önemlidir. Egolar, çıkarlar, ödül mekanizmaları bu süreçlerin önünde engel olabilir. Liderler bu durumu dikkat etmeli ve mekanizmalarını/süreçlerini buna göre kurmalıdırlar. Önyargılarınız ve bir düşünceniz olabilir ancak takımların ihtiyaçlarını dinleyerek, varsaymayarak, sadece kendinizin düşünceleri üzerine organize değil, tüm ekiplerin durumlarına göre hareket etmeniz, öncelikle takım olmanızı, sonrada süreçleri de düşünerek başarılı olmanızı sağlar.

Çevik metodolojiler ve pratiklerin bilgi devriminde görebildiği şey bu açıklıktır. Sanayi devrimi zihniyetinin bu hatalara düşme olasılığı yüksek olmasından dolayı bu doktirini ön plana çıkartmaktadırlar. Bunu da kendinize göre yorumlayabilirsiniz. Mesele yönününüzün nereye baktığıdır. Hiyerarşiye mi müşteriye mi sorusunun cevabını önce siz verirsiniz. Sonra müşteri size cevabını iletir.

İnsanlar başlarında bulunan kişilerin etkileri altında kalarak, onun tutumlarına göre davranmalarıdır çıkarları gereğidir. Ancak bu değişim liderliği ile ilgili soruları ortaya çıkartır.

Atasözümüz “İnsan at sahibine göre kişner” der.

--

--

Ferhat Ünlükal
Ferhat Ünlükal

Written by Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.

No responses yet