Tasarım Odaklı Düşünme
Sevgili Burak’ın bugün tasarım odaklı düşünce kavramı sunuşu üzerine yolculuğa başladım.
Sanırım konuları daha detay anlayabilmek için, yazmam, kendi deneyimlerim ile birleştirmem ve onu hikayeleştirmem gerekiyor.
Biraz Burak’ın söylediklerinden anladıklarım biraz da araştırmalar ile konuyu birlikte keşfetmeye başlayalım.
Farklı düşünen insanları bir araya getirerek, onları sorgulamadan, aktif olarak dinleyerek, insana odaklı bir tasarım düşüncesi ortaya atılabiliyor.
İnsan olarak genellikle anlamak için cevap vermek için dinleriz. Anlamak için dinlemek, cevap verme veya çatışma çabasına girmeden, farklı fikir ve görüşlerinde olacağına, onlarında farklı bir zihin haritaları olabileceğini kabul etmek ile başlıyor.
Genellikle, bu konu savunma ve iddia makamı gibi geçer. Birisi birşeyi ateşli savunuyor, diğeri de onu eleştiriyor, problemi anlamadan çözümler getiriyor gibi hareket edilir.
Halbuki konu bir şeyin ateşli savunuculuğu değil, bir fikrin öldürülmeden, özgürce konuşulabilmesidir. Fikir en mantıksız olsa bile. Bu fikirin ortaya çıkması bir zihin ve deneyim ürünü olması nedeniyle, kıymetlidir.
İşin nasıl yapılacağına ilişkin metholojilere gelince, Hasso Plattner Enstitüsü 3 saç ayağı bulunur.
Farklı düşüncelere sahip, farklı geçmişlerden gelen ve farklı uzmanlıkları olan bir takım olması birincil öncelikli konudur. Ne kadar farklı düşünebiliyor ise, o kadar iyi olduğunu söyleyebiliriz. O kadar yaratıcı ve faydalı olacaktır.
İkinci konu süreçtir. Sürecin en önemli katma değeri herkesin günlük hayatta problemler ile karşılaştığımızda hemen çözmeye çalışırız. Problemin detayını anlamaya çalışmayız. Hepimiz en iyi teknik direktör, hepimiz müthiş politikacılarız.
Üçüncü ayak, takımın otonomi içerisinde, özgürce çalışabilmesini sağlanmasıdır.
Süreçlerde problemi anlama şeklimiz olacak. Problemi anlama şeklimiz olacak. Kendi problemimiz kadar, bu problemin başkaları ile nasıl etkiletişimde olduğunun belirlenmesidir.
İlk olarak anlayacağız, sonrasında izleyeceğiz. Üçüncü aşamasında kullanıcı persfektiflerini sentezleyeceğiz. Artık problemi tanımlamış olacağız.
Problem tanımlandıktan sonra, problem üzerinde fikirler üreteceğiz, onları prototipleyip, test ve geribildirimlerini alacağız.
Anlama adımınında kullanılan bir yöntem semantik analizdir. Problemin nüvesinde ne olduğunu anlamak için, tasarım problemi hakkında var olan bilgilerimizi, sorularımızı, varsayımlarımızı takım üzerinde paylaşacağız.
Tasarım problemine herkes farklı bir bakış açısı ile bakıyor olacaklardır. Farklı persfektifleri ve farklı noktaları burada keşfetmeye çalışacağız.
Gözlemleme adımı için olabildiğince bilgi toparlanması, takımın problem hakkında ortak bir algıya ulaşmasını sağlayacağız.
Method olarak, tasarım problemi cümlesini bilgi ve deneyimlerimizle anlamlı parçalara ayırarak başlayacağız. Anlamlı parçaların bizlere ifade ettiği, bilgi, soru ve yorumlarımızı ortak alanda toparlamak. Paylaşılan bilgi ve sorulardan odak alanlarını belirlemek.
Bu sayede, katılımcı olarak, ayrıştırmadan, yargılamadan, konuyu ortak şekilde anlamayı sağlıyor olacağız.
Bizim duygu ve anlam dünyamızda hissettirdiklerini post -itlerde paylaşarak, ortak anlayışımızı kuvvetlendiriyor olacağız. Filtresiz olarak listedikten sonra, olgunlaşan listelerden, odaklanan anlamı izlemeye geçeceğiz.
İzleme adımında, kullanıcı görüşmesi yapabilir veya o eylemi kendinizde deneyimlenebilirsiniz.
Kullanıcı görüşmesinde öncelikle kullanıcı ile amacınızı paylaşırsınız. Detaylı olarak kullanıcıların hikayelerini, duygularını neden ve niçin sorularını sorarak almaya çalışırız. Onlarca, yüzlerce kullanıcı görüşmesi yaparsınız.
Kullanıcıların içerisinde de bir kullanıcı profiline odaklanarak, buradan ihtiyacı ortaya koyabilirsiniz. Filtrelerden geçirildikten sonra, bir kullanıcı profili ve buradan çıkan bir ihtiyaç ortaya çıkacaktır. Bu aşamada bir kullanıcıdan ihtiyacını almak gerçekten zorlu bir süreçtir. Çözüm üretmekten önce, bunun detayına inmek zordur. İnsanlar hemen çözüm önerisi yapmaya çalışır. Kendini tutarak dinlemek bu noktada çok zordur.
Çözüm üretme aşamasında, çılgın tüm fikirleri ortaya koyuyorsunuz. Beyin fırtınasında fikirlerin cesurluğu ve ilham verilmesini sağlamak için yargılamayın, önyargılarınızı ortaya koymayın.
Fikir ürettikten sonraki test edebilmek için aşama prototiplemedir. Önemli olan geribildirim alabilmektir. Ürüne takılmadan sadece canlandırabilmeniz, kullanıcının geri bildirim veriyor olması yeterlidir.
Ürününün geri bildirimini almaya çalışıyorsunuz. Ürünün iyiliğine çok dikkat etmeyin.
Bu aşamalardan sonra, müşteriden, kullanıcılardan bilgi alabilmek amaçtır. Dinlemek, dinlediğine göre yorum yapabilmek zorlu bir süreç.