Temiz Masa
Dostlarımız, arkadaşlarımız, ailemiz ile masada birlikte yemek yer ve bir arada olmanın güzelliklerini yaşarız. Paylaşma, sevgi, saygı, empati hep o temiz masalarda, iyi niyetle, güvenle yıkanır ve kalplerimizi doldurur. Karnı aç olanlar o masada doyar, gönlü aç olanlar yine o masada muhabbet bulur. Ancak o masa tek bir kişiyi doyuramaz. Onlarda gözü açlardır. Gözü açları doyurmak mümkün değildir. Aç gözlülük o masadaki güzellikleri, paylaşmayı, sevgiyi, saygıyı, empatiyi bitirir. İnsanın ego fazlalığı ile farkındalık eksikliği kaynaklıdır o aç gözlülük.
Doymak bilmez açlık, daha da makam, rütbe ve para hırsına girdiğinde artık kötülük bir sıradan hale gelir. Bir küçük sözle alınabilecek gönüller, hırsla yıkılır.
Temiz masa herkesin ihtiyaç duyduğu bir şeydir. Orası başlangıç noktasıdır. Masada paylaşabiliyorsanız hayatı, temiz duygular ile oluşturulabiliyorsa ortaklıklar, onlar tüm paydaşlara ve insanlığa da fayda sağladığında kendiliğinden büyür ve herkes için değer yaratır. İşte bugünün iş modeli yine adlandırdıkları şey budur.
Genellikle iş modelini matematiksel ve bilimsel olarak nasıl yaratılacağını anlattım yazılarımda. Ancak onun iyi niyet, insanlığa fayda ile yoğrulması gerektiğini ilk kez anlatıyorum. Etik, ahlaki olduğunuzda, katkı sağlayanlar çoğaldığında iş modeliniz genişler.
Bugünün dünyasında, buna ekosistem diyorlar. Teknolojik olarak platformlar ve mimarileri bu işi yapmaya çalışıyor. Tabii ki bunu kötü amaçlar için kullanılması da mümkün. Bugünün veri imparatorlukları, GAFAM diktatörlükleri de bu platform iş modelinin kötü yüzü.
Geçmişte insanlar teknolojik altyapılar olmadan, bu temiz masayı, platformları, aile, eş, doıst, akraba, hısım, komşu ile kurarlar ve hayatlarını sosyal ve ticari olarak güzelleştirirlermiş. Loncalar, ahilik teşkilatları etik ve ahlaki düzenin, toplumsal düzenin sağlanması için platformlar oluşturmuşlardır. Bugün de etik kurulları olmasına rağmen, kapitalist topluluklarda bu toplulukların kirli masalarda pazarlık edildiği için çalışmadığını görüyoruz. Enron, Lehman Brothers, Wirecard gibi skandalların arkasında malesef kirli masaların oluştuğunu görürsünüz. Çeteleşme insanın bir diğer kararlık yüzüdür. İşbirlikleri ve örgütler her zaman temiz olmayabilir.
Bunun yanında, mevcut kirli masalarını korumak için de bir katman fedai kullanımı da yaygındır.
Günün sonu, insanoğlu’nun en başından beri uğraştığı, iyilik ve kötülük savaşıdır. Dengedir. İkisi de olacaktır. Ekosistem, egosistem savaşıdır.
Dünyamızı kendi egolarımız, aç gözlülüğümüz ile pislettiğimiz, kirlettiğimiz ortada. Dünyada platform olarak ekosistem içerisinde yaşamaya davet ediyor. Biz ekosistemi bozduğumuzda, iklim değişikliği, çevresel felaketler olarak geri dönüyor. İnsanların aç gözlülüğü de gelir adaletsizlikleri olarak ortaya çıkıyor.
İnsanların nasıl yönetildiği bu denklemin önemli bir parçasıdır. Daha büyük resimden bakıldığında, insanlar korku ve zaafları ile yönetilirler. Aç kalma korkusu, mağara adamından kalma bir korkumuz. Uydurulan tamamıyla sanal olarak ortaya konulan, sembolik bir yanılsama para üzerinden zaaflarımız yönetiliyor.
Temiz masalarımızda, etik, ahlak ile, sevgi, saygı, paylaşma ile yaratacağımız değerleri ve bu değeri gören insanlar üzerinden ölçekleme fırsatlarını, kendi aç gözlülüğümüz ile lağım çukurlarında arıyoruz. Hali ile pis kokuyor ve insanlar artık duramıyor. Rahatsız oluyor. Çünkü başlangıç noktalarımız yanlış çıktılar üzerinden düşünüyoruz. İnsanın fiziki çıktısı dışkıdır. Ancak ne yediği daha önemlidir. Bu durumda o dışkıyı yemiş oluyoruz.
Çıktı ile süreç karıştırılır. Asıl mesele yolda keyif alabilmektir, hayatta bir süreçtir. Sonuç ölümdür. Hepimiz öleceğiz ve bunu biliyoruz. Sonuç odaklı olarak insanlar sabit zihniyete kapılıp sadece bir yere saplanıyorlar. Sürecin içerisindeki güzellikleri, hataları, öğrenme fırsatlarını keşfettiğinizde büyüme zihniyetinize ulaşırsınız.
Ne çıkarttığınız üzerinden ne yediğinizi anlayamazsınız. Anlamaya kalkarsanız sürekli dışkı ile uğraşırsınız ve rahatsız olursunuz. Ne yediğinizi anlamak için temiz masalara, etik, ahlaki, sevgi ile paylaşım ile oturun ki, o zaman güzellikleri paylaşın ve güzellikleri büyütün.
Dervişin içtiği gürül gürül ırmaklardan, sağlıklı sularınızı için. Onun içerisine taharetinizi yapmaya kalktığınızda, bunu gören diğerleri de yapmaya çalışacak sonrasında, o gürül gürül akan ırmaklardan su içemez, su içtiğiniz zaman hastalanır duruma geleceksiniz. Kalbinizi temiz tutun ki, zehir size etki etmesin.
Araf 155–156. Ayetleri mealen şöyle: (155) “Mûsâ tayin ettiğimiz vakitte buluşmak üzere kavminden yetmiş adam seçti. Onları o müthiş deprem yakalayınca Mûsâ dedi ki: ‘Ey rabbim! Dileseydin onları ve beni daha önce helâk ederdin. İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helâk edecek misin? Bu iş, senin imtihanından başka bir şey değildir; onunla dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim velîmizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin.’ (156) ‘Bize bu dünyada da âhirette de iyilik yaz! Şüphesiz biz sana yöneldik.’ Allah buyurdu ki: Azabıma dilediğimi uğratırım; rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır; ayrıca rahmetimi Allah korkusu taşıyanlara, zekâtı verenlere ve âyetlerimize inananlara yazacağım.”
İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden ve bizim onlara yakınlığımız ve tercihimiz yüzünden bizi helak edilebiliriz. Pis kokan yerlerde durmayın, kirli masalara oturmayın ki, aynı şekilde helak olmayın.