Tutku
Tutku güzel bir şeydir ancak nasıl yönetilebileceği bilinirse çok daha güzel bir şey olur.
Tutkuyu hepimiz aynı anlamıyoruz ve bu da tutkulu insanların olmasını yeterli bir başarı kriteri yapmıyor. Çünkü onu nasıl yöneteceğimizi bilmiyoruz.
Tutku çoğu zaman fedakarlık olarak anlaşılabiliyor. Tutkulu insanların işleri tamamlamak için ne kadar daha fazla çalışmalarını ifade edebiliyor.
Diğer bir bakış açısı zorluklara karşı, dirençli olma, resilence kavramı dayanıklılık ile eşleştirilebiliyor.
Sebep ve sonuç ilişkisi olduğu için kavramı tam olarak taraflar tanımlamakta ve anlamakta güçlük çekiyorlar.
Tutkulu çalışanların olduğu bir toplulukta yöneticilerin rollerinin tekrar düşünülmesi gerekmez mi? Liderlerde tutkuyu nasıl yöneteceklerini öğrenmeleri gerekir.
Çalışanlar esasında içlerindeki anlam, işin içerisinde anlam ve kişisel değerler ile bağlantı kurmak istiyor. Steve Jobs, “Harika bir iş yapmanın tek yolu, yaptığınız işi sevmektir diyor.
Tutkulu çalışanlar birim zamanda çok daha fazla yol yürüyorlar.
Çünkü, tutkulu insanlar, işin içerisindeki anlamı ve neden o işi daha iyiye götürmesini felsefesi anlamda cevaplamış oluyor. Dünya’ya yaratmak istedikleri farkı iyi biliyorlar ve bunun için çaba gösteriyorlar. Amaç fonksiyonları, topluluklar ve kendileri için çalışıyor. Buna, birkaç olumsuz şey ekleyerek, hırs’ta diyebilirsiniz. Kendi anlam dünyalarına ulaşmak için bir araç iken, farkına varmadan bir amaç olarak ta tanımlanabilir.
Genellikle iyi niyetli şekilde ortak bir amaç etrafında yapılandırmak istiyorlar. Anlamlı bir fark yaratmaya çalışıyorlar.
Tutkudaki vurgu, fark yaratmak için ek fırsatlar aramalı ve çok çalışmalısın, senin için zor olacak mesajlarını içerisinde barındırdığı için her zaman olumlu olarak algılanmıyor.
Ek çalışma, fedakarlık gösterme, her çalışanın tutkusu ile uyumlu olmayabiliyor.
Tutkunun vurgulanması, derin bir takdir, bağlılık yaratabileceği gibi, yapılması istenen şeyin tutkuları ile uyuşmaması, odaklanma sorunları yaşatır. Bu durumda, neden çalıştıklarını anlatamadığınızda, performans engelleri ile karşılaşırsınız.
Tutku kültüründe, beklenti, daha uzun ve sıkı çalışmaya evet demeniz gerekir ve sorunlar karşısında konuşamayıp, yalnız kalabilirsiniz.
Görevleri istemeseniz de üstlenir hale dönüşürsünüz. Aynı şeyi düşünmüyor olsanız bile kurumsal hedeflere hayır diyemezsiniz.
Bu duruma motivasyolu muhakeme denir. Davalarına kendi bağlılıklarıyla kör olan yöneticiler, artık sorunları fark etmezler. Bu da çatışma yaratarak, kaygı düzeyini yükselmesini sağlar.
Misyon tarafından kör edilmiş liderler için tutku anlayışları sorunları ortaya çıkartır. Tutkunun bazı çalışanlar üzerinde kaygıları azalması için sohbet ortamlar oluşturulmalı, nasıl deneyimler yaşadıkları, hangi zorluklar ile karşılaştıkları öğrenilmelidir.
Kendi tutkun kadar, takımların da tutkularını yönetmeyi öğrenmelisin. Potansiyel zorlukları anlayarak, psikolojik güven ortamı yaratılmalıdır.
Ticaret içinde psikolojik güven ortamı yaratmayı unutmayın.
Tutkuyu geliştirmek için bir süreciniz var mı?
Liderler tutku konusunda ne anladıklarını derinlemesine düşünmeliler.
Bilgelik deneyimden gelmez. Deneyimler üzerine düşünmekten gelir. Yaş ile bilgelik arasında ilişki yoktur. Bu sizin düşünce tarzınız ile alakalıdır. İçgörü ve bakış açısı kazanmak, yaşanılan yıllar ile alakası yoktur. Ne kadar hayattan ders aldığınız ile alakalıdır.
Sizin ne söylediğiniz, diğerinin ne anladığına bağlı olduğu için mesajlarınızın doğru şekilde verildiğine, doğru ortamda, iklimde, kültürde verildiğine dikkat etmeniz gerekir.
Özetle, tutkunu, tutkularını derinlemesine anlamaya çalış.
