WIIIFM

WIIIFM nedir diyeceksiniz? İlk bakışta bir radyo ismi gibi durur. Esasında da bir anlamda da doğrudur. Çünkü o içimizin radyosudur. What is in it for me? Benim için içinde ne var?

WIIIFM bir motivasyon sorusudur esasında. Çünkü içimizdeki çocuk, heyecanla gelen hediyenin içerisinde ne olduğunu merak eder ve o hediyeyi heyecan ile açar ya. O çocuğun o heyecanı takımlarınızın heyecanı olduğunda onları motive edersiniz.

Çocuk o kutuyu açıp, içerisinden beğenmediği bir şey çıktığında bozulur ya, işte ondan sonra o çocuğu motive etmeniz çok kolay olmaz. Hele bunu hep yaparsanız, o zaman yine Ahmet amca gelip, sıkıcı hediyelerinden getirdi diyebilir.

Bir de o çocuktan daha fazla ve daha fazla isteklerinizin olduğunu söylerseniz, o zaman o sıkıcı hediyeler getiren amca ne yaptığını bilmediğini düşünmeye başlarsınız ve hiç sevmediğiniz, gelmesini istemediğiniz amcaya dönüşür.

İşte bir çocuk gözüyle motivasyon budur. İnsanın içerisindeki çocukta bunu zaten doğal olarak yapar. Büyüdüğünde, bunun üzerine bir de istemeyi öğrenirsin. Çocukken ağlayarak istersin, büyüdüğünde de isterlerin bitmez. Bazen rütbe, mevki, para, şöhret istekler bitmez. Bu yine bir anda alma ve verme oyununa döner. Ancak tam olarak ticaret değildir. Hala bir oyundur. Profesyonelce yapıldığında ise, ticaret olur.

Eskiden evcilik oynarken, sen baba ol, sen anne ol, sen kral , sen kraliçe ol derdik ve rol dağıtımı yapardık. Futbol oynarken, sen forvet, sen defans., sen kaleci ol derdik. Kum havuzunda, birbirlerine rütbeler ve roller dağıtır, topun sahibi forvet yapar ve o roller ile mutlu olurduk. Anne babamız çağırdığında, kızdığımızda topu alıp çıkardık ben oynamıyorum derdik. Oyun biterdi.

Bunları oynarken, bazılarımızda gerçek hayat ile tanışıp, para kazanmak zorundaydı. Büyüme bir anlamda para kazanmaktı. Bazen çocukluğunu yaşayamamaktı. Bazen de gerçek dünya ile tanışmak.

İşte gerçek dünya, kum havucunda rol dağıtımı ile ticaret ve değer yaratma arasındaki geçiştir. Hala kum havuzunda oynamaya devam edebiliriz çok ta keyifli olsa gerek. Rütbesel olarak bir şey alıyorsun. Ama o rütbeler esasında gerçek değil. Sürekli bir bağımlılık haline dönüşüyorsun. Daha fazlasını almak için uğraşıyorsun. Maaşta, profesyonelin uyuşutucusu haline dönüşüyor. O zaman girişimci zihniyet ortadan kalkarak, kum havuzunda oyunlar devam ediyor.

Peki nasıl olacak kum havuzu ile motive olanları, nasıl değere, vizyona odaklayacağız. Girişimci zihniyeti nasıl ortaya koyacağız?

Ahmet amcanın sıkıcı hediyeleri ile hayatında anlam arayışına mı çıkacağız? Kum havuzunda forvet oynadığımız için mi sevineceğiz? Yoksa insana ve insanlara değer katarak, dünyayı kendimize ve çevremize daha güzel bir yer haline dönüştüreceğiz?

Bunu bir pasta bölüşümü olarak düşünürsek, pastanın büyük çoğunu servis edip, işi yapanlar pastadan pay alamıyorsa, o zaman o ikinci pasta nasıl yapılacak. İşte burada eşitlik, adalet ve güven kavramları giriyor.

Kum havuzunuzda, sürekli arzuları istekleri bitmez birisi varsa ve onun isteklerini doyurmaya çalışıyorsanız, oyunun zevki kalmaz.

İşte bu durumu çözebilmek için insanların iç radyolarındaki frenkansı tutturun. O radyoyu dünleyin ve dinlediğiniz radyo size hangi oyunu oynamanız gerektiğini söyler. WIIIFM bu nedenle takımlarda özellikle liderlerin dinlemesi gereken bir radyodur.

Liderler, WIIIFM dinlerler. Kimisi 92.5, kimisi 99.8, kimisi 104.4 frekansından yayın yapar. Kimi klasik müzik, kimi pop, kimi türkü, kimi arabesk çalar.

Her biri çeşitliliktir. Farklı kültürlerdir ama o takımın hamurlarıdır. Birbirlerini beğenmediklerinde de çeşitlilik olmaz ve takım olamazlar. İçlerindeki üstünlük sesi, topun kimde olduğu, kime ait olduğu, mızıkçılık seviyesini belirler.

Liderler, tüm gün boyunca WIIIFM dinlerler, sıkıldıkça kanalı değiştirirler. Ne kadar kapsayıcı, ne kadar onları iyi anladıklarında, kum havuzundan, ticarete girişimciliğe açılırlar. Yoksa her zaman kum havuzunda, yıldız şarkıcı ve saz arkadaşları olarak oynamaya devam ederler.

Liderin işi tüm fikirlere sahip olmak değildir. Tüm fikirlerin duyulduğundan ve en iyi olanın kazandığından emin olmaktır liderin görevi.

İşte o radyo kanalları arasında gezinmek liderin görevidir. İçerisindeki elde edilen içgörü de, insanları motive etme yollarıdır.

Duyduğunda, onları motive edersin. Kum havuzundan, girişimciliğe bir yol var. Nerede olacağını sen belirlersin.

WIIIFM radyonuz açık kalsın. Bizimle olmaya devam edin. Bir reklam arasından sonra geri geleceğiz.