Yaşam Boyu Öğrenme
Akademik başarı, sıralamalar, notlar, başarının anahtarı gibi gözükse de, iş dünyasında bu durum başarıları garanti etmez.
Akademik başarı, geçmişte uzun yıllar başarının anahtarı olarak görüldü. Amcak iş dünyasında çok daha ötesinde imkanlar sunuyor.
Problem çözme, proje yönetimi, iletişim, sahayı rekabeti okuyabilmek iş hayatında çok daha ön plana çıkıyor. Soruların verildiği, cevapların bilindiği, iyi öğrenci formatı, soruların her zaman verileceği kabulü ile kendini pratik durumdan soyutlayabiliyor. Genel izlenim, çok akıllar herkes onların zekasına ihtiyaç duyuyor, o nedenle sorunları tarif edersiniz ve biz de çözeriz yaklaşımı ön plana çıkıyor. Sorunun içerisinde gerçekten sorunda var. Ancak akıl ve ego, sorunun içerisindeki sorunu anlamayabiliyor.
Pratik beceriler, bireylerin karmaşık zorlukları çözmesine, somut sonuçlar elde etmesini sağlar. Eleştirel düşünme, bilgileri analiz etme ve bilgiye dayalı karar verme kapasitesi, başarı için ayırt edici özelliktir. Güç merkezli yapılar, akademik başarıyı öncüllerken, biatı da istediği için o zaman ödev yapan, akıllı, politik ancak pratiği olmayan kontrol edilebilir akıllı uslu öğrenciler yaratır.
Bugünün VUCA dünyasında, akademik olarak okunan derslerin tamamı ortadan kalkmıştır. Felsefesini bilmek yol gösterir ancak teknolojik olarak oluşan bilginin raf ömrü 10 yıldan fazla değil. Hatta bu giderek azalıyor. Ancak akademik öğrenen ve sınav yapılanlar bu bilgiyi en az 20 sene öğrenmiş oluyorlar.
Adaptasyon hızının, değişimin çok hızlı aktığı noktada, değişimi kucaklama, stratejileri buna göre ayarlama, yelkenleri doldurmak, belirsizlikleri yönetmek rekabetçi avantaj sağlıyor.
Akademik başarı, rekabetçi avantaj alanlarını kendi bildiği eski dünyasından olacağını varsayıyor ancak rekabetçi avantaj nesneler üzerinden değil, değerler üzerinden oluşur. Nesneler sadece araçlardır. Nesneleri, ürünleri daha teknolojik yapmak, değer üzerindeki etkisi kısıtlı kalmasını sağlar. Değer ve değer zinciri değiştiğinde, değişim yönetilmesi gerektiğinde, pratik beceriler çok daha kıymetli hale dönüşür. Bugünün plaza ortamında, politika ve akıl ile yoğrulmuş beyaz yakalılar bu anlamda kafesteki dinazorlar gibidir.
Yeniliği ve farklı fikirlerin üretilmesini sağlayan yaratıcılık, rekabetçi avantaj ve ölçeklenme için bir fırsat alanı yaratır.
IQ yanında, EQ’da (Duygusal Zeka) bir diğer birleşendir.
Akademik başarıları, IQ’su yüksek insanların zaman zaman EQ’su daha az kalabilir. Tabii ki ikisinin de iyi olması tercih edilir.
Duyguları anlama, yönetme, güçlü ilişkiler kurma, empati, etkin liderliği ve takım olmayı destekler. Bu liderlerin öncelikle takım olma için EQ’ya sahip olmaları gerekir. Güç ile çok şişirilmiş egolar, akıllı olduğunu düşünmek, akademik başarıların herşeyi çözebileceğini düşünmek, takımları ortadan kaldırır. Bireysel çıkarların öncüllenmesine ve politikacıların türemesine zemin hazırlar.
Ekip yönetmek dışında, paydaşları anlamak, onlar için kazan kazan stratejileri kurmak, iş modeli oluşturmak için de duygusal zekaya ihtiyaç duyarsınız. Ekipleri yönetmeye talip olmak onları yakından anlamak ile alakalıdır. Anlamak için çaba sarf etmek bile, bunun kabul edilmesi için ilk adımdır. Kabul etmediğiniz bir şeyi çözmeniz mümkün olmaz. Takımları ve bireyleri reddettiğiniz kadar, sizde reddedilirsiniz.
Ağ kurma, bağlantıları oluşturma, fırsatların kapısını açma ve değerli kaynaklara erişimde de duygusal zeka önemli bir rol oynar. Güçlü bir profesyonel ağ, önemli bir gücünüzdür.
Eğitimin değersizleştirilmesini ve onun kutsanmasını tabii ki savunmuyoruz. Rekabetçi ve sürekli değişen ortamlarda sadece akademik zekanın değil, duygusal zeka ve pratik becerilerin doğru harmanlanması gerektiğini savunuyoruz. Bu akademik başarılı olmayın anlamına gelmiyor ancak bunun bir yeter şart olmadığını ifade ediyoruz.
Pratik becerileri geliştirmek, eleştirel düşünmeyi desteklemek, değişimi yönetmek, okumak, anlamak, yazmak, yaratıcılığı beslemek, duygusal zekayı geliştirmek, güçlü ağlar oluşturmak başarıyı önemli oranda destekler.
Başarı üzerinde gerçek dünya deneyimlerinin etkisi büyüktür. Bunu akademik olarak okumak ve onun üzerinden küçümsemek kişinin kendisi ile alakalıdır.
Akademik bilgi sağlam bir temel sunar ancak bilginin lanetine kapılmadan, bilgiyi kullanmak gerekir. Bilginin lanetini de aşağıdaki yazılarımda bahsetmişim.
Teknoloji girişimleri yoğun bilgi gerektirdiği için, bilginin lanetini de bu yazımda detaylandırmışım.
Pratik bilgiler ile gelen paha biçilmez içgörüler ve beceriler, pratik deneyimler ile olur. Alaylı diyebileceğimiz bu yaklaşım çoğu zaman o akademik akılların işverenleri haline dönüşüyor. Çünkü girişimciliği okullarda öğrenemezler. Girişimcilik, sahanın içerisinde kafayı vura vura öğrenilecek bir şeydir. Memuriyet, akıllı insanlar, organizasyonlar ve politika bu anlamda iç içe geçmek durumunda kalır. Girişimcilik, saha pratikleri, ticaret, değer üretme de diğer tarafında kalır.
Teknoloji girişimciliğinin en zor yanı, akademik bilgiyi, pratik bilgiler, girişim bilgisi ile harmanlamaktır. Bu girişimlerin çoğunda, bilginin laneti, egolar, politikalar, hiyerarşi iç içe girer. IQ’su yükseklerin EQ’su genelde düşük olduğu için de takım olmak zordur. Bugün birçok teknoloji girişiminin en büyük problemidir.
Pratikler, girişimler, sektörel projeler, akademi ve iş dünyası yakınsamak için iyi fırsatlar sağlar. Bu nedenle, staj programlarına büyük önem verilmesi ve öğrencilerin akademik bilgileri kadar, pratik bilgilerinin geliştirilmesi onların potansiyellerini ortaya çıkartmak için eşsiz bir fırsattır. Günümüzün iş dünyası, deneyimsel öğrenme ile yolunu buluyor. Bu nedenle hata yapmak ve hatalardan ders almak kutsanıyor.
Akademik başarı, teorik bilgiyi anlatırken, bunun gerçek hayat pratikleri ile birleştirilmesi, kişinin kendisinde ve iş hayatındaki pratiklerindedir. Yaşamın türevinin mutluluk, anların integralinin yaşam olduğunu anladığında, bu matematiksel bilgi bir anlam kazanır. Diğer türlü geçilmesi gereken bir ders ötesine geçemez. İş Hayatında bunu gerçek dünya senaryolarına uygulaman gerekir.
Deneyimsel hata yaparak, hatalardan öğrenme yolunu açan kişiler, başarılarını arttıracak pratik beceriler ve sektörel içgörüler kazanırlar. Teknik ekipler bunu gerçekten sahadan görmek durumundadır. Anlatılarak öğrenilecek bir durum değildir.
Staj programları, teoriyi pratiğe çevirmek için ilk fırsat alanlarıdır. Pratik becerilerde zaman, ekip, müşteri, iş yönetimi öğrenilir. Çıkabilecek binlerce problemi, strateji, iş modeli, proje, ürün ve müşteri ile yoğurmak zorunda kalırsınız. Girişimcilik ise, risk alma, hata yapma, hatalarından ders alma, resillence dediğimiz Türkçe’ye de dayanıklılık olarak çevrilen duygusunun gelişmesini sağlar. Sektörleri bilmek ve nasıl hareket ettiğini anlamakta iş modeli, projelerin yönetimi için kıymetlidir. Makam, Mevki üzerinden hareket edenler, sektör bilgilerini göz ardı edebilirler. Hiyerarşik düzendeki yöneticiler ve liderler arasındaki fark buradan gelir. Bu noktada arkadaşlarıma sektör profesyoneli olmasını tavsiye ederim.
Deneyimsel öğrenme, sürekli iyileştirme, girişimcilik, teknoloji girişimlerinin kapısını açar. Pratik beceriler, sektörel deneyimler, derin bir anlayışa ve ağa sahip olmanızı sağlar. Bu sayede, gerçek dünyada başarılı olma şansı arttırılır.
VUCA dünyasında tüm liderlerin hayat boyu öğrenen olması beklenir. Medium’daki tanıtım yazımda uzun yıllardır hayat boyu öğrenen, öğrenci olarak yazar. Bunun sebebi, zamana ve mekana şahitlik etmek için, öğrenmek için hayata geldiğimize olan inançtandır.
VUCA dünyasında, akademik başarılar maalesef yetersiz kalıyor. Değişim, değişimi yönetmek, öğrenme, gelişme artık olmazsa olmazlardan. Yeni çağın başarılı liderleri, becerilerini sürekli güncelleyen, endüstri trendlerinden haberdar olan yaşam boyu öğrencilerden çıkıyor.
Gençler çok hızlı değişen dünyada çok daha şanslılar. Bilgi ve deneyim elde etmek için çok fazla alternatifleri var. Kişisel gelişimi destekleyecek her şeye kolay erişebiliyorlar. Çevik, adaptif ve sürekli değişen iş ortamında daha çok pratik elde ediyorlar.
Büyüme zihniyeti ile yaşam boyu öğrenen, biat etmeyi değil, geleceği gururlandırmayı seçen yeni nesiller geliyor.
Yaşam Boyu öğrenci olmak, sektörel, teknolojik gelişmeleri takip etmek, sürekli kendini güncellemek, beceri setlerini geliştirmek, topluluklara ve bireylere güç verir. Yaşam Boyu öğrenci olmak artık bir hayat tarzı ve VUCA dünyasında da bir zorunluluktur. Rekabetçi avantajı yakalamak ve kendini donanımlı hale dönüştürmek için eskinin şövalyeleri gibi sürekli pratik yapmak durumundayız.
Merak, yaşam boyu öğrenmenin motorudur. Yaşam Boyu öğrenmek, değer yaratım sürecini hızlandırarak, refahı arttırır. Bireylerin IKIGAI’lerini bulmalarını sağlar.
Tutkularını, ilgi alanlarınız ve profesyonelliğinizi ortam kümede birleştirerek, daha mutlu, daha keyifli, daha uzun yaşamı aralar. Yakınızda IKIGAI’sini bulmuş kişiler ile birlikte olun. Çünkü siz çevrenizdeki 5 kişinin ortalamasısınız.
Bugün çeşitlilik ve kapsayıcılığımız, yenilikçiliğin ve yaratıcılığın anahtarı. Benzersiz bakış açıları, deneyimler, farklı geçmişler, dinleme, anlama, empati, duygusal zekanızı çalıştırma sizi daha iyi noktalara eriştirir.
Çoğu zaman, değişime olan direnç, bir grubun kendini üstün görmesi, çatışmaların ana nedenleri olur.
Farklılıkları kucaklayan ekipler daha iyi problem çözer, karar alırlar. Hepsinin aynı geçmişten geldiği bir ekip ile başarıya ulaşmanız mümkün olmaz. Farklılıklar zenginliklerimizdir. Farklı ekipler, yenilikçillik ve yaratıcılığı destekleyerek daha geniş bir içgörü, fikir, yaklaşım ve performans sergilerler. Önyargılarınızı bir kenara bırakın ve ekiplerini farklı kültürlerden gelen kişiler ile zenginleştirin. Akademik başarılar ile pratik başarıları bu şekilde daha kolay birleştirebilirsiniz. Öncüller ve ayrıştırırsanız, o zaman formülünüz tutmaz.
İş hayatında başarının akademik başarıdan geçmediğini anladığımıza göre, yeni öğrenme fırsatları, sürekli öğrenen, alçakgönüllü, açık zihniyetli, akademik, deneysel, sürekli büyümenin harmanlandığı bir iş ortamı yaratabiliriz.
Tutkularınız, alçakgönüllüğünüz, öğrenme aşkınız ve pratiğiniz sizi başarılı yapacaktır.