Yankı odasındaki insan

Ferhat Ünlükal
3 min readJan 3, 2023

Çok daha kişisel bir dünyada yaşıyoruz. Kredi kartlarımız, telefonlarımız, teknolojik cihazlarımız, yazılımlar sayesinde daha da kişisel hale dönüşüyor.

Kullanıcı deneyimleri, sosyal medya kullanımları size göre özelleşiyor. İlgi alanlarınıza görre şekilleniyor ve yapay zeka sizi ele geçiriyor. Yankı odalarına hapsediyor.

Dijital diktatörlüklerimiz, insanı verileri ile kendinden daha iyi tanıyor ve topladığı veriler ile insan merkezli bir dünya kuruyor. Ben merkezcilik yükseliyor.

Algoritmalar hayatımızı matematik formülüne dönüştürüyor. Buna göre dijital kaderinizi çiziyor. Ne ile ne zaman karşılaşacağınıza karar veriyor. Yankı odanızda, hangi reklam ile hangi yazı ile karşılacağınıza karar vererek, algılarınızı bozuyor.

Benliğin merkezinde yeni öğretiler gelişiyor. Sorunları, kafanızda çözmeniz için yönlendiriliyorsunuz. İnsan kendisi ile mücadale etmeye başlıyor.

Sürtünmesiz iç dünyaları içerisinde, dış dünyadan, gerçeklikten ayrışmış, izole bir insan topluluğu yaratılıyor. Eğer dış dünya gerçekleri ağır geliyorsa, o zaman o kapalı dünyanın içerisinde konfor alanında olmak insanın hoşuna gidiyor. Bu ortamlarda yaratılan yapılarda, güç zehirlenmesine uğruyor.

Yeni dijital dünyalarımızda insan bir sosyal varlık değil. Kendi yankı odasında sıkışmış benmerkezci bir tür. Benlik hiç olmadığı kadar, insanın merkezine geçiyor.

Bireysel izolasyon, ben merkezcilik, etik ve ahlaki değerleri de aşındırır oldu. Hayat başarı tanımına kitlendi. Rütbe, makam, para’ya göre başarı tanımı yapılarak her birinin dinmek tükenmek bilmeyen hırslarına dönüştü.

Sistemlerin aştığı her türlü olumsuz sonuç, kişiyi günah keçisi yapmaya başladı.

Kötü hissetmek, şikayet, pozitif olmamak, kişisel zayıflık belirtisi olarak işaretlenmeye başlandı. Karamsarlık, umutsuzluk değildir.

Kollektif bilinçten uzaklaşmış insan, kendini kanıtlamak, doğası ile mücahele etmek için kendini sistemin tam merkezine oturtuyor.

İnsanlık, dijitalleşirken, tam olarak kendisini merkeze aldı. Topluluk olmak artık bir değer olmaktan çıktı. Toplumdaki adaletsizlik, eşitsizlik, biyat kültürünün yeşermesi, pragmatiklik olarak alfılanmaya, bunun için kaygı duyana kırılgan denmeye başlandı.

Bireysel kurtuluş yükseltirilirken, başarısızlık ve zihinsel sorunlar, basit sorumsuzluk olarak işaretleniyor.

Sosyal medyada, kimlik makyajı yapan, aşırı bireyselçi, rekabetçi ve izolasyon kültürü hüküm sürüyor. İnsanlar birbirlerinden uzaklaşıyor. Mükemmelliyetçi, sürtünmesiz dünyalarında, konfor alanlarında diğerlerini pislik olarak adlandırıyorlar.

Toplumsal farkındalık yerine, bireysel farkındalık ön plana çıkıyor. İdealize edilen dünya ve yaşam tarzı, kimlikler makyajlanarak satılıyor.

İnsanlık, kendisi ile, hisleri ve duyguları ile baş başa kaldı. İlişkilerde aynı steril düzleme geldi.

Gerçek bağlar, olumlu, mutlu duygular ve geçici ilişkiler arasına hapsedildi. Bu bize narsizm’i hatırlatıyor.

Narsist için her şey onun ile ilgildir ve ona aittir. Kişisel sınırları tanımazlar. Onaylamanız ve eleştirmemeniz gerekir. Eleştiri son derece kötüdür. Bir çocuk gibidirler.

Hemen şimdi ihtiyaçları var ve anlık tatmin üzerine yaşıyorlar. Gelişmemiş bir benlik duyguları var.

Takım olma, kollektif bilince inanmama, sadece kişisel çıkarlarına göre hareket etme, sonuçta, kendini sev ve içe dön öğretisi ile sonuçlanıyor.

Hayatımızı etkileyen kararlara karşın, kendimiz ile ilgileniyoruz. Sistemin yarattığı günahları, kendine kesmeye çalışan insanlar topluluğu oluşuyor.

Özgür seçimlerimiz ve bu seçimlerin sonuçlarını yaşadığımızı düşünüyoruz. Toplumsal mahiyet unutulup, kişiselleştiriliyor. Dayanışma ve yardımlaşma duygusu kaybı ile başkalarını umursamaz hale dönüşüyoruz.

Bir toplumun bir parçasıyız ve enerjimiz ile diğerlerinin de etkiliyoruz.. Topluma hizmet yerine, bireyselliğimize hizmet ediyoruz. Kendine dönüp, toplum ile aramıza kırılgan ilişkiler kuruyoruz.

Atomize olmuş bireyler çağında, toplum ve kollektif bilince çok daha fazla ihtiyaç var.

İnsanlar birbirlerinden bu kadar uzaklaştığında, bunu getirenlerin geçerliliği sorulanır hale dönüşecektir.

--

--

Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.