Çevik olmak

Ferhat Ünlükal
2 min readOct 16, 2020

--

Sanayi devriminde, talep çok, arz azdı ve ne üretiyorsan satılıyordu.

Ancak arz fazlası yaratan Çin oyunu bozdu.

Birde üzerine Dijital işler gelince, artık herkes her servise bir parmak ucu kadar yakın hale geldi.

Dijital ürünlere erişmesi sadece birkaç saniye, ancak dijital ürünlerden de vazgeçmek yine birkaç saniye.

Baş döndürücü bir şekilde müşterinin en ufak bir tercihinde ciro kaybeden işletmeler, artık müşteri merkezine koymadan iş yapamıyor.

Müşterinin kendisine uymasını isteyen firmalar çok geride kaldı.

Hala bunu yapmaya devam eden bir kaç azınlık firması iseniz, sermayeden yiyiyorsunuz demektir.

Konfor alanınız bol olsun ama çok uzun sürmeyeceğini de bilmenizde fayda var.

İşinizi devam etmek istiyorsanız, mutlaka müşterinizi merkeze koyacaksınız.

O zaman tüm iş yapış tarzlarınız müşteriyi düşünerek, tasarlanacak.

Toplantılarınız, çalışma ofisleriniz bile müşteriye göre tasarlanmak zorunda.

Bu bir kültür. O kültürde yetişmemişseniz, kitaptan okuduklarınız kavramlara tapınmaya başlarsınız.

O dijital büyük firmalara hayran hayran bakarsınız.

Taktiklerini alır kopyalarsınız ancak felsefesini stratejisini anlamadığınızda boşadır çabalarınız.

Sun Tzu üstad ne güzel açıklamış, “Ben savaşırken herkes taktiklerimi görebilir; fakat hiç kimse asıl zaferin kaynağı olan stratejiyi göremez.”

O firmaların ürünlerini alırsınız ve kopyalamaya çalışırsınız ancak bilmezsiniz ki o firmalar onun ürün değil, onu büyüme aracı görüyorlardır.

UX/UI/SSO kavramları dilinizden düşmez ancak mağazadaki klasik satıcı kadar, müşteriyi anlamamışsınızdır.

Çünkü kavramların büyüsüne kapılarak, bunu söylediğinizde daha entellektüel gözüktüğünüzü sanarak, başınızı kuma gömmüşsünüzdür.

Anlamadığınız şeyi, anlar gibi yaparsınız.

Bu kadar hızlı ve karmaşık dünyada, kafanızı kuma gömüyorsanız, sizin için yapılacak birşey kalmamış demektir.

Belirsizlik ortamında, müşteriyi merkeze aldığında, artık iteratif çalışma başlar. Kısa süreli, çok tekrarlı, deneyerek, yanılarak.

Yeni kavramıyla çevik olmaktan bahsediyorum.

Tabii ki çevik olmak ve çevikmiş gibi yapmak diye iki kavram var. İngilizce, doing agile, being agile olarak geçiyor.

Organizasyonunuz çevik miş gibi yapıyor ve gerçekleri kabul etmiyorsa, o zaman işin içinden çıkmanız zor gözüküyor.

Kafa karışıklıkları, altta ezilen insanlar ve trajedi sizi bekliyor.

Çevik olmak konusunda da samimi iseniz, öyle kavramsal şeylere tapmanıza gerek yok.

Çıkın müşterinize gidin ve onun ile çalışın, onu dinleyin, ekibi motive edin, birlikte üretin, birlikte üretmenin keyfine varın.

Çokta takılmayın methodolojilere, insanı dinleyin ve anlayın.

Bırakın esnaf olun. Müşterinizin yanında olun. Ona verdiğiniz sözleri yapın. Yapamıyorsanız, başka birşey yapın. Ama yapmış gibi yapmayın.

--

--

Ferhat Ünlükal
Ferhat Ünlükal

Written by Ferhat Ünlükal

Fintek sektöründe deneyime sahip bir liderdir. İş dünyasında girişimcilik ve değer yaratma üzerine, bilgi ve deneyimlerini paylaşmaktadır​.

No responses yet