Ferhat Ünlükal
3 min readMay 8, 2021

--

Öğrenme ve Hakikat yolculuğu

İnsanın yaşadıkları yol hikayeleridir. Hepimizin hayat yolculuklarından, acısıyla, tatlısıyla yaşadıkları.

Hayat hatalar yapma, ders alma, egonu törpüleyerek, öğrenme ve hakikati bulma yolunda yürüdüğün bir yolculuk.

Yolculuğun içerisinde, seni cezbedecek şeyler karşına çıkartıp, sınandığın, egon vasıtasıyla içine çekildiğin sonrasında da kendi cehennemini yarattığın bir yer haline dönüşebilir. Cehennemin yolları, iyi niyet taşları ile döşeli.

İnsan istedikleri şeyler ile sınanıyor ve o yüzden isteklerinize dikkat etmen gerekiyor. O istediklerin veriliyor ve sınavın devam ediyor. Hırs, öfke, kıskançlık soruları sınavı daha zorlaştırıyor ve içerisindeysen göremiyorsun. Sevgi, aşk ile kalpleri yoğurmadığın sürece, hakikatten uzaklaşıyorsun.

Dibine vurasıya kadar hayat devam ediyor. Dibine vurduktan sonra, farkındalıkların ve değişim başlıyor. Bilgelik, iyileşmiş acıların oluyor.

Sevgi, aşk ve dürüstlük ile, hakikate ve ideallere giden yolda da, çok acılı, çok zorlu olabiliyor. Dik duruş, ilkeler, etik, ahlak ve mücadele gerektiriyor.

Bu süreç içerisinde çıkar çatışmaları nedeniyle ortamdaki parametreleri bütünün hayrına değil, kendi çıkarlarına kullanan, düzenbazlar, politikacılar ile karşılaşman olası.

İnsanoğlu, güçlü olmayı seviyor, etik ve ahlaki değeri olmadığı zaman, herşeyi yapabiliyor.

En iyi insan dediğinde bile, zaman ve çıkarlar onu oraya yönlendirmiş olabiliyor o nedenle herşeyi herkes ile konuşmamayı öğreniyorsun.

Kimin ne zaman dost ne zaman. düşman olacağını bilemiyorsun.

Güç zehirlenmesi yaşandığında, kontrolsüz güç haline dönüşüyor ve güç denemesi yapanı vuruyor.

Güç, etik ve ahlaki persfektifi geçtiğinde, bunu görmesi mümkün olmayabiliyor, görmüş olsa bile bir süre sonra bunu bu şekilde yapabildiğini görüp, haz duymaya başlıyor. Tanrı’nın yapabildiklerini yapabildiğini düşünüyor ki, o an zaten şirk’e girdiği için, onun yolculuğu daha da zor hale dönüşüyor.

İnsanı sevgi, vicdan, idealler ile geliştirmeye başladığında koçluk oluyor. Kalpler birleşerek, içerisindeki vicdanlar seninle birlikte, yolculuğa başlıyor ve ekip oluyor.

Güç, hırs, öfke ve nefret ile, gözler kapanıyor, kulaklar duymuyor. İnsanların vicdanları kalplerin birleşmesine engel oluyor. Güç, çıkar ilişkilerini ortaya çıkartıyor. Politikacıların değeri artıyor. Politikacılar ile katil fareler yaratılıyor. Katil fareler, diğer fareleri de yiyerek, ortamı pisletiyor.

Politikacılar, bilgisiz, tembel ve korkan insanları birbirine bağlıyor ve sistemi kendi çıkarları için kullanmak için, dedikodu kazanı çalışıyor. Koridor FM’i yaratıyor.

İşte soluğumuz hava, kültür, sayılan parametrelerin her birinden etkileniyor. Eğer havada yeteri kadar oksijen ve su varsa, yaşam devam ediyor.

Kültür, güzel niyetler, güzel vicdanlar, güzel insanlar tarafından, sevgi, aşk, dürüstlük ile yaratılırsa, mükemmel bir iklim haline dönüşüyor. Daha özgür, otonominin olduğu, insanların vicdan ve kalplerinin titrediği bir yer. Vizyon sahibi insanlar ile insanlığa değer katma amacına giden, amaç odaklı insanlar topluluğuna giden yol haline dönüşüyor.

Kültür, güç, hırs, nefret, öfke ile yoğrulduğunda, yaşanamaz bir iklim oluşuyor. Vicdanlar ve kalpler titremediği için, amaçsız, hedefsiz, kendi çıkarını korumaya çalışan, psikolojik, fiziki baskıcı ortamlar oluşuyor.

Hepimiz bir keşif yolculuğundayız. Eğrisiyle, doğrusuyla, güzeli ile çirkini ile. Belki hatalar yapıyoruz. Belki söylenilenlerden bir tanesi siz olabilirsiniz.

İşte o zaman öğrenme yolculuğu başlıyor. Öncelikle herşey bilinçsiz ve yetkin olmadan başlıyor.

Sonra sizi yönlendiren, sizin için birşey yapmak isteyen o güzel insanlar, koçlar çıkıyor, sizin kalplerinizi, zihinlerinizi açarak, sizin farkındalığınızı arttırarak, sizi öncelikle bilinçli hale dönüştürüyorlar. Psikolojik güven ortamı ve geribildirim kültürü sizi bu adımı daha rahat geçmenizi sağlıyor. Artık bilinçli ancak yetkin olmayan insanlar oluşuyor.

Psikolojik güven ortamı, geribildirim kültürü, vicdanların kalpleri daha fazla titreştirebildiği için, artık birbirine inanan, geleceği birlikte gören insanlar büyüme zihniyetine giriyor.

Büyüme zihniyeti içerisine giren takımlar, öğrenme aşkı, merak ile koçluk, iyilik hali ile birlikte, aşk ile çalışmaya, öğrenmeye, geleceği birlikte yaratmaya, hikayelerini birlikte yazmaya yemin ediyorlar. İşte bağlılık orada oluşuyor. Gönüller bağlanıyor, kalpler bağlanıyor.

Bir sonraki aşama biliçli ve yetkin insanlar topluluğuna dönüşüyorsun. Artık organizma çalışıyor ve daha iyilerini yaratmak için hazır ve kendini kopyalamaya başlıyor.

İşte bu aşamada, kanserli bir hücre yaratılmış ise, kanserli hücre çoklanmaya başlıyor ve yaşam kanserden dolayı son buluyor.

Ancak bilgelik, üstadlık bundan sonra başlıyor. Bilinçsiz şekilde omurilik soğanınızdan bunları yaptığınız ve yetkin olduğunuz zaman.

Bilinçsiz ve yetkin olmayanlar ile bilinçsiz yetkin olanlar arasında bir adım var gözükür ancak bu bir ömür kadar uzun. O yüzden üstad olduğunda, çırak olmak durumundasındır. Çünkü o noktadan sonra, tevazu olmadan yol yürünmez. Böbürlendiğinde sınavın yine başlar.

İşte hayat, işte öğrenme yolculuğu, işte hakikat yolculuğudur yürünen.

--

--