Şefafflık
Şeffaf olmak kelime anlamı ile saydamlık olarak geçiyor. Dürüst ve adaletli olduğunda, şeffaf olmak çok kolaydır. Açıklanabilir ve hesap verebilir olduğundan, şeffaf olmanda sorun yoktur.
Şeffaflık zaman zaman kullanılır ve bunun üzerinden politikacılar, siyasetçiler, biatçılar kendi stratejilerini oluştururlar. Bu nedenle ketum olmakta zaman zaman kutsanır. Ketum olmak, sır saklamasını bilen, sır saklayan anlamına gelir. Ancak insanların kendileri hakkında karar verirken, şeffaf ve hesap verebilir olduğunuzda, onları takım halinde tutabilirsiniz.
Güç zehirlenmesine uğramışlar, parçalayarak yönetmeyi benimsemişler şeffaflık konusunu çok dikkate almazlar. Çünkü güçleri vardır ve güç üzerinden olayları okumaya çalışır. Bu da dinlememeye, duymamaya, anlamamaya, empati yapamamaya giden yolu açar. Liderler için temel yetkinliktir.
Liderler için şeffaflık, takım olmak bu nedenle önemlidir. Zehirlemediğin, zehir üretmediğin, katil fareler yetiştirmediğin sürece, gelecek ile ilgili güven duyabilirsin. Bunları üretip, şeffaflığın ortadan kalktıysa, gelecek ile ilgili endişelenmeye başla. Çünkü geleceği senin düşünce tarzın ortadan kaldırmıştır. Daha da kabul etmediğin, kendini düzeltmediğinde daha da batağa batacaksın. Hata yapmak ve hatalardan öğrenmek kültürün bir parçasıdır. Hatalar üzerine hata yapılıyorsa, o hata yapmak ve öğrenmek ile ilgili bir konu değil, güçten zehirlenme belirtisidir.
İnsanlar seni çok iyi analiz eder ve aslında kendine göre onları manüple etmek konusunda başarılı olduğunu düşünürsün, onları yönettiğini zannedersin ancak insanların sebepleri sen değilsindir.
Maniplasyon ve dezenformasyonu yapacak, makam ve rütbe ile motive olmuş, katil fareler bulabilirsin. Korku ve algı yönetimi, hiyerarşik yapılar için güzeldir ancak sonu felakettir. Çünkü takımlar felç olur.
Güç zehirler, mutlak güç mutlaka zehirler. O nedenle, takımlarınıza kulak verin, güç zehirlenmesi, farkındalık yoksa ölümcül sonuçlara sebep olur. Niyet bu yöndeyse, o zaman bu bir olağan süreçtir. Mobbing, başarısızlığa itilmek, korkunç bir zehir haline dönüşür.
Adalet, hak, hukuk, şeffaflık, hesap verilebilirlik, toplumsal barış için gerekli en önemli bileşenlerdir. İnsanlar haklarının korunduğunu ve yenmediğini düşünmeye başladığında, takımlarınız hedeflerine daha kolay odaklanacaktır. Ancak insanlara haksızlık yaparak, bunları düşündürdüğünüzde, her iki tarafta kaybedecektir. Güçlü taraf kaybetmediğini ve kaybetmeyeceğini düşünüyorsa, güç zehirlenmesi başlamış demektir.
Otokratik düzenler, güç zehirlenmesi, makam ve mevki, hak yemek üzerine bir tercih kullanırlar ancak bir süre sonra insanlar oradan kaçtıklarında yıkılırlar. Kurumlar, insanları ve değerleri yaşatmak için kurulur. Kurumlar, insanları ve değerleri yemeye başladığında, kurumların kuruluş amacından saparlar. Bu tür durumlarda her türlü kötülük, dedikodu, güç zehirlenmeleri oluşur.
İnsanlar tükenir ve takımlar yok olur. Sorgulamaları azalanlar, ya biat eder, size yaramaz, ya kaçar, belki size yarar gibi gözükür ancak kurumları ortadan kaldırır.
