Güç Zehirlenmesi ve Değişim

Ferhat Ünlükal
4 min readMay 21, 2022

İngiliz Düşünür John Acton, güç zehirler, mutlak güç mutlaka zehirler diyor.

Bu çevrim insanın kendi doğasından gelen bir çevrim. Çevrim Ego ve Kibir ile başlıyor.

Özellikle hiyerarşi, güç merkezliliği destekler. Bugünün Kapitalist organizasyonlarındaki en büyük sorunlarından birisi. Blockchain, ademi merkeziyetçi bir yaklaşım ile yönetim stillerini değiştirebilecek bir felsefe ve araç ortaya koyuyor. Bu ilk olarak startup ve girişimcilik ruhu ile başlıyor. Startup yapılanmaları çok güç kullanabileceğiniz bir yer değildir ve hızlı şekilde hatalar görülür ve daha büyük hata yapmaları finansal kaynak olmadığı için engellenir. Dolayısıyla, startup ruhu içerisinde, otomatik olarak bu mekanizmanının devam etmemesi için bir kesici mekanizmalar bulunur.

Ancak startuplarda büyüdüğü, büyük paralar kazandığında, gerek hiyerarşik yapılardan, gerek insanların egolarından ölüm vadisine düşebilirler.

Hiyerarşik yapılarda, güç zehirlenmesinin çevrimi çok bilinir ve kolaydır. Öncelikle konumunu korumak isteyen yöneticiler, diğerlerini de rütbe ile motive eder. Üstte durmak isteyen böl, parçala ve yönet taktiğini kullanır. Sonrasında aralarındaki güven ilişkilerini zedelerler birbirleri arasında yarış yapmaya başlarlar. Birisinin kazanan, diğerinin kaybeden olduğu sıfır toplamlı oyun oynarlar ve sonunda hangisinin kazandığından bağımsız olarak, mutlaka birisi kaybeder. Oyun kazan kazan oyunu değildir. Diğerlerini duymak istemeyenler, açık bir iletişim ortamını ortadan kaldırır. Sonrasında politikacılar kendi çıkarlarına göre konuları manüple ederler. Sonunda elde birbirine güvenmeyen ve politize olmuş insan topluluğu kalır. Güvenin ortadan kalktığı zehirlenmiş bir topluluk oluşur. Politikacılar aslında kurnazlardır ve bu ortamı fırsata çevirirler. Ancak iş fırsatlarını değerlendirmek ile politik fırsatları değerlendirmek arasında fark vardır. Akılları politikaya çalışanlar, odaklarından dolayı işe dönemezler.

Topluluklarda insan sayısı arttığında herkesin bu şekilde motive edilmeleri zorlaşır ve hiyerarşik düzenler, büyük yapılarda daha iyi çalışır. Özellikle sermaye bağımlı yapılarda da bunlar çok güzel çalıştı. Fabrikalarda, mükemmel bir düzen kuruldu ve kendi içerisinde kapalı ancak liderlere göre çok mutlu olabilecek yapılarda kurulabildi. Bu yapıların içerisinde yetiştim. Mükemmel insanlar ile tanıştım mükemmel dostluklarım oldu ve hala da devam ediyor.

Bugünün dilemması, bu işleyen yapıların yanına nasıl olacak ta gelecek nesil bilgi işçilerini çalıştıracak, bilgi ile değer yaratan yeni nesil işletmelerini koyabileceğimizdir.

Rütbesel olarak motive olmuş organizasyonlar öncelikle kendi konumlarını koruma korkusu, kendi yargıları ve inanç sistemini yayma konusunda bir temeli kabul ederler.

Bu temel bizden farklı düşünen, bizden farklı geçmişleri gelenleri reddedebilir ve bu çeşitliliği, kapsayıcılığı ortadan kaldırır. İşte çeşitlilik ve kapsayıcılık ortadan kalktığında, sadece kendimiz gibilerin bu işleri yapabileceği yanılsamasına düşeriz. Bu sürekli olarak kendimiz gibileri yüceltmeye, diğerlerini de reddetmeye gittiğinde, otomatik olarak tek düze, kendi istediklerimizi duyduğumuz, ancak kendimizi yankı odasına kapattığımız bir durumu ortaya çıkartır. Bugün belli bir siyasi düşüncedeki milyonlarca insan, diğerlerini görmemek için, kendini yankı odasına kapatabiliyor. Kabul etsek te etmesek de gerçeklik orada ancak bu gerçekliği görmek istemeyebiliriz.

İşte kibir, ego ile duymak istemeyenler ile başlayan yolculuk sonrasında, size duymak istediklerinizi söyleyen politikacılarınız, siyasetçileriniz ile devam eder. Aşırıya kaçarsa buna dalkavuklar eşlik eder. Lider ve dinleme ile ilgili yazımda ikinci dünya savaşındaki bu durumu aktarmaya çalışmıştım. Zamanınız olursa okumanızı tavsiye ederim.

Kibir ve ego, rütbesel olarak başlayan yolculuk, çeşitlilik ve kapsayıcılığı ortadan kaldırdığında, politikacılar durumu çok iyi kullanarak, fırsatlardan istifade küçük günahlar işlemeye başlarlar. Ancak unutmamak gerekir ki, bugünün büyük günahları, geçmişin küçük günahlarından gelir. Bu noktada itiraz edebilirsiniz, duyulmadığını düşündüğünüzde çok fazla ısrar etmeyin. Çünkü bu durum başarısız olasıya kadar devam etmek durumundadır. Çevrimi birisi fark etmez ve devam ettirirse, rütbesel olarak motive olmuş ancak işin felsefesi ile içeriğini ile motive olmamış, istekleri bol, içeriği az, hırslı ancak işe tutkusu olmayan ekiplerin radarına girer ve hiyerarşik organizasyonların kariyer merkezi haline dönüşebilirsiniz. Eğer bu insanlarda geldiyse, durum öncelikle komediye sonrasında da trajediye döner.

Kibir ve egonun farkında olmayanlar ile, onların duymak istediğini söyleyen, yükselmek ve fırsatları değerlendirmek isteyen politikalar ile, işi bilmeyen ancak işi biliyormuş gibi yapan fırsatlardan faydalanmak isteyen katil fareler, bunların durumunu gören duruma göre şerbet vermek isteyen, müşteri odağı ortadan kalkmış, hayatta kalmaya çalışan, gerçeklikten uzaklaşmış ve duymak istenenleri söyleyen işi yapanlarda ortaya çıkmışsa, işte güç zehirlenmesi tamamıyla gerçekleşmiş olur. Toksit bir kültür oluşmuş ve artık kendi kendine zarar veriyordur.

Artık tek konu kalır ki, o da dibe vurmak ve dibe vurduktan sonra gerçeklikler ile karşılaşmak. Bundan sonra tekrar oyunun başına dönebilir, girişimci ve startup kültürünü tekrardan destekleyebilirsiniz. Aynı oyunu tekrar sahneleyebilirsiniz.

Girişimci, startup kültürünü destekleyen, bir organizasyon kültür konusunda samimi olduğunuzda, artık ekiplerinizde psikolojik güven, büyüme zihniyetinin oturtulması, vizyon çizilmesi, vizyonun benimsetilmesi, insanların kalplerini titretebilme, iyilik için çalışma, onları hırsız gibi görmeden onlara otonomi vererek, önlerindeki engelleri kaldırarak, hizmetkar lider olarak yeniden doğabilirsiniz.

Kartallar yeniden doğuşun sembolüdür. Kartal kuş türleri arasında en uzun yaşayanlardandır. 70 yıla kadar yaşayan kartallar, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadırlar. 40 yaşında gelen kartalın pençeleri sertleşir, esnekliklerini yitirir. Beslenmesi sağlayan avlarını kayrayıp tutamaz. Gagası uzunlaşır ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kalınlaşır ve kartlaşır.

Kartalın uçması zorlaşır. Dolayısıyla kartalın iki seçeneği oluşur. Ya ölümü seçecek, ya da yeniden doğuşun acılık ve zorlu süreçlerine katlanacaktır.

Yeniden doğuş 150 gün sürecektir. Bu yönde karar verirse, kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yere yuva yapar.

Kartal gagasını sert bir kayaya vurmaya başlar. Sonunda kartalı gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra, yeni gagası ile pençelerini yerinden söker. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlanmış tüylerini yolmaya başlar. 5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl daha uzun bir süre yaşam süreceği yeniden doğuş uçuşunu yapmaya başlar.

Değişmek için öncelikle farkında olmak ve değişime karar vermeyi gerektirir. Durumu idare etmek konusunda politikacı olup, küçük fırsatları değerlendirebilirsiniz. Gerçekleri bilip, söylemeyebilirsiniz veya algıyı bozabilirsiniz. Ancak değişimi yönetmek, sizi yeni hedeflere ulaştıracaktır.

Değişimi yöneten liderler olmanız dileğiyle.

--

--