Rekabetçi Avantaj

Ferhat Ünlükal
3 min readMar 18, 2023

Sanayi devriminde yaratılan tüketim toplumlarında, ölçeklenebilmek, kopyalanabilir, giriş bariyeri daha düşük ürünlerin daha fazla üretebilmek, tedarik zincirini tutabilmesi nedeniyle rekabetçi avantaj kazanıldı. Bunun için sermaye ve sermayeyi akıllı şekilde kullanabilecek finansçılar ve ölçekleyebilecek üretim mühendisleri gerekiyordu.

Sanayi devriminin son dönemlerinde, farklılaşmak için ilk yeni ürünleri icat eden ve bunu ölçekleyenler ön plana çıktı. Bu dönem inovasyonun icat çıkartmak olarak algılandığı dönem oldu.

Bilgi devriminde, ürünün kopyalanması dijital olduğu için çok daha hızlı ancak kopyalarken ürünün ve servisin içerisindeki derin farklılık ve süreçlerinin farklılaşması, iş modellerinin farklılaşması ölçeklemeyi ve ticari getirdi.

Yenilikçiliği, icat çıkartma ve yeni iş modeli ile birleştirmek olarak ifade ettiğim yazımı da aşağıda görebilirsiniz. Burada bir dönüşüm döneminde olduğu için, bunu değişimi yönetmek başlığı altında toparlamışım. Sanayi devriminden bilgi devrimine geçiş olarak düşünebilirsiniz.

Bugünün modelleri tamamıyla dijital olarak doğduğu için, içerisindeki derin bilgi, algoritmalar, yapay zeka ile yaratılacak farklılıklar ile yeni endüstriler ve iş modelleri oluşturuluyor. Sanayi devrimindeki gibi ürün ve icat üzerinden okunan modeller, inovasyon budalalığına da yol açabilir.

Neyi neden yaptığının ve kendinin farkındalığı gerçekten yolu yürüyebilmek için olmazsa olmazlardan. Bugünün bilgi işletmeleri, dijital ürün ve servisleri çıkartıklarında, müşteri odağında, 5N 1K sorusunu ve 5Why sorularını cevaplandırmak durumunda. Tek bir noktaya takılarak, fikir ve ürüne aşık olmak, iş modeli oluşturamamaya, farklılık ve ölçek oluşturamamaya sebep olur.

Farkındalık konusunu birçok yazımda yazdım. Farkındalık problemlerinin, insanın içerisindeki egodan kaynaklı olduğu, yani insanın kendi ana doğal ayarlarında olduğundan, insanın kendi kendisini fark etmesi, kendine içine yolculuk bunu öğrenebilmesi, kamil insan olma yolundaki yolculuğunda, fırsatları görebilmesi, beynini buna göre hazırlamasının kritik olduğunu anladık. Fırsatlar, hazırlıklı beyinlere gelir.

Farkındalık düşük, ego dinlemeye engel ise o zaman yolculuk için bir neden kalmıyor. Bu da takımların neden yapması gerektiğini, WIIIFM frekanslarına hitap edememeyi getirir.

Bu takımların stratejik olarak ikna edilmesi, etkilenmesi ve liderliğin bir parçasıdır.

Eğer farkındalık konusunda, egonun sesi ön planda ise, öğrenme, analiz, yazma arka planda kalmış ise, bunu da ego ve dinleme yazımın içerisinde anlatmışım.

Rekabetçi avantaj, bilgi devrimi içerisinde, icat kadar ölçeklebilir iş modellerinden geliyor. Bunu sağlayabilmek için derin anlayan, anlamak için dinleyen, egosuna yenik düşmeyen liderlere, bu liderlerin stratejik olarak ikna ettiği derin bilgi birikime sahip insanlara, onların yaratmış olduğu bilgi ve derinliği kullanacak farklı disiplinlerden insanlara, birbirine saygı duyan, ayrışmayan, farklılıkları kucaklayan bir kültüre, bu kültürü ölçekleyebilecek, alçakgönüllü, bilgili, farkındalığı yüksek kamil insan yolculuğuna çıkmış üstadlara ihtiyacınız olur.

Bilgi devrimindeki rekabetçi avantajın sosu, derin bilgi birikimi, konuların derin anlaşılması, rütbeleri ile değil, derinlikleri ile işi yapan, bilgiden kaynaklı olarak değer yaratabilen insanlardır.

Sanayi devriminde içerik ne kadar az, ego ne kadar şişkin ise, boş olmaktan dolayı daha hızlı yükselme şansına sahip, rütbeler ile bu dönem okunduğu içinde başarı kavramlarını bunun ile dolduran bir yapı ile karşı karşıyaydık. Bu dönemin başarı farktörleri ile bilgi devrimini yapılandırmak maalesef mümkün değil.

Bilgi devriminde kendi alanında daha fazla içeriğe sahip, takımlar arasında çalışabilen, farklılıklara değer veren, alçakgönüllü, dolu olduğu için yükselmeyen ancak değeri üreten, rütbeler ile motive olmamış, takımların derin bilgi birikimi nedeniyle, birlikte çalışması, birbirlerini dinlemesi, kamil insan yolculuğu içerisinde değeri ve farklılıkları yakalaması nedeniyle, rekabetçi avantaj yakalabilecekleri bir dönemdeyiz.

--

--